ويكيبيديا

    "لدي واجب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • görevim var
        
    • ödevim var
        
    • bir sorumluluğum var
        
    • ödevler var
        
    • bir görev var
        
    Seni seviyorum, oğlum, ancak ülkeme karşı yapmam gereken bir görevim var. Open Subtitles أنا أحبك يا ولدي ولكن لدي واجب تجاه وطني
    Uçurumun ucunda çok fazla hayat var, ve benimde uğruma ölebilecek insanlar için bir görevim var; onlar için canımı vereceğime inanan insanlara. Open Subtitles العديد من الحيوات على حافة الخطر، وأنا لدي واجب تجاه هؤلاء الذي يموتون من أجلي.
    Anne, bütün gün seninle sohbet etmek hoşuma giderdi ama ödevim var. Open Subtitles أمي أحب أن أتحدث معك طول اليوم و لكن لدي واجب مدرسي
    Şimdi, her iyi profesör gibi sizin için ev ödevim var. TED الآن، مثلما هو أستاذ الكلية الجيد، لدي واجب منزلي إليكم.
    Mesela senin ya da başkaları için endişelendirecek bir şey söylersen söylediklerini gerekli kurumlara bildirmek gibi bir sorumluluğum var. Open Subtitles في الاساس اذا اخبرتيني بأي شيء سيكلفني ذلك مدعاة للقلق عليك وعلى الاخرين لدي واجب لأهتم بنقله
    - Yapmam gereken ödevler var. Open Subtitles لدي واجب لأقوم به.
    Yapmam gereken tek bir görev var. Open Subtitles لدي واجب غير محدد.
    Benim de Amerikan Senatosunun haysiyetini korumak ve güvenilirliğini sürdürmek gibi bir görevim var. Open Subtitles و أنا لدي واجب ألا وهو دعم نزاهة ومصداقية مجلس الشيوخ الامريكي
    Unutma, Elizabeth'e karşı da bir görevim var. Open Subtitles لئلاّ ننسى، أنا أيضاً لدي واجب تجاه اليزابيث.
    Aziz değilim ama sana karşı görevim var. Open Subtitles . أنا لست قديساً . ولكن لدي واجب تجاهك
    Senin için farklı bir görevim var, Arthur'la görüşeceksin. Open Subtitles لدي واجب آخر "بالنسبة لك واجبك مقابلة " آرثر
    Kocamın yanına dönmeliyim. Bir görevim var. Open Subtitles يجب عليّ العودة لزوجي، لدي واجب.
    Bir DEO ajanı olarak, bu dünyayı korumak için görevim var. Open Subtitles كوكيل لديو، لدي واجب لحماية هذه الأرض.
    Bilgisayarımı alıyorlar, İngilizce ödevim var. Dalga geçiyorsunuz herhâlde. Open Subtitles إنهم يأخذون الكمبيوتر خاصتي لدي واجب في اللغة الأنجليزية
    Ve ev demişken senin için ev ödevim var. Open Subtitles و بالحديث عن المنزل, لدي واجب منزلي من أجلكِ
    Berbatsınız. Benim ödevim var. Open Subtitles أنتُم تُثيرون أشمئزازي لدي واجب مدرسي
    - Sağ ol, kalsın. - Ayrıca, önemli bir ödevim var. Open Subtitles لا شكرًا - بالإضافة، لدي واجب منزلي كبير -
    Benim de ödevim var. Open Subtitles لدي واجب منزلي أيضاً
    Benim Amerikan halkına karşı bir sorumluluğum var. Open Subtitles حسناً لدي واجب تجاه الشعب الأمريكي.
    Benim davama karşı bir sorumluluğum var ve bu ikisi çatışırsa sadece biri galip gelir. Open Subtitles لدي واجب تجاه القضية، وإن تصارعا الإثنان... فسيكون هناك فائز واحد فحسب.
    Yapmam gereken üzücü bir görev var. Open Subtitles لدي واجب حزين لأؤديه .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد