Sonunda değer verdiğim birini buldum... Ailem bizi ayırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أجد أخيراً شخص أهتم لأمره و عائلتي تحاول الحؤول بيننا |
İnsanın senin kadar değer veren bir ağabeyi varsa şanslıdır. | Open Subtitles | سيكون المرء محظوظًا إن كان لديه أخًا يبالي لأمره بقدرك |
Şu anda mutlu olmak için bir fırsatı var ona değer veren insanlar arasında. | Open Subtitles | تتسنى له الفرصة الآن ليكون سعيداً مع أشخاص يهتمون لأمره |
Kimse önem verdiği birinin hayal kırıklığına uğradığını görmek istemiyor. | Open Subtitles | لا احد يريد ان ينتهي الأمر بمن يهتم لأمره محبطا |
Yapmak zorundayım şeklinde düşünerek giriştiğim eylemler... sevdiğim birine ilk kez zarar getirmiyor. | Open Subtitles | ليست هذه أول مرة حيث تؤدي أفعالي إلى معاناة شخص أكترث لأمره بحجّة القيام بما كان عليّ فعله. |
Tamam, onu birkaç şey için kazıkladım ama onu önemsiyorum ve kimsenin incinmesini istemiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | لكن انا اهتم لأمره ولا اريد ان ارى احداً مجروحاً,هذا كل ما بالامر هل تمازحني |
Çiçeklerin gerçekten değer verdiği birisinden geldiğini söylemekle yetindi. | Open Subtitles | كل ما قالته هى أن تلك الزهور من شخص تهتم لأمره حقاًَ |
değer verdiği birine yardımcı olmak için amuda bile kalkardı ama, Tanrı korusun hiç birimiz onun için endişelenmezdik. | Open Subtitles | ,كان يبذل قصاري جهده لمساعدة شخص يهتمّ لأمره لكن لا سامح الله أيّا منا كان من الواجب أن يقلق بشأنه |
Ve bu, değer verdiğin her şeyi kaybedene kadar sürecek. | Open Subtitles | و لن يتوقف إلى أن يحرص أن كل شئ تهتم أنت لأمره يختفي |
Ben buraya saygı duyduğum ve değer verdiğim birisine yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | جئتُ إلى هنا لمساعدة رجل أحترمه وأهتم لأمره |
Çok değer verdiğin birisine nasıl "Ben sana söylemiştim" dersiniz? | Open Subtitles | كيف تخبر شخصا تهتم لأمره ,بشدة بأني أخبرتك أن هذا سيحصل؟ |
değer verdiğin birisine, artık onunla aynı şeyleri istemediğini | Open Subtitles | كيف تخبر شخصاً تهتم لأمره أنك لم تعد تريد نفس الأشياء |
değer verdiğim herkes senin teknende havaya uçtu. | Open Subtitles | كلّ مَن أهتمّ لأمره انفجر على متن قاربكم اللعين |
Bazıları, bir zamanlar değer verdikleri aşıklarını anarken içer. | Open Subtitles | بعضهنّ يحتسينه وهنّ يتصلن بعشيق كنّ يهتمون لأمره ذات يوم |
Ona benim kadar değer veriyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك تهتم لأمره بنفس قدر اهتمامي به، |
değer verdiğin herkes ya öldü ya da benim için çalışıyor. | Open Subtitles | كل واحد تهتم لأمره اما ميت , او في فريقي |
Kimse önem verdiği birinin hayal kırıklığına uğradığını görmek istemiyor. | Open Subtitles | لا احد يريد ان ينتهي الأمر بمن يهتم لأمره محبطا |
O gitti. Tanıdığım ve sevdiğim herkes gitti. | Open Subtitles | لقد رحلت، كل من عرفته أو اكترثت لأمره قد رحل. |
Bir aile olmaya başladık ve onu önemsiyorum. | Open Subtitles | وبدأنا نكون أسرة وأنا أهتم لأمره |
Nate iyi çocuklardan biri ve sen de onu gerçekten önemsiyorsun gibi. | Open Subtitles | نيت يبدو من الفتيان الجيدين وتبدين انك مهتمة لأمره |