Ama en sonunda, vücudu kesip biçmek onu daha iyi yapmaz. | Open Subtitles | و لكن في النهاية، تشريح الجسد لا يجعل منه أفضل بحقّ. |
Mezardan çıkarıIan bir hizmetçi onu katil ya da vampir yapmaz Peter. | Open Subtitles | إن وجود خادمة واحدة مقتولة لا يجعل منها قاتلة أو مصاصة دماء |
Hatıran hapishanede geçirdiğin zamandan daha uzundu ve bu seni bizden biri yapmaz. | Open Subtitles | هذه الذكريات كانت أطول من مده إعتقالك وهذا لا يجعل منكِ واحدة منا |
Bu onu incitiyor ve bu sahneyi daha iyi yapmıyor, tamam mı? | Open Subtitles | لأنه يؤذي مشاعرها وهذا لا يجعل المشهد أفضل |
Bu, olanların senin suçun olduğunu göstermez. Ondan daha fazlasını yapamazdın. | Open Subtitles | لا يجعل ذلك خطأك لم يكن بمقدوركِ جعل أي شئ مختلفاً |
Boğaz ameliyatı seni insancıllaştırabilir, ama bunu kabul edilebilir yapmaz. | Open Subtitles | حسناً جراحة الحنجره انسنته لكم ولكنه لا يجعل هذا مقبول |
Bazı kötü tercihler yapmış olabilir ama bu onu kötü bir insan yapmaz. | Open Subtitles | تعلمين أن قام ببعض الأمور السيئة لكن ذلك لا يجعل منه شخصاً سيئاً |
Babam asla hiç bir şeyi kesin yapmaz çünkü kendi inançlarımızı şekillendirmemizi ister. | Open Subtitles | ابينا لا يجعل الامر واضحاً باستمرار لأنه يريد منا أن نشكل معتقداتنا الخاصة |
Bu seni diğer kadınlardan daha iyi yapmaz. | Open Subtitles | هذا لا يجعل لك أي أفضليه اكثر من أي امرأة أخرى. |
Bu şekilde paramı kazandım. Bu beni katil yapmaz. | Open Subtitles | هكذاقمتبعملثروتي، هذا لا يجعل مني قاتلاً |
Ben bir kurtum. Sen benim içimdeki kurtla koşuyorsun. Bu seni kuzu yapmaz. | Open Subtitles | أنا ذئب، و هذا ما يجذبك فيّ ذلك لا يجعل منك حَمَلاً |
Uyanığım, kabul. Ama bu beni bir canavar yapmaz. | Open Subtitles | و احيانا دقيق و لكن هذا لا يجعل مني وحشا ابدا |
Öyle canımı sıkıyorsun. Bu seni Luke yapmaz. | Open Subtitles | أنت تدفعني بطريقة ما لذلك ولكن هذا لا يجعل منك لوك |
Bir de onunla yaşamayı dene. Ama bu onu suçlu yapmaz. | Open Subtitles | حاول أن تتعايش مع ذلك ذلك لا يجعل منها مجرمة |
- Doğru yapmaz. | Open Subtitles | مع ذلك ، هذا لا يجعل الأمر صواباً لا ، لا يفعل |
Zehrin yokluğu ısırığı daha acısız yapmaz. | Open Subtitles | ومع ذلك قلة السمّ لديها لا يجعل العضة أقل إيلاماً |
Bu şirkette dönen her şeyi desteklememek beni bir komünist yapmaz. | Open Subtitles | كوني اقتنعت بالمباديء في سنين شبابي لا يجعل مني شيوعياً |
Senin hem sporcu hem de Glee kulübünde olman seni çok yönlü yapmıyor sadece biseksüel yapıyor. | Open Subtitles | أنت تصبح أضحوكة , و كونك في نادي غلي لا يجعل منك منوعا , بل يجعلك مخنثا |
Fakat, bu da seni köle yapmıyor. | TED | ولكن هذا أيضا لا يجعل منك عبدا. |
Anne, eşofman giyip spor yapıyor olmam lezbiyen olduğumu göstermez! | Open Subtitles | كوني أرتدي ملابس رياضية و ألعب كرة القدم فهذا لا يجعل مني شاذّة |
Tartışmak seni haklı kılmaz. | Open Subtitles | ذكرك لهذا الأمر باستمرار لا يجعل كلامك صائباً. |
Kötü bir şey yapmış olmak seni kötü bir insan yapmaz. Peki ya birçok kötü şey yapmışsam? | Open Subtitles | القيام بأمرٍ سيء واحد لا يجعل منكِ شخص سيء - لكن ماذا لو قمت بالكثير منها؟ |