ويكيبيديا

    "لا تذهبي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gitme
        
    • gidip
        
    • ayrılma
        
    • gitmeyin
        
    • gitmiyorsun
        
    • git
        
    • çıkma
        
    • kaybolma
        
    Bana yardım etmek istiyorsun, biliyorum ama kampüsteki ofisime gitme. Open Subtitles أعرف أنك تحاولين أن تساعديني و لكن لا تذهبي لمكتبي
    Normallik arayıp da arabalarla tur atarak kendini öldürmeye meyilli erkeklere gitme. Open Subtitles لا تذهبي لرجال راغبين بالانتحار وهم يقودون في دورات باحثةً عن الطبيعيّة.
    Söylediği her şeyi satın al ve makyaj yapmadan asla okula gitme. Open Subtitles إشتري كلّ ما تقوله لكِ، و لا تذهبي أبداً للمدرسه دون وجهكِ
    Yarına kadar iyileşmezsen, işe gitme, evde kal. Open Subtitles إلن لم تتحسني في الغد لا تذهبي للعمل غدا
    Acelen yoksa gitme. Open Subtitles لا تذهبي إذا لم يكن هناك داعٍ على الإطلاق
    Buradan sonra yalnız giderim. - Lütfen, gitme. Open Subtitles ـ من هنا ، سأذهب لوحدي ـ لا تذهبي ، رجاءا
    Tatlım, eğer o kursların sana bir yararı yoksa, o zaman gitme. Open Subtitles عزيزتي,اذا هذه الصفوف لا تنفعك اذا لا تذهبي اليهم
    Sen gitme. Gitmesi gereken biri varsa o benim. Open Subtitles لا تذهبي إذا كان يجب أن يذهب أحد ، فهو أنا
    -Bunu yapmak için kocaman bir pazar günü var. -Jackie, eve gitme. Open Subtitles عندي يوم كامل الا وهو الاحد لفعلها جاكي لا تذهبي للمنزل
    Anlayacağını biliyordum. Hayır, bekle! gitme! Open Subtitles لا تذهبي , لا يمكنني احتمال تركك لي لماذا لا تريدين البقاء معي ؟
    Eddie olmadan hiç bir yere gitme. Sen bir hiçsin. Open Subtitles أبدا لا تذهبي الى اي مكان بدون إيدي انت لا شيء
    gitme! Beni yatırman lazım. Open Subtitles لا تذهبي يا الي عليكِ أن تضعيني على السرير
    Hayır, hayır, hayır, hayır... Bebeğim, bebeğim... gitme. Open Subtitles لا لا لا لا لا حبيبتي حبيبتي حبيبتي لا تذهبي
    Hayır, hayır, hayır, hayır. Bebeğim, bebeğim, bebeğim, gitme. Open Subtitles لا لا لا لا لا حبيبتي حبيبتي حبيبتي لا تذهبي
    Üs dışında ev arayacaksan Carl Farge'a gitme. Open Subtitles لوكنت تريدين التسوق من اجل المنزل لا تذهبي لكارل فراج
    Batık Koyu'na gitme. Beckett, korsanların buluşmasından haberdar. Open Subtitles لا تذهبي لخليج حطام السفن بيكيت يعلم بأمر المجلس
    Yeterince adil, ama yalnız gitme. Open Subtitles حسناً، لكن لا تذهبي بمفردك، احصلي على مرافق
    Bak, neden oraya gidip benim iki arkadaşlarıma dans etmiyorsun, ha? Open Subtitles انظري لما لا تذهبي الى هناك وتقومي بالرقص لرفاقي الاثنين، اتفقنا؟
    Evolet, buraya gel. Bana haber vermeden kulübeden ayrılma. Open Subtitles إيفوليت، تعال إلى هنا لا تذهبي بدون إخبارنا
    Yani biz oraya ulaşana kadar güvendesiniz demektir ama görünürde kalın. Dışarıya çıkmayın ve tuvalete bile gitmeyin. Open Subtitles لذا ستكونين بأمان حتى وصولنا، لكن إبقي مرئية، لا تذهبي خارجاً حتى إلى غرفة الإستراحة
    Eğer cesedi atmak için çöle gidiyorsan, neden yoldan görünmeyeceğin bir yere gitmiyorsun? Open Subtitles ان كان بإمكانك أن تذهب للصحراء لرمي جثة لم لا تذهبي لمكان أبعد بحيث لا يمكن أن تتم مشاهدتك من الطريق.
    Bay Brackett ile müzeye git. Open Subtitles لماذا لا تذهبي الى المتحف مع السيد براكيت
    Dışarı çıkma iznin var. Yürüyüşe çıksanıza. Open Subtitles يوجد حديقة للتنزه بالاسفل لِمَ لا تذهبي للتمشي هناك؟
    Bir yere kaybolma, tamam mı? Open Subtitles فقط لا تذهبي إلى أي مكان ، حسنا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد