Pakistan'ın insansız uçağımızı vurupta hiçbir şey olmamış gibi davrandığımızı sanmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك باكستان تعتقد أنّه يمكنها قصف طائرتنا و لا يمكننا الرد |
- Elbette etti ama öyle bir adamın tarihi değiştirmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | بالتأكيد أغواني، ولكن لا يمكننا ترك رجل أن يغير التاريخ بتلك البساطة. |
Bu iblisin daha fazla masum ruhu almasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الشيطان ليسرق المزيد من أرواحنا البريئة |
Ted'i bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك تد |
Halkımızı terk edemeyiz. | Open Subtitles | رعاه لإسرائيل لا يمكننا ترك قومنا |
Adamı bu hâlde burada bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الرجل بهذا الحالة. |
Dinle. Dört kişiyi öldürmüş o pisliklerin paçayı kurtarmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | إسمعنى , لا يمكننا ترك قضية قتل هؤلاء الأبرياء الأربعة تذهب هباءاً , لا محالة |
Size apaçık olanı söyleyeyim. Böyle birşeyin onun eline geçmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | فلنستوضح الأمر، لا يمكننا ترك الأمر يفلت من يدينا |
Bu insanların gitmesine izin veremeyiz! Ona söz verdik! | Open Subtitles | هذه غلطة لا يمكننا ترك هؤلاء الناس باستمرار |
Baylar, biz bu sarmaşığı çözmeye çalışırken diğerlerinin sokakta dolaşmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | أيّها السيّدان، لا يمكننا ترك الآخرين يسرحون في حين أنّنا نحاول إنهاء هذه القضيّة |
Baylar, biz bu sarmaşığı çözmeye çalışırken diğerlerinin sokakta dolaşmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | أيّها السيّدان، لا يمكننا ترك الآخرين يسرحون في حين أنّنا نحاول إنهاء هذه القضيّة |
Şimdi kalkmış bize ültimatom veriyor. Bu canavarın ülkemizi rehine olarak tutmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | والاَن يُعطينا الانذارات النهائية لا يمكننا ترك هذا الرجل يحتجز بلادنا رهينة |
O lanet yangının kazanmasına izin veremeyiz! | Open Subtitles | لا يمكننا ترك تلك النار اللعينة تنال منا |
Tankın ellerine geçmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | قلت لك أنك لن تنجح لا يمكننا ترك الدبابة هناك. |
Bu adamın kirli bir hücrede kalmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك هذا الرجل حبيسًا بزنزانة قذرة. |
Kimsenin gitmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | . لا يمكننا أن نسمح بذهابه . لا يمكننا ترك أي منهم يذهبون |
Ejderhaların kendi alanlarındaymış gibi vahşi şekilde dolaşmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك التنانين تتجوّل كأنها تملك المكان |
Bu ejderhanın tekrar suya girmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك هذا التنين يعود للماء ثانية |
Ted'i bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك تد |
Halkımızı terk edemeyiz. | Open Subtitles | رعاه لإسرائيل لا يمكننا ترك قومنا |
Bu insanları burada bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك هؤلاء الناس... |
Adamın biri şeytanla anlaşma yaptı diye bir kızı ölüme terkedemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الفتاة تهلك لأن أحدهم عقد صفقة مع الشيطان |
Ward'u bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك "وارد" |
Julia'yı bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك (جوليا) |