"لأمره" - Traduction Arabe en Turc

• değer
• verdiği
• sevdiğim
• önemsiyorum
• onu gerçekten

Sonunda değer verdiğim birini buldum... Ailem bizi ayırmaya çalışıyor.
أجد أخيراً شخص أهتم لأمره و عائلتي تحاول الحؤول بيننا

İnsanın senin kadar değer veren bir ağabeyi varsa şanslıdır.
سيكون المرء محظوظًا إن كان لديه أخًا يبالي لأمره بقدرك

Şu anda mutlu olmak için bir fırsatı var ona değer veren insanlar arasında.
تتسنى له الفرصة الآن ليكون سعيداً مع أشخاص يهتمون لأمره

Kimse önem verdiği birinin hayal kırıklığına uğradığını görmek istemiyor.
لا احد يريد ان ينتهي الأمر بمن يهتم لأمره محبطا

Yapmak zorundayım şeklinde düşünerek giriştiğim eylemler... sevdiğim birine ilk kez zarar getirmiyor.
ليست هذه أول مرة حيث تؤدي أفعالي إلى معاناة شخص أكترث لأمره بحجّة القيام بما كان عليّ فعله.

Tamam, onu birkaç şey için kazıkladım ama onu önemsiyorum ve kimsenin incinmesini istemiyorum, hepsi bu.
لكن انا اهتم لأمره ولا اريد ان ارى احداً مجروحاً,هذا كل ما بالامر هل تمازحني

Çiçeklerin gerçekten değer verdiği birisinden geldiğini söylemekle yetindi.
كل ما قالته هى أن تلك الزهور من شخص تهتم لأمره حقاًَ

değer verdiği birine yardımcı olmak için amuda bile kalkardı ama, Tanrı korusun hiç birimiz onun için endişelenmezdik.
,كان يبذل قصاري جهده لمساعدة شخص يهتمّ لأمره لكن لا سامح الله أيّا منا كان من الواجب أن يقلق بشأنه

Ve bu, değer verdiğin her şeyi kaybedene kadar sürecek.
و لن يتوقف إلى أن يحرص أن كل شئ تهتم أنت لأمره يختفي

Ben buraya saygı duyduğum ve değer verdiğim birisine yardım etmek için geldim.
جئتُ إلى هنا لمساعدة رجل أحترمه وأهتم لأمره

Çok değer verdiğin birisine nasıl "Ben sana söylemiştim" dersiniz?
كيف تخبر شخصا تهتم لأمره ,بشدة بأني أخبرتك أن هذا سيحصل؟

değer verdiğin birisine, artık onunla aynı şeyleri istemediğini
كيف تخبر شخصاً تهتم لأمره أنك لم تعد تريد نفس الأشياء

değer verdiğim herkes senin teknende havaya uçtu.
كلّ مَن أهتمّ لأمره انفجر على متن قاربكم اللعين

Bazıları, bir zamanlar değer verdikleri aşıklarını anarken içer.
بعضهنّ يحتسينه وهنّ يتصلن بعشيق كنّ يهتمون لأمره ذات يوم

Ona benim kadar değer veriyorsun.
أعرف أنك تهتم لأمره بنفس قدر اهتمامي به،

değer verdiğin herkes ya öldü ya da benim için çalışıyor.
كل واحد تهتم لأمره اما ميت , او في فريقي

O gitti. Tanıdığım ve sevdiğim herkes gitti.
لقد رحلت، كل من عرفته أو اكترثت لأمره قد رحل.

Bir aile olmaya başladık ve onu önemsiyorum.
وبدأنا نكون أسرة وأنا أهتم لأمره

Nate iyi çocuklardan biri ve sen de onu gerçekten önemsiyorsun gibi.
نيت يبدو من الفتيان الجيدين وتبدين انك مهتمة لأمره