ويكيبيديا

    "لا أصدق أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanamıyorum
        
    • inanmıyorum
        
    • sanmıyorum
        
    Evet, duyuyorum ve hala O şeyin bir tekne olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles أجل بالفعل، ما زلت لا أصدق أن هذا الشيء هو قارب.
    İnsanların senin şu aptal çakma ürününe 10 dolar vermesine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن الناس حقاً يدفعون 10 دولارات ويصدقون خدعتك الغبية
    Chuck'ın arkamdan işler çevirip haberim olmadığını sanarak kendi hayatını yaşamasına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن تشاك كان يتسلل وراء ظهري هكذا. ليعيش حياة أخرى
    Dürüst olmak gerekirse, bu evin 5 yıldan beri satılmadığına inanamıyorum. Open Subtitles حقيقة لا أصدق أن هذا المنزل ظل يعرض للبيع لخمس سنوات
    Hiç bu şekilde, İnanmıyorum Köpeğin kızılderili kokusu alacağına. Open Subtitles على أي حال ، لا أصدق أن الكلاب تشم رائحة الهنود
    Eseri her dinleyişinizde "Aman Tanrım" diyorsunuz, Aynı odada olduğuma inanamıyorum. Bunun gerçekte olduğuna inanamıyorum. TED كل مرة أستمع فيها لذلك التسجيل نتابنى حالة, ..يا إلهى, لا أصدق أننى بنفس القاعة. لا أصدق أن هذا يحدث.
    Kimsenin bizi duymadığına inanamıyorum. Belki duydular ya da gördüler. Open Subtitles ـ لا أصدق أن أحداً لم يسمعنا ـ ربما سمعوا ، لكن ماذا رأو ؟
    İnanamıyorum. Hapisten nasıl kaçabildin? Open Subtitles لا أصدق أن كل هذا حصل لكما كيف خرجتما من السجن؟
    Mahkum edilmiş bir suçlunun bu kadar çok oy alabildiğine ve diğerinin bu kadar az alabildiğine inanamıyorum Open Subtitles لا أصدق أن مجرم مُدان يحصل على الكثير من الأصوات ومجرم مُدان آخر يحصل على القليل
    Çocukların bunu kaçırdıklarına inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق أن الشباب فوتوا عليهم هذه الحفلة
    Ross'un böyle bir liste yaptığına inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق أن روس عمل قائمة بالعيوب لها
    - Buna inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق أن أبي ووالد زوجتي ليس لديهم الأدب
    Bunun sen olduğuna inanamıyorum, Ten Kıyafetli Adam nasıl böyle vefasız hareket yaparak suç işleyebildi. Open Subtitles لا أصدق أن مثل تلك الخيانة تصدر منك أنت، رجل بذلة الجسد.
    Hala bütün bunların kimseye ait olmadığına inanamıyorum. Open Subtitles لازلت لا أصدق أن لا شيء من هذه الأطقم يعود لأي شخص
    Elbette haberim var, sadece kışın gelmiş olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles أجل أنا أعرف عن ذلك لكنني لا أصدق أن الشتاء قد حل
    Hayır, kıskanmıyorum. Sadece bazı insanların, bir köylünün çöpten yaptığı bir şeye yüzlerce dolar vermesine inanamıyorum. Open Subtitles لست كذلك ، إنني فقط لا أصدق أن الناس تدفع مئات الدولارات لترى شيئاً أخرجه ريفي من نفايته
    -Onayladıklarına inanamıyorum. -Bence bu çok iyi. Open Subtitles ــ لا أصدق أن اللجنة وافقت على هذا ــ أعتقد أن هذا رائعاً
    İnsanların hala bunları kullandığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن الناس مازالوا يستخدمون تلك الأجهزة
    İnanamıyorum. Daedalus ekibi. Yeniden birlikte uçacağız. Open Subtitles لا أصدق أن فريق ديداليوس سينطلق مرة أخرى
    O hainlerin bizi terk, ettiklerine inanamıyorum. Bir kıtlığa dayanamadılar. Open Subtitles لا أصدق أن هؤلاء الخونة هجرونا لم يستطيعوا تحمل مجاعة واحدة حقيرة
    Para kabul eden polisler olduğuna inanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق أن هناك رجال شرطة تأخذ المال
    Uyarı atışı yaptığınızı sanmıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن كل مافعلته كان مجرد طلقة خائبة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد