zaman zaman okul aniden bir haftalığına iptal edilirdi çünkü Taliban şühpelenirdi. | TED | من وقت لآخر كانت تلغى المدرسة فجأة لأسبوع لأن طالبان بدأت تشك |
Paradoksa göre herhangi bir lokasyondan bir diğerine gitmek sonsuz zaman almalı. | TED | يقول بأن الانتقال من مكان لآخر يجب أن يستغرق وقتا لا متنهايا. |
Otomatik. Bir şeye ihtiyacınız olur diye ara sıra açılıyor. | Open Subtitles | إنه آلي، يفتح من حين لآخر في حال أردت شيئا |
Bunun yanında, eğer onlardan herhangi birisi başka bir gündemimiz olduğunu sezerse, bu onlara sorguda pazarlık payı sağlar. | Open Subtitles | بجانب , إذا قام أحدهم بالكلام الفارغ سيكون لدينا جدول لآخر هذا ما لن يعطيهم , النفوذ في التحقيقات |
Bazen o şekilde, sizin dediğiniz gibi kendini beğenmiş görünebilirler. | Open Subtitles | ربما هم كذلك من وقت لآخر, يبدون كما قلت متعجرفين |
Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri. | Open Subtitles | و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم |
Ama zaman zaman telefon eder veya ansızın ziyarete gelir. | Open Subtitles | لكن من وقت لآخر يتصل بي أو يزورني بشكل مفاجأ |
Ve biliyorsun, eğer istersen, zaman zaman orada kendinle oynayabilirsin. | Open Subtitles | اضِعْك في بيتِ الويبَ وأنت بتسرتني من حينٍ لآخر بتمصي |
Bu yüzden Tony, zaman zaman giysi odasının kapısını açmak zorunda kalıyordu. | Open Subtitles | ولهذا من حين لآخر كان يتعين على طوني فتح نوافذ الغرفة للتهوية |
Pekala, bilimsel metotlar eğer ona bir şans verirsen her zaman işe yarar. | Open Subtitles | جيد ، حسنا إذا الطريقة العلمية تعمل من حين لآخر إذا أعطيتها فرصة |
Bu palyaçolara, beni ara sıra eğlendirmeleri için acı çektireceğim. | Open Subtitles | يجب عليّ تعذيب هؤلاء المهرجين بالترفيه عني من وقت لآخر. |
ara sıra pankost tümörü gelmesini istemem çok kötü bir şey mi? | Open Subtitles | هل من المؤسف أنني أرغب برؤية مصابين بورم بانكويست من حين لآخر |
Eskiden stres atıp eve ara sıra erkek falan getiriyordun. | Open Subtitles | كُنت تشتعلين حماساً وتجلبين شاباً إلى منزلك من حين لآخر |
-Ara sıra atlar gelirim. Bir gezinti yapar ve çıkarım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أذهب من حينٍ لآخر أذهب و أرحل سريعا |
Ancak arada sırada başka insanların da görmesi için bavulunuzu açmanızı umuyorum, çünkü dünyanın size ve taşıdıklarınıza ihtiyacı var. | TED | ولكن من حين لآخر، من حين لآخر فقط، أرجوا أن تفتحوا تلك الحقائب للناس لكي يروا، لأن العالم يحتاجكم ويحتاج ما تحملونه. |
Sanırım aileler arasında Bazen böyle şeyler olabiliyor. Sürekli nesilden nesle, gidiş gelişler yaşıyorsun ve ters yöne giriyorsun, hata ediyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يحدث في الأسر أحياناً , و لو إنه يظل يتأرجح من جيل لآخر ليصبح خطأ , في المقابل |
her neyse, benim için evi arada sırada kontrol etmeni isteyecektim. | Open Subtitles | على أية حال، كنت أتمنّى أن تتفقدي البيت من حين لآخر |
Bende son kez söylüyorum bu pezevenlik, serefsizlik, ve kiçimi ye. | Open Subtitles | وأنا سأخبرك لآخر مرة هذه قوادة و إنحطاط و خداع لي |
diğer New Yorkluların ne kadar boş vakti varsa o kadar boş vakitleri var, onlar sadece vakitlerini sıradışı bir şekilde harcamayı seçiyorlar. | TED | لديهم فقط نفس وقت التسلية كما لدى أي نيويوركيين آخرين، إنهم فقط يختارون من حين لآخر أن يقضونه بطريقة غير معتادة. |
O zamandan bu yana bir oraya bir buraya dolaşıyorlar. | Open Subtitles | و لقد كانو يتنقلون من مكان لآخر منذ ذلك الحين |
Bir araştırmacıdan diğerine, başlangıç olarak sizlere birkaç tavsiye verebilirim. | TED | لذا هذه مجموعة من النصائح من محقق لآخر كبداية لكم. |
Babam tehlikeli araştırmalara girişti ve tahtı sık sık terkeder oldu. Evet... | Open Subtitles | الأب نفسه منغمس في البحوث الخطيره ، ومن وقت لآخر ترك العرش. |
her tatil sonunda, topluluğa hoşçakalın demek zorunda kalıyordum, bir evden diğerine giderek. | TED | عند انتهاء كل عطلة أضطر لأن أقول وداعاً لمجتمعي أذهب من مجمع لآخر |
Bunun için sahip olduğunuz savunma çok daha güçlüdür, çok daha adapte olunabilirdir devamlı en son versiyonunu çalıştırır. | TED | ما هو متوفر لك كوسيلة دفاع هو أكثر قوة، أكثر قدرة على التكيُّف، ويمكنه تحديثه بشكل مستمر لآخر الإصدارات. |