! çünkü bu durumda bu yapıIır. Onları kurtarmaya çalışmazsın. | Open Subtitles | لأن هذا ما يفعلونه أنت لا تحاول انقاذهم بل تأكلهم |
Bu mükemmel çünkü bu sen benimle konuşurken duyduğum şey. | Open Subtitles | نعم، هذا رائع، لأن هذا ما أسمعه عندما تتحدثين إلي. |
Kırıkkemik ateşi diye adlandırılır, çünkü, öyle hissedersiniz. | TED | إنه يسمى حمى تَكَسُّر العظام، لأن هذا ما تشعر به. |
Çünkü öyle yapıyor. Bize sattıracak ve sonra da her şeyi kaybedeceğiz Serena. | Open Subtitles | لأن هذا ما سيفعله، سيجعلنا نبيع ونخسر كل شيء. |
Sonrada John'un teslim olmasını beklerdim çünkü onun ilk yapacağı şey budur. | Open Subtitles | ثم سأنتظر من جون أن يسلم نفسه لأن هذا ما سيفعله |
Acı çekiyordun ve fevri karar verdin çünkü sen hep böyle yaparsın! | Open Subtitles | كنت مجروحاً وتأنّبت لأن هذا ما تفعله |
Çünkü eğer tek gelir kaynağımızı kaybedersek olacak olan bu. | Open Subtitles | لأن هذا ما سيحدث إذاخسرنامصدرناالماليالوحيد. |
Evet Çünkü bunu duymayı çok istiyor; "Merhaba, ben seni tekerlekli sandalyeye | Open Subtitles | لأن هذا ما يريد سماعه، أنا الشخص الذي وضعك في الكرسي المدولب |
çünkü bu onun işi. Sorunları halleder. | Open Subtitles | لأن هذا ما يفعله، يهتم بالأمور |
Fantezinin tadını çıkar kardeşim çünkü bu hiçbir zaman olmayacak. | Open Subtitles | . أستمتع بخيالك يا أخوي, لأن هذا ما ستحصل عليه |
çünkü bu konferansın temasından bunu anlıyorum: | TED | لأن هذا ما فهمته من موضوع هذا المؤتمر: مُكتسب من الترجمة. |
Gary Haugen: Feci ki, evdeki kadın saldırıya uğradı, boğuldu ve tecavüz edildi çünkü bu kanun haricinde yaşamak demekti. | TED | مأساويًا، المرأة داخل ذلك المنزل تعرضت لإعتداء عنيف وخنقت واغتصبت لأن هذا ما تعنيه الحياة خارج نطاق تطبيق القانون. |
Çünkü öyle düşünmesini söyledin. | Open Subtitles | لأن هذا ما قلته أنت حتى يظن ذلك |
Çünkü öyle bilmesine izin verdim. | Open Subtitles | لأن هذا ما أردته أن يصدقه |
Çünkü öyle oluyor. | Open Subtitles | لأن هذا ما يحصل |
Çocukların yapması gereken şey budur. | Open Subtitles | لأن هذا ما يجِب أن يفعله الأطفال. |
Çünkü patronları ve iş arkadaşlarının yaptıkları şey budur. | Open Subtitles | لأن هذا ما هو عليه رؤوسائهم و زملائهم. |
Bir kişi karar verdiğinde olacak olan şey budur. | Open Subtitles | لأن هذا ما يحدث حين يقرر شخص واحد |
Sonra hepsini aldın, çünkü sen hep böyle yaparsın. | Open Subtitles | ثم أخذتها كلها لأن هذا ما تفعلينه |
Doğru zamana ben karar vereceğim ünlü bir yönetmenin .sağlam bir filminde oynayacağız çünkü ihtiyacımız olan bu. | Open Subtitles | سأقرر عند حلول الوقت المناسب عندئدٍ سننقض على فيلم أستوديو مصادق عليه مع مخرج بارز، لأن هذا ما نحتاجه |
Bu çok basittir çünkü, bunu yapmak pluripotent hücreler için doğaldır. | TED | هذا بسيط، لأن هذا ما تستطيع الخلايا المُحفِّزة فعله. |
çünkü bu onun ismiyle yaptığı şey. | Open Subtitles | لأن هذا ما فعله بإسمه |