ويكيبيديا

    "لايعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilmiyor
        
    • bilmeyen
        
    • bilmediğini
        
    • bilmez
        
    • bilmediği
        
    • tanımıyor
        
    • bilmiyordu
        
    • bilmiyordur
        
    • bilmemesi
        
    • bilmezler
        
    • haberi yok
        
    Bunun şov olduğunu bilmiyor. Bir maç sanıyor. Open Subtitles انه لايعرف انه مجرد عرض انه يعتقد انها مباراة
    Hans, bu bok kafa senin ne tür bir adam olduğunu bilmiyor, ama ben biliyorum. Open Subtitles هانز, هذا السافل لايعرف أَيّ نَوْعٍ مِنَ الرجال أنت لكن أنا أعرف
    O daha köpek, kedi ya da kalem kelimesinin anlamını bilmiyor. İngilizce konuşamıyor! Open Subtitles إنه لايعرف معنى كلمة كلب او قطة او قلم رصاص، لأنه لايتحدث الانجليزية!
    Biliyordum! Büyüyünce hiçbir şey bilmeyen birisi olacağım! Open Subtitles علمت ذلك, لقد نضجت لاكون الفتي الذي لايعرف اي شئ
    Senin gibi bir adam için bilmediğini kabul etmek, kontrolü elinden bırakmak, kendine olan bakışını, bir soytarıyı vuracak kadar olumsuz etkileyebilir. Open Subtitles أنا أصدقك لأن رجلا مثلك يعترف بأنه لايعرف ويتنازل عن السيطرة
    Rahul'un Yash ve Nandini den olmadığını bile bilmiyor. Open Subtitles إنه لايعرف حتى بأن راهول ليس إبن ياش و ناندني
    Jonathan Grandville'deki kooperatifte. Aradığımı bilmiyor. Open Subtitles جونثان موجود في غراند فيل لايعرف أنني إتصلت
    Onun birkaç gün gerisindeydik. Bizim burada olduğumuzu bilmiyor. Open Subtitles تخلفنا عنه بعدة ايام هو لايعرف أنّنا هنا
    - Saklanamayacağımı düşünüyor. - Kiminle uğraştığını bilmiyor. Open Subtitles ـ يعتقد باني لا استطيع الاختفاء ـ هو لايعرف مع من تورط
    O akrabam. Yalnızca keşin teki işte. Ne yaptığını bilmiyor. Open Subtitles انه من العائله ,انه كالأحمق لايعرف ما يفعله
    Sizin kuşak içki içmesini hiç bilmiyor. Open Subtitles انت لا تعرف كيف تشرب, بل جيلك بالكامل لايعرف
    Adam hiçbir şey bilmiyor. Open Subtitles أقصد , هو لايعرف شيء هو فقط يتصرف مثل ما هو يفعل
    Ailesi ona söylemedi ve o, kızı öldüreceğini bilmiyor. Open Subtitles أبويه لن يخبروه وهو لايعرف أنه سيقتل تلك الفتاه
    Tabii ki, senin her şeyle ilgili bir planın olduğunu henüz bilmiyor. Open Subtitles بالطبع هو لايعرف حتى الآن ان لديك برنامج لكل شيء
    O bunu bilmiyor gizlice birer ikişer içiyorum. Open Subtitles هو في الحقيقة لايعرف ذلك لذلك انا نوعاً ما اغافله في كل مرة
    Gerçeği bilmeyen kişilik Oh Dae-su olurken gerçeği gizleyecek kişilik Canavar olacak. Open Subtitles الذي لايعرف السر هو اوه دايسو والذي يحتفظ بالسر هو الوحش
    Ayrıca dediğine göre ödülün olduğunu bilip bilmediğini bile bilmiyoruz. Open Subtitles اضافة الى انك انت قلت انه حتى هو ربما لايعرف انه هناك جائزة لا
    O ne istediği bilmez. Ona izin versem saçını kasapta kestirir. Open Subtitles إن والدك لايعرف مالذي يريده هو سيقص شعره عند الجزار لو تركته
    Val Waxman'ı işbaşında izlerken insan onun ne yaptığını bilmediği izlenimine kapılıyor Open Subtitles عندما تراقب أخراج فال واكسمان ستعتقد بأنه لايعرف مالذي يفعله
    Bazılarınız birbirinizi tanıyor, bazılarınız tanımıyor. Open Subtitles ربما نشارك بعض الذكريات البعض منا يعرف الاخر والبعض منا لايعرف
    Ama daha benim bir dedektif olduğumu bile bilmiyordu. Open Subtitles لايستطيع الانتظار طويلا لرؤيتي لكن لايعرف حتى اني مخبر
    Belki apandistin vajinandan geçtiğini bilmiyordur. Open Subtitles ممكن لايعرف أنه الفرق بين زائدتك الدودية من رحمك
    AIDS'li bir çocuk, ama tartıştığımız konu, bu değil. - Sorun, onun, AIDS'li olduğunu bilmemesi. Open Subtitles مصاب بنقص المناعه,لكن لم يكن هو النقاش المشكلة هو لايعرف بأنه مصاب بالايدز
    Çünkü o gotik, ve bazı bilinçsiz insanlar aradaki farkı bilmezler. Open Subtitles . إنّها قوطيّة و بعض الجهلاء، لايعرف الفرق بينهما
    Senin gibi güzel bir hanımla benim gibi bir adamı görüyor. haberi yok. Open Subtitles أنه يرى سيده مثلك ورجلا مثلي, أنه لايعرف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد