| - Çünkü kanda aramadım. | Open Subtitles | حسنا، لأنّه لم يكن في مجرى الدم. |
| - Çünkü göze batmak sikimde bile değildi. | Open Subtitles | لأنّه لم آبه أبدا حول أن يتمّ رؤيتي. |
| - Niye Ray? - Çünkü göze batmak sikimde bile değildi. | Open Subtitles | لأنّه لم آبه أبدا حول أن يتمّ رؤيتي. |
| Gönlü zina yapmaya el vermediği için intihar etti. | Open Subtitles | قتل نفسه لأنّه لم يستطع إرتكاب جريمة الخيانة الزوجية. |
| Çünkü, Çünkü o beni benim onu gördüğüm kadar çekici bulmadı... bulmadığı ve aşkıma karşılık vermediği için mi? | Open Subtitles | لأنه... لأنّه لم يرني جذّابةً كما رأيته؟ أو لأنّه لم يحبّني بالمقابل؟ |
| Çünkü o artık benim aklıma giremiyor. Çünkü onun gerçek yüzünü görebilen bir tek ben varım. | Open Subtitles | لأنّه لم يعُد بوسعه ولوج عقلي، إذ أنّي الوحيدة القادرة على ترى وجهه الحقيقيّ |
| - Çünkü karışmamıştı. | Open Subtitles | لأنّه لم تكن له علاقة. |
| - Çünkü kaybedecek çok şeyi var. | Open Subtitles | لأنّه لم يعد لديّ ما أخسره |
| - Çünkü böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | هذا لأنّه .لم يحصل |
| - Çünkü etmedi. - Bunu düşünmedim. | Open Subtitles | لأنّه لم يفعل - لم أقل ذلك - |
| Öyleyse Panpiş ile vedalaşma şansı vermediği için Harken'i öldürmeli miyim? | Open Subtitles | إذن تظن أنّه عليّ قتل (هاركين) لأنّه لم يتركني أقوم بوداع (غام غام)؟ |
| - Haklısın. Kesinlikle haklısın. Çünkü o yıllarca bir kaçak değildi. | Open Subtitles | أنت محق، أنت محق فعلا، لأنّه لم يكن هارباً طوال هذه السنوات. |
| Gördün mü, bunu tanımamasının sebebi de onda hiç olmaması, Çünkü o, Harvard'a gitmedi. | Open Subtitles | السبب في عدم معرفته لهذا الشئ كان بسبب أنّه لم يحصل على واحدٍ مثله لأنّه لم يدرس في هارفرد |