ويكيبيديا

    "لا يجعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmaz
        
    • yapmıyor
        
    • göstermez
        
    • kılmaz
        
    • olmak seni
        
    Ama en sonunda, vücudu kesip biçmek onu daha iyi yapmaz. Open Subtitles و لكن في النهاية، تشريح الجسد لا يجعل منه أفضل بحقّ.
    Mezardan çıkarıIan bir hizmetçi onu katil ya da vampir yapmaz Peter. Open Subtitles إن وجود خادمة واحدة مقتولة لا يجعل منها قاتلة أو مصاصة دماء
    Hatıran hapishanede geçirdiğin zamandan daha uzundu ve bu seni bizden biri yapmaz. Open Subtitles هذه الذكريات كانت أطول من مده إعتقالك وهذا لا يجعل منكِ واحدة منا
    Bu onu incitiyor ve bu sahneyi daha iyi yapmıyor, tamam mı? Open Subtitles لأنه يؤذي مشاعرها وهذا لا يجعل المشهد أفضل
    Bu, olanların senin suçun olduğunu göstermez. Ondan daha fazlasını yapamazdın. Open Subtitles لا يجعل ذلك خطأك لم يكن بمقدوركِ جعل أي شئ مختلفاً
    Boğaz ameliyatı seni insancıllaştırabilir, ama bunu kabul edilebilir yapmaz. Open Subtitles حسناً جراحة الحنجره انسنته لكم ولكنه لا يجعل هذا مقبول
    Bazı kötü tercihler yapmış olabilir ama bu onu kötü bir insan yapmaz. Open Subtitles تعلمين أن قام ببعض الأمور السيئة لكن ذلك لا يجعل منه شخصاً سيئاً
    Babam asla hiç bir şeyi kesin yapmaz çünkü kendi inançlarımızı şekillendirmemizi ister. Open Subtitles ابينا لا يجعل الامر واضحاً باستمرار لأنه يريد منا أن نشكل معتقداتنا الخاصة
    Bu seni diğer kadınlardan daha iyi yapmaz. Open Subtitles هذا لا يجعل لك أي أفضليه اكثر من أي امرأة أخرى.
    Bu şekilde paramı kazandım. Bu beni katil yapmaz. Open Subtitles هكذاقمتبعملثروتي، هذا لا يجعل مني قاتلاً
    Ben bir kurtum. Sen benim içimdeki kurtla koşuyorsun. Bu seni kuzu yapmaz. Open Subtitles أنا ذئب، و هذا ما يجذبك فيّ ذلك لا يجعل منك حَمَلاً
    Uyanığım, kabul. Ama bu beni bir canavar yapmaz. Open Subtitles و احيانا دقيق و لكن هذا لا يجعل مني وحشا ابدا
    Öyle canımı sıkıyorsun. Bu seni Luke yapmaz. Open Subtitles أنت تدفعني بطريقة ما لذلك ولكن هذا لا يجعل منك لوك
    Bir de onunla yaşamayı dene. Ama bu onu suçlu yapmaz. Open Subtitles حاول أن تتعايش مع ذلك ذلك لا يجعل منها مجرمة
    - Doğru yapmaz. Open Subtitles مع ذلك ، هذا لا يجعل الأمر صواباً لا ، لا يفعل
    Zehrin yokluğu ısırığı daha acısız yapmaz. Open Subtitles ومع ذلك قلة السمّ لديها لا يجعل العضة أقل إيلاماً
    Bu şirkette dönen her şeyi desteklememek beni bir komünist yapmaz. Open Subtitles كوني اقتنعت بالمباديء في سنين شبابي لا يجعل مني شيوعياً
    Senin hem sporcu hem de Glee kulübünde olman seni çok yönlü yapmıyor sadece biseksüel yapıyor. Open Subtitles أنت تصبح أضحوكة , و كونك في نادي غلي لا يجعل منك منوعا , بل يجعلك مخنثا
    Fakat, bu da seni köle yapmıyor. TED ولكن هذا أيضا لا يجعل منك عبدا.
    Anne, eşofman giyip spor yapıyor olmam lezbiyen olduğumu göstermez! Open Subtitles كوني أرتدي ملابس رياضية و ألعب كرة القدم فهذا لا يجعل مني شاذّة
    Tartışmak seni haklı kılmaz. Open Subtitles ذكرك لهذا الأمر باستمرار لا يجعل كلامك صائباً.
    Kötü bir şey yapmış olmak seni kötü bir insan yapmaz. Peki ya birçok kötü şey yapmışsam? Open Subtitles القيام بأمرٍ سيء واحد لا يجعل منكِ شخص سيء - لكن ماذا لو قمت بالكثير منها؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد