Bir arkadaşımın başından geçen bir olayı anlatacağım, Çünkü bu Bosnalı arkadaşıma olanlar, bu anlattıklarımın tam olarak nasıl hissettirdiğini size göstereceğini düşünüyorum. | TED | سأقوم بسرد قصة حدثت لأحد أصدقائي ، صديقة بوسنية .. حول ما حدث لها. لأني أعتقد أنها ستصور لكم ذلك الشعور على حقيقته. |
Çünkü bu konular hakkında Gevezelik etmek de bence yanlış. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنه من الخطأ أن أثرثر بهذه الأشياء لأحد |
Hayır, yaşlı olduğunu düşündüğüm için değil, gerçekten yaşlı olduğun için. | Open Subtitles | لا,ليس لأني أعتقد أنك عجوز هذا لأنك عجوز جدا |
Sadece yasal olarak ve onun harika olduğunu düşündüğüm için. | Open Subtitles | فقط قانونيا، و لأني أعتقد أنها رائعة. |
Çünkü düşünüyorum da, gerçekten bilmem gerek. | Open Subtitles | لأني أعتقد أني أحتاج حقا معرفة ذلك الآن |
Hadi listenin en tepesine bakalım çünkü bence oradaki şey de sizi şaşırtabilir. | TED | لكن دعونا نذهب لرأس القائمة، لأني أعتقد أن ما يوجد هناك سيفاجئكم أيضًا. |
Çünkü bana doğruyu söylesen ülkene ihanet etmişsin gibi hissedecek gibisin. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنه لديك هذه الفكرة، بطريقة ما أنك إذا أخبرتني بحقيقته |
Çünkü onların seni seveceğine eminim. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنهم سيحبونك. |
ama onu onda kullandığım oydu. özel kategori, çünkü sanırım en iyi olmak için gayret sarfetti [Belirsiz cümle]. | TED | ليس وحده، لكنه كان الشخص الذي أعتمدت عليه في تلك المجموعة تحديداً، لأني أعتقد أنه بذل الجهود ليصبح الأفضل. |
Çünkü, bu şekilde fazla seçici olmuyor ve gerçekleşmesi daha kolay. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنه بتلك الطريقة لن يكون صعبا إرضاء الجميع |
Çünkü bu konudaki uzmanlığınızın Bölge savcısına kanıtlamakta çok yardımcı olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك تتمتعين بخبرة في هذا المجال من شأنها أن تكون مساعدة أكثر للنائب العام |
Çünkü bu konuda bir şeyler yapman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك تحتاج أن تفعل شيئاً حيال ذلك |
Haklı olduğunu düşündüğüm için kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأني أعتقد أنك محق |
Çünkü düşünüyorum da, gerçekten bilmem gerek. | Open Subtitles | لأني أعتقد أني أحتاج حقا معرفة ذلك الآن |
Biyoteknolojinin geleceği hakkında bir dakika konuşmak istedim. Çünkü düşünüyorum da, bu konuda çok az şey biliyorum -bir biyolog değilim. dolayısıyla konuyla ilgili bildiğim her şey bir dakikada söylenebilir. | TED | أردت فقط أن أتحدث لدقيقة واحدة عن مستقبل التكنولوجيا الحيوية لأني أعتقد أني أعرف القليل جداً عن ذلك -- فأنا لست عالِم أحياء و كل ما أعرفه عنها يمكن أن يُقال في دقيقة واحدة |
Çünkü, Bence... Sıra halinde dizilmiş 30 tane manyetometre(*) bu işi çözer. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنَّ 30 جهاز قياس ميغناطيسي مزودين بأسلاك سيقومون بإنجاز الأمر |
çünkü bence çok farklı geçecek bu ve korkabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أن ذلك سيكون هائلا وأعتقد أنكي ستكونين خائفة. |
Bu alıntıyı seviyorum, çünkü bence ölüler muhabbetin dışında kalmamalılar. | TED | وأنا أحب الاقتباس لأني أعتقد بأنه علينا ألا نقصي الأشخاص الذين سبقونا من الحوار. |
Önemli Çünkü bana yalan söylediğinizi düşünüyorum. | Open Subtitles | إنه يهم لأني أعتقد أنك قد تكون تكذب عليّ. |
Çünkü onların seni seveceğine eminim. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنها ستحبك. |
çünkü sanırım ben seni tırısa kaldırmak isteyen bir at adam tanıyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد بأني أعرف رجلاً كهذا قد يريدُ أن يأخكِ في نزهة |