| Patronu etkilemek için 12 saatini harca Çünkü ben şirket adamıyım. | Open Subtitles | البقاء 12 ساعة فى محاولة التوسل الى الرئيس لانى رجل الشركة |
| Çünkü ben onu hemen şu pencerenin dışında bu trenin çatısından düşerken gördüm. | Open Subtitles | لانى رأيته يتدلى من سقف هذا القطار بالضبط خارج تلك النافذه |
| Ne dediğimi biliyorum, Çünkü ben de biraz fahişelik yaptım. | Open Subtitles | انا اعرف ما اتكلم عنه لانى عانيت بعض الشئ فى حياتى |
| Üç haftadır chat yapıyoruz diye hakkımdaki her şeyi öğrendiğini mi sandın? | Open Subtitles | أتعتقد لانى كنت أكلمك منذ ثلاث اسابيع انك عرفت كل شىء عنى؟ |
| Çünkü sen, seviştikten sonra seni aramadım diye beni ezen lanet kadınsın. | Open Subtitles | لأنك امرأة مجنونة التى صدمتنى لانى لم اتصل بها بعد ان ضاجعتها |
| Herhangi bir doğuma hazırlık partisi de seni bu kadar rahatsız ediyor mu yoksa bu Laney'in olduğu için en kötüsü mü? | Open Subtitles | هل يمكنني سؤالك ..هل تتضايقون من أى حمام طفل رضيع أم أن هذا هو الاسوء لأنه بسبب (لانى) ؟ |
| Artık arkadaşım olamaz Çünkü ben yaşıyorum. | Open Subtitles | لا يمكن ان يكون صديقى بعد الان لانى على قيد الحياة |
| Artık arkadaşım olamaz Çünkü ben yaşıyorum. | Open Subtitles | لا يمكن ان يكون صديقى بعد الان لانى على قيد الحياة |
| Batı tarafında uyumalıyım Çünkü ben California'da büyüdüm ve öbür türlü okyanus yanlış tarafta olur. | Open Subtitles | لانى نشئت فى كاليفورنيا والا سيكون المحيط فى الجانب الخطا |
| Bakın buraya Juntao'yu görmeye geldim çünkü... buraya gelmemi o söyledi çünkü... ben onun Pekin'den yarı kardeşiyim. | Open Subtitles | الآن انا جئت لأرى جون تاو لانه اخبرنى ان أتى الى هنـــــــــــــأ لانى انا اخوه غير شقيقه من بيجن |
| Ama onu geri getirebilirim, Çünkü ben büyük bir büyücüyüm. | Open Subtitles | لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أعيدة لانى ساحر عظيم |
| Bu görevi öğrendiğimde gönüllü oldum Çünkü ben de Kunta tekniklerini iyi bilirim. | Open Subtitles | عندما علمت بهذا تطوعت للمهمه لانى ملم تماما بتعاليمكم والا تاجانج |
| Çünkü ben bu insanlarla çalışıyorum. Patronum aralarında. | Open Subtitles | لانى اعمل مع هؤلاء الناس رئيسى فى الخارج |
| Tanrım meleklerini gönderdi ve aslanların ağızlarını kapattırdı bana zarar vermesinler diye, masumiyet içindeyim ona karşı. | Open Subtitles | الهى ارسل ملاكه وسد افواه الاسود فلم تضرنى لانى وجدت بريئا قدامه |
| - Hayırdır? Bana çekmiş diye kızdın mı? | Open Subtitles | ما الامر, هل انت منزعجة لانى اكتشفت ذلك؟ |
| Bekarım diye beni seçtiklerini sanıyordum ölürsem diye. | Open Subtitles | أعتقدت أنهم اختارونى لانى وحيدا000 فى حالة موتى |
| - Polis oldum diye hayal kırıklığına uğramıştın. | Open Subtitles | لقد كنت محبطا ذائما لانى اصبحت شرطيا لا. |
| Bu görevi kabul etmeden önce, bütün departman sırf bu hırsızla aynı kandanım diye üzerime geliyordu. | Open Subtitles | قبل ان احصل على هذا الواجب, كان لدى كل قسم ياتى الى فقط لانى شاركت الماء مع هذا الحرامى. |
| Samantha ve Laney uzun süreden beri rekabet halindeydiler. | Open Subtitles | سامنثا) و (لانى) كانوا فى تنافس مستمر طوال الوقت) |
| İki yıl önce, Laney şok edici bir karar verdi. | Open Subtitles | منذ سنتان، قامت (لانى) بشئ مفاجئ وصادم بدرجة كبيرة |
| Vahşi Laney doğuma hazırlık partisi veriyor. İşte orası. | Open Subtitles | لانى) المتوحشة تقيم حماماً لطفلها) لابد أن توقفى السيارة |
| Yalnız olduğum için bana bakıcılığa geldi. Değil mi? | Open Subtitles | لقد اتت لتعتنى بى لانى كنت وحيد اليس هذا حقيقى ليندا |