Onlar bizim altımızdalar, fikirleri bizim için önemli değil. Korkuyla yönetelim. | Open Subtitles | أنهم أقل منا ، أرائهم لا تهم الحكم من خلال الخوف |
Ders kitapları okumak stresli, ama okumak önemli değil, hikayenizin önceden yazıldığını hissediyorsanız. ölü veya halen yazılıyor olsa da. | TED | قراءة النصوص يتسم بالضغط, ولكن القراءة لا تهم عندما تشعر أن قصتك قد كتبت بالفعل, سواء كنت حيا أو على قيد الحياة. |
Hedefin detaylarının burada bir önemi yok, ama önemi olan şey hedefin kesin olması. | TED | الآن تفاصيل الهدف لا تهم هنا، لكن ما يهم هو مدى دقة الهدف. |
Anlaşmanın bir önemi yok çünkü tecavüz kayıtlara geçecek. Bunu gerçekten yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | الصفقة لا تهم بسبب الاغتصاب سيستمر بالتسجيل. |
Eski tüketici sisteminde, itibarınız çok da fazla önemli değildir, çünkü her hangi bir denk değerlendirmesinde kredi geçmişiniz çok daha önemlidir. | TED | الآن في النظام القديم للإستهلاك، سمعتنا لا تهم كثيرا، لأن تاريخنا الإئتماني كان أكثر أهمية بكثير من أي نوع من مراجعة الند-للند. |
Sonucu ölüm olsun da nasıl olduğu önemli değil. | Open Subtitles | لا تهم الوسيلة عندما يكون الموت هو النهاية |
Meselenin ne olduğu önemli değil. Keller adam öldürdü! | Open Subtitles | إنها لا تهم ماذا كانت عنه كيلر قتل رجلاً |
Kim olduğumuz o şekil bozukluğunun altındadır. Gerisi, önemli değil. | Open Subtitles | بالضبط، هذا ما يصوره التشوه، البقيه لا تهم |
Niyetinizin ne olduğu önemli değil. Ben sadece bana verilen emirleri uyguluyorum. | Open Subtitles | لا تهم ماهيّة دوافعكم، إنّي ببساطة أتّبع الأوامر وحسب. |
önemli değil, tamam mı zaten hiç nişanlanmamış olmalıydık. | Open Subtitles | انها لا تهم , لم يجب علينا ان ننخطب ابدا |
Anne ve baba çok kızgın, çünkü silah önemli değil. | Open Subtitles | أنهم متقاطعين جدا ً لأنها لا تهم مسألة السلاح |
Onu bir yokla. Elinde neler var öğren. Aslında bu günlerde bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | أشعر إنى خارجا, و أعرف ماذا يمتلك الحقيقة لا تهم هذه الأيام |
O abur cuburların, kıyafetlerin ve aile gezilerinin hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | لأن كل الوجبات والأزياء والسفرات العائلية لا تهم |
- Ayrıca bu sahada, şutların bir önemi yok. | Open Subtitles | باالأضافة الى ذلك,أن رميات الكرة بالساحة لا تهم |
Evet, yerimi bulacaklardır da. Ancak yaşamımın önemi yok. | Open Subtitles | نعم، و سيقومون بتعقب الإشارة إلي لكن حياتي لا تهم |
Ama bunların hiç önemi yok çünkü bizim daha iyi bir şeyimiz var. | Open Subtitles | لكن هذه الأشياء لا تهم لأننا نملك ما هو أفضل منها |
İşin ne olduğu önemli değildir. Nasıl yaptığın önemlidir. | Open Subtitles | لا تهم الوظيفة, بل كيف تقوم بها |
Çünkü adamın söyledikleri ve hukuku fark yaratmazsa kaos olur. | Open Subtitles | لإنه حينما لا تهم كلمات أو قوانين الرجل هُنا تنتابك حالة من الفوضى |
Ama işin aslı, asıl sır, hepimiz kadınlara cinsel zevklerinin önemsiz olduğunu söylüyoruz. | TED | لكن الواقع هو السر الحقيقي أننا نقول لها أن رغبتها الجنسية لا تهم. |
Eğer yemek pişirebiliyorsanız, krizin çok da önemi yoktur. Eğer pişirebiliyorsanız, zamanın çok da önemi yoktur. | TED | فأن أموال الكساد لا تهم كثيراً. إذا أمكنك الطبخ، لا يهم الوقت. |