| Salt Lake City ve Los Angeles 'a gidecek uçak için son çağrı. | Open Subtitles | آخر ندائ إلى الرحلة رقم 1559 المتوجهة إلى مدينة سولت لايك ولوس أنجلس |
| Bud'la görüşüyorum çünkü Lynn'i görüyor para için yatan bir Lake taklidini değil. | Open Subtitles | لأنني أشعر معه بأنني لين براكن وليس فيرونيكا لايك تضاجع من أجل المال. |
| Sen üzgündün ve kafayı çekmiştin. Adam, Lake sokağında bulunmuş. | Open Subtitles | لقد كنت مستاء، وكنت تشرب لقد صدم فى شارع لايك |
| Bazen bu oluyor, sadece Salt Lake City'deki boş bir geçit, 22 Ocak. | TED | أحيانا تحصل فقط على هذا، مجرد رواق فارغ في سولت لايك سيتي ، 22 من يناير |
| Crater Gölü'nden çok sayıda araç çıkardılar. | Open Subtitles | 'تم سحب الكثير من السيارات من بحيرة 'كراتر لايك |
| Salt Lake'te olanlari yapmadigin ispat etmeye calistim. | TED | حاولت ان اثبت انه لم يفعل هذا الشيء في سولت لايك. |
| Uçuş 1559 için son çağrı Salt Lake Şehrine ve Los Angeles'a. | Open Subtitles | آخر نداء إلى الرحلة رقم 1559 المتوجهة إلى مدينة سولت لايك ولوس أنجليس |
| Dün sabah Salt Lake City yakınında bir arabada bir serserinin cesedi bulundu. | Open Subtitles | صباح أمس عثرنا على جثة عابر "في تحويلة بالقرب من مدينة "سولت لايك |
| Yıllardır bana Veronika Lake'e benzediğimi söylemeyen ilk adam. | Open Subtitles | أنت أول رجل منذ سنين لم يقل إنني أشبه فيرونيكا لايك. |
| Rita Hayworth morgda, Veronica Lake White'la birlikte. | Open Subtitles | عندنا ريتا هايورث في المشرحة وفيرونيكا لايك مع وايت. |
| Bence Salt Lake City'e gitmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنني يجب أن أذهب الى سولت لايك سيتي. |
| Onun için endişelenmiyorum, Ajan Lake. Endişelendiğim Emily. | Open Subtitles | إنني لا أكترث لأمره أيتها العميلة لايك كل ما يهمني أو إبنتي فحسب |
| Şey, burası Buck Lake. Onlar önemli kişilerdir. | Open Subtitles | حسناً هذه هى بوك لايك هذه هى أسلحتهم الضخمة |
| Ve bu maddenin çıkış yerinin Buck Lake olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | ولقد تعقبنا مصدر تلك المادة حتى وصلنا بوك لايك |
| Seni Buck Lake'de oldukça fena benzetmek istiyor olmalılar, huh? | Open Subtitles | لا بد أنهم يحتاجون إليكِ بشدة فى باك لايك صحيح ؟ |
| Seth senin yerinde olsam ailemi Buck Lake'den uzaklaştırırdım. | Open Subtitles | سيث إذا كنت مكانك لكنت سأخرج عائلتى من باك لايك |
| Apaçık ortada olan şeyin gücünü göz ardı etmemeliyiz, memur Lake. | Open Subtitles | لاتقلل أبدا من قوة الشيء الملحوظ.أيها الملازم لايك |
| Seattle, Salt Lake, Denver, Chicago ve burası. | Open Subtitles | أعطيتك التفاصيل سياتل, سولت لايك, دنفر, شيكاغو, وهنا. |
| Dedektif Vance'a Lake sokağını geçerken saat 11 sularında koyu renk sedan bir araç çarptı. | Open Subtitles | المحقق فانس كان يقطع شارع لايك تقريبا عند الساعة 11 عندما دهسته سيارة غامقة اللون |
| Johnny Lewis Lake Forrest okulundan eski bir öğrencisi. | Open Subtitles | جوني لويس احد تلامذتها السابقين من مدرسة لايك فوريست |
| Aslında başka cesetler de Crater Gölü'nden çıkarılmıştı. | Open Subtitles | كانت هناك العديد من الجثث 'التي أخرجناها من بحيرة 'كراتر لايك |
| Ork ordusu Göl kasabasını geçti. | Open Subtitles | إن شركة مصفاة نفط عمان مطاردة لايك سيتي ، الذي هو بالفعل. |
| Kesin karar verilene kadar sizi Salt Like City, Utah'taki Wasatch Kasabası Genç Tutuklu Evine transfer edeceğim. | Open Subtitles | قررت انه سيتم نقلك الى موسسه في مقاطعة واساتش وهى مركز لاحتجاز الأحداث في سولت لايك سيتي بولاية يوتا |