- Oh, güzel. - Ama akşam yemeğine oraya gidelim. | Open Subtitles | ـ جيد ـ و لكن دعنا نذهب هناك لتناول العشاء |
Yarın bizi akşam yemeğine davet etti. O çok nazikti, değil mi? | Open Subtitles | لقد دعانا لتناول العشاء معه غداً لقد كان مؤدباً جداً، أليس كذلك؟ |
Yarın bizi akşam yemeğine davet etti. O çok nazikti, değil mi? | Open Subtitles | لقد دعانا لتناول العشاء معه غداً لقد كان مؤدباً جداً، أليس كذلك؟ |
Yarım saat sonra Trou Normand'ta akşam yemeği için bekleniyorsunuz! | Open Subtitles | إنهم ينتظرونكم في نورماند ترو من نصف ساعة لتناول العشاء. |
akşam yemeğinde ailemle olmam gerek. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تكون على والدي لتناول العشاء الليلة. |
- Yemekte evde ol Derek. - Sözünü tut Derek. | Open Subtitles | حافظ على وعودك, ديريك كُن في المنزل لتناول العشاء, ديريك |
Üç kişilik bir yemek için can attığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تعتقد إننى متلهف لتناول العشاء منذ ثلاث ليال ؟ |
Peki ya seni bu akşam yemeğe götürmeme ne dersin? | Open Subtitles | حسناً, ما رأيك في أن تقبلي دعوتي لتناول العشاء الليلة؟ |
Uçuş sırasından geri geldiğimi ve direkt akşam yemeğine geldiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر الحصول على العودة من خط الرحلة والقادمة مباشرة لتناول العشاء. |
Tabii. Bir ara akşam yemeğine gelip ailemle tanışır mısın? | Open Subtitles | بالطبع، هل ستأتين لتناول العشاء ومقابلة عائلتي في يوماً ما؟ |
Seni 7:30'da akşam yemeğine bekliyorum. | Open Subtitles | حسنا، سوف أراك في بيتي لتناول العشاء في الساعة 7: 30. |
Evime akşam yemeğine gelmek ister miydin? | Open Subtitles | هل تريد أن تأتى إلى منزلى الليلة لتناول العشاء ؟ |
akşam yemeğine çıktılar belki de sonra gece kulübüne. Anlıyorum. | Open Subtitles | لقد ذهبوا لتناول العشاء وربما سيسهروا فى الملهى |
akşam yemeğine çıktılar belki de sonra gece kulübüne. Anlıyorum. | Open Subtitles | لقد ذهبوا لتناول العشاء وربما سيسهروا فى الملهى |
Dinle, Mike gelince akşam yemeği için bir yer seçeriz. | Open Subtitles | أسمعي, عندما يعود مايك للمنزل سنقوم باختيار مكان لتناول العشاء |
- Bak Marty, Maggie ve Elaine akşam yemeği için bize geliyorlar. | Open Subtitles | ماذا عن هذا؟ مارتي وماغي وإلين و القادمة أكثر لتناول العشاء الليلة. |
Eşin ve çocuklarınla akşam yemeği için eve git. | TED | أقود حتي المنزل لتناول العشاء مع زوجتي وأطفالي. |
Peg, görünüşe göre akşam yemeğinde üçümüz olacağız. | Open Subtitles | الوتد، يبدو وكأنه سيكون هناك فقط ثلاثة منا لتناول العشاء. |
Ama ne zaman bana akşam yemeğinde şiirler okumaya başladı... ve ardından biraz muhabbet ettik, Tatlım 'O yola hiç çıkmayalım' dedim. | Open Subtitles | و لكنه بعد ذلك قام بقراءة قصائده الشعرية لي و دعوتى لتناول العشاء و ما إلى ذلك, و ما كان مِني إلا تغيير مجرى الحوار |
Ailenizle dışarıda Yemekte iseniz? | TED | وأنت في الخارج لتناول العشاء مع العائلة؟ |
yemek için şehir dışında bir yere gitmek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين الذهاب إلى مكان ما خارج البلدة لتناول العشاء ؟ |
SS baş komutanı Heinrich Himmler yarın akşam yemeğe geliyormuş. | Open Subtitles | رايشفهرر من الاستخبارات، هاينريش هيملر.. سيأتي لتناول العشاء مساء الغد |
Bunca yıldır ortağız, ve seni bir kere bile yemeğe davet etmedim... | Open Subtitles | كل هذه الاعوام ونحن شركاء وانا ولم ادعوك من قبل لتناول العشاء |
Selam, herkese. Geciktiğim için üzgünüm. - Bölüm şefiyle yemek yemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | قد اضطررت لتناول العشاء مع رئيس القسم تناولت الطعام؟ |
Gel, bizimle yemek ye. | Open Subtitles | تعال لتناول العشاء معنا. |
- Yemeğe de bekleriz. - Seve seve. | Open Subtitles | يجب أن تحضر لتناول العشاء ذات يوم - أود ذلك - |
Çok da zekiymiş! yemek yemeye giderken bütün eşyasını otobüste bırakmış. | Open Subtitles | لا تبدو لي ذكية، بتركها الحقيبة في الصندوق والذهاب لتناول العشاء |
Sadece bu akşam bir yemek yiyelim ve yalnızca ikimiz oturup, konuşalım. | Open Subtitles | لتناول العشاء الليلة. نحن الاثنان سنجلس ونتكلم |