- Benim yüksek lisans yaptığımı kimseye söyleme. - Tamam. | Open Subtitles | . لا تخبر أى واحد أنى خريجة مدرسة . حسناً |
Kimseye söyleme. Güvenliği hallet. Biz Rita'yı gece gündüz izliyoruz. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً، إنهي إجراءات الأمن راقبوا ريتا ليلاً نهاراً |
Annene seni uçurduğum konusunda hiçbir şey söyleme. - Tabi ki söylemem. | Open Subtitles | الأن، لا تخبر والدتك إنني حلقت بك اليوم هل تمزح معي ؟ |
Bunu kimseye söylemeyin doktor. Utanıyorum. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً بذلك أبداً فأنا أخجل من ذلك |
Zeki çocuk için bir top dondurma daha, ama anneye söylemek yok. | Open Subtitles | مثلج آخر لأجل الفتى العبقري لكن لا تخبر أمك |
Neden gidip babama anlatmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تخبر أبي بذلك؟ أنت جيد في هذا الأمر. |
Bunu sana verdiğimi kimseye söyleme. Ve bu işi mahvetme. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً بأنِّي تركتها لك ، و لا تفسدها |
Kimseye söyleme ama odanda kanlı canlı bir kız var. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً بأن هناك فتاة حية متجسّدة في غرفتك |
- Ben kaçıyorum, şefe bir şey söyleme. - Gidemezsin. | Open Subtitles | انا ذاهب , لا تخبر المدير عني لا يمكنك المغادرة |
", "Sakın birbirimizin tasarımlarından çalabildiğimizi "kimseye söyleme", diyorlar. | TED | لا تخبر أحدا يمكننا فعلا السرقة من تصاميم بعضنا البعض. |
Ona canavar dediğimi kimseye söyleme. | Open Subtitles | رجاءً لا تخبر أحداً انك سمعتني أنا أصفها بالوحش |
Senin yaptığını biliyorum. Bu konuda Blanche'a bir şey söyleme. | Open Subtitles | أنا علمت أنك الذى فعلتها لا تخبر بلانش شىء |
O zamana dek rica ediyorum kimseye bir şey söyleme. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين أرجوك، لا تخبر أحدًا عن هذا |
Bunu kimseye söyleme, yoksa işimi kaybederim. | Open Subtitles | فقط لا تخبر أحداً بذلك أو أنني سأفقد عملي |
Haftaya tüm borcumu ödeyeceğim. - Tamam. Elena'ya söyleme. | Open Subtitles | سأدفع لك كل شئ الاسبوع القادم لا تخبر الينا ستقتلني يا رجل |
Hayır, kimseye söyleme ki gerçek sihir işe yarasın. | Open Subtitles | لا ، أنت لا تخبر أحدا ، وهذا ما يجعل عمل السحر. |
Aralarında adı konmamış bir şeyler var, bu yüzden kimseye bir şey söyleme. | Open Subtitles | بينهما علاقة عابرة، لذا لا تخبر أحداً بأي شيء |
Eger ise yaramazsa bunu yaptïgïmï kimseye söyleme tamam mï? | Open Subtitles | لوا هذا لم يفلح، لا تخبر أبدا أي شخص عن ما عملتة اوكي؟ |
Seni öldürdüğümü kimseye söyleme. Çünkü kefaletle salıverildim. | Open Subtitles | لا تخبر أحداًُ بأنني قتلتك فقد خرجت بكفالة |
Dünyaya hayatımı bağışlamanızı istediğimi söylemeyin sakın. | Open Subtitles | لا تخبر هذا العالم بأني طلبت منك حياتي في هذه الغرفة |
Başhekim Callendar'a söylemeyin ama geçen yıl rapor alıp Kalküta'ya gittim. | Open Subtitles | يجب أن لا تخبر الرائد كالندر العام الماضي أخذت إجازة مرضية وذهبت إلى كلكتّا |
- Bart. Sana biraz pizza getirdim ama annene söylemek yok. | Open Subtitles | لا تخبر أمك ، لكن أحضرت لك بعض البيتزا |
Neden bütün berbat ülkeye sıkıntılarımızı anlatmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تخبر كل البلاد السيئة أخبارنا الرديئة؟ |