Bu kadar önemli olmasa yemin ederim seni rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | أقسم أنني ما كنت لأزعجك ما لم يكن الأمر ضرورياً |
İnan bana ordu Sarosta'daki askeri üssü kapamasaydı seni rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | صدقني، ما كنت لأزعجك... لو أن الجيش لم يغلق تلك القاعدة... |
Özür dilerim efendim. Önemli olmasa sizi rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | آسف سيـّدي ، ما كنتُ لأزعجك إن لم يكن أمراً مهماً. |
Claire, seni rahatsız etmek için burada değilim o'nun en iyi adamı olmak için geldim. | Open Subtitles | (كلير) أنا لستُ هنا لأزعجك أنا هنا فقط لأكون الإشبين لا تقلقي بشأني تظاهري أنني لست موجوداً |
Seni rahatsız etmek için gelmedim. | Open Subtitles | لست هنا لأزعجك أنا فقط... |
Özür dilerim efendim. Önemli olmasa sizi rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | آسف سيـّدي ، ما كنتُ لأزعجك إن لم يكن أمراً مهمـّاً. |
Şey benim oğlan seni çağırmakta ısrar etti. Beni bilirsin seni ufak tefek şeyler için rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | أتعلم ابن زوجتي أصر على دعوتك لم أكن لأزعجك من أجل بعض الحكايات |
İdam edilmek üzere olan bu adamın masum olduğuna inanmasam sizi rahatsız etmezdim, efendim. | Open Subtitles | سيدى, إن لم أكن واثقاً أن رجلاً برئ على وشك أن يتم أعدامه فلم أكن لأزعجك |
Majesteleri, birazdan söyleyeceklerime dikkat kesileceğinizden emin olmasam sizi rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | أنا ما كنت لأزعجك لو لم أكن على يقين أن أصحاب الجلالة سيعلقون أهمية كبيرة على ما أنا على وشك قوله. |
Acayip şeyler, ve ve eğer kendim çözebilseydim, seni rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | ... أشياء غريبة جداً و و لم أكن لأزعجك لو كان بإستطاعتي معرفتها بنفسي |
Çok mühim olmasa sizi rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | ما كنت لأزعجك لو لم يكن الأمر هاماً |
Eğer beni Charles Gölü işine karıştırmasalardı seni arayıp rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأتصل بك ولا لأزعجك لو لم تشتبه فيّ شرطة الولاية في قضية "ليك تشارلز" هذه |
seni rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأزعجك. |