Halimize baksana. Böyle olmamasi gerekiyordu. Her sey çok kibarca. | Open Subtitles | أعني, انظر لحالنا, الأمر لا يمكن أن يكون هكذا, كل شيء بيننا لبق جداً |
- Hayır, ben bunları kibarca yörüngelerini farklı yöne çevirmek olarak düşünüyorum. | Open Subtitles | لا اتوقع باني افر فيها بشكل لبق اعادة توجيه مساراتهم |
Böyle bir durumda biri bir yemeği kibarca nasıl reddedebilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لشخص لبق رفض طبق في ظروف مماثلة ؟ |
Peter gerçek bir centilmendir, ...kadınlar onun kibar olduğunu düşünüyorlar ve ondan faydalanmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | وبيتر دائمًا رجل لبق فتظن النساء أنه لطيف ومغلوب على أمره فيحاولن استغلاله.. |
Yani inanılmaz kibar bir beyefendi ve çok iyi bir konuşmacı olduğumu biliyor. | Open Subtitles | أني سيد مهذب للغاية ومتحدث لبق للغاية. |
- Bay Emerson çok patavatsız birisi. | Open Subtitles | -السيد (إيمرسون) غير لبق في الحديث |
patavatsız olduğunuzu mu? | Open Subtitles | غير لبق. |
Oldukça diplomatik ve nazik üslupla ölçülü bir biçimde konuştu. | Open Subtitles | تكلم بأسلوب لبق ومؤدب وبطريقة منضبطة جدًا |
Hiç hoşsohbet değilsin ve bu yolculuğu tek başıma gerçekleştiremem. | Open Subtitles | إنّك غير لبق ولا يمكنني خوض هذه الرحلة بمفردي |
Böyle bir durumda biri bir yemeği kibarca nasıl reddedebilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لشخص لبق رفض طبق في ظروف مماثلة ؟ |
-Dinle eşim, düzgün ve kibar birini istiyor. | Open Subtitles | تريد زوجتي شخصاً لبق ومؤدب |
Bir bayanla çok kibar bir şekilde konuştunuz, Bay Duncan. | Open Subtitles | لا بدّ أن أعترف أنّك تتمتّع بأسلوبٍ لبق (جداً في التحدّث مع النساء، يا سيّد (دونكان |
Çok nazik ve çok hoş sohbet bir beyefendi olduğumu. | Open Subtitles | أني سيد مهذب للغاية ومتحدث لبق للغاية. |
Sen lanet olası hoşsohbet bir adamsın, Hendricks. | Open Subtitles | أنت متحدث لبق سيد (هيندريكس) |