| Bir saniye. Sen ve ben aynı çatı altında kalamayız... | Open Subtitles | لحظة واحدة, أنا وأنت لا نستطيع العيش تحت سقف واحد |
| Yürüyen banttan çıkmam için... Bir saniye bile bekleyemediniz be. | Open Subtitles | ألم تستطيعوا الانتظار لحظة واحدة لأخرج من هذا الممر المتحرك؟ |
| Bir saniye önce hayattayken Bir saniye sonra sonra ölüyorsun. | Open Subtitles | لحظة واحدة على قيد الحياة وفى لحظة واحدة مات. |
| - Scorch, kıskaçlı sünger lazım. - Tamam. Bir dakika, Les. | Open Subtitles | ـ سكورتش، احتاج مزيدا من الاسفنج ـ حسنا، لحظة واحدة ليس. |
| Bir dakika. Bu çantayı tutmam için bana vermediniz mi? | Open Subtitles | لحظة واحدة ألم تعطينى تلك الحقيبة لأحملها ؟ |
| Pekala tutuyoruz. - Bir dakika. Bir tek şartla. | Open Subtitles | حسنا, سوف نأخذها لحظة واحدة, مع شرط واحد |
| Bir saniye. Adresi not almak istiyorum. | Open Subtitles | لحظة واحدة , أريد أن أكتب ملاحظة تتعلق بالعنوان |
| Sadece Bir saniye sürdü ve bir insanın hayatı sona erdi. | Open Subtitles | ، لحظة واحدة هو كل ما استغرقه الأمر . وقد نزعت حياة الرجل منه |
| Şunu bil ki, Muhteşem Maleeni Bir saniye önce yaşıyordu şimdi değil. | Open Subtitles | إعرف بأنّ ماليني المدهش كان حيّ لحظة واحدة وإنتهت القادمون. |
| Bir saniye. | Open Subtitles | لحظة واحدة إذا كان المشعوذين على قيد الحياة |
| Bir saniye. Paige rahat bırak, ben ciddiyim. | Open Subtitles | لحظة واحدة ، دعى بايج و شأنها ، أنا جادة |
| - Hey, gitmeliyim. - Tamam, Bir saniye ver. | Open Subtitles | . أفضل الذهاب على الطريق . فقط لحظة واحدة |
| Bir saniye, Bay Troop. Bu hergelenin neler söyleyeceğini duymak istiyorum. | Open Subtitles | لحظة واحدة سيد تروب انا اريد ان اعرف ماذا يوجد لديه ليقول. |
| - Aşağı inip, her şeyi arabadan indirmelerini söyle. - Bir dakika. | Open Subtitles | أخبرى الحمال أن يخرج كل شئ من السيارة لحظة واحدة |
| Bir dakika lütfen. Bu da işimin bir parçası. | Open Subtitles | لحظة واحدة مدام جامبو مازال هذا جزء من الخدمة |
| Bir dakika bekle Daniel, hayatım. Sadece bir an. | Open Subtitles | انتظر لحظة، دانيال، حبيبي فقط لحظة واحدة |
| - Bir dakika, bakayım. - Çabuk olun lütfen. | Open Subtitles | لحظة واحدة يا سيدى , سأرى إسرعى , من فضلك |
| Sadece Bir dakika bekle, elimde senin için biraz şekerim var. | Open Subtitles | ، انتظر لحظة واحدة فحسب و سأحضر لك بعضاً من عيدان القصب |
| Bir dakika. Kenara kay tatlım. Burada ne kadar kalacaksınız? | Open Subtitles | لحظة واحدة فقط, اسرع يا حبيبى لكم ستلبث هنا؟ |
| Rodya'ya çok iyi baktı ve onu Bir dakika bile yalnız bırakmadı. | Open Subtitles | إنه مهتم براسكولنيكوف, ولم يتركه لحظة واحدة |
| Onca yıl geçti, buna inanmaktan bir an olsun vazgeçmedim. | Open Subtitles | بعد كلّ هذه السنين، لم يتغيّر إعتقادي ذاك لحظة واحدة |
| Sadece bir erkeğe biraz ilgi gösterip bunun farkında olmasını sağla. | Open Subtitles | فقط قدمي رجلا لحظة واحدة التي يتيح له معرفة انها حوله |