yani bilgisayarlar artık üretebiliyor; bizim iyi tanımladığımız sorunlara kendi çözümlerini bulabiliyorlar. | TED | لذا يمكن للحواسيب أن تنتج الآن؛ يمكنها تقديم حلولها الخاصة لمشاكلنا المحددة. |
Çorba katının sıvı içinde askıda kalmasıyla olur yani sıvı olarak nitelendirilir. | Open Subtitles | حَسناً، الشوربة يعلق بها مواد صلبةُ لذا يمكن اعتبارها من السوائل الجامدة |
yani bu havuz gökyüzünün yere geri gönderdiğinden daha fazla ısıyı gökyüzüne gönderiyor. | TED | لذا يمكن أن تبعث بركة الماء تلك المزيد من الحرارة إلى السماء ثم تعيد السماء إرسالها إليها. |
Bu şaseyi serbest hale getirdi, yani bu aracı, çok küçük bir kullanma alanı yaratmak için katlayabilirsiniz. | TED | هذا يجعل من الهيكل غير مرتبطا، لذا يمكن عمل أشياء مثل الطي، يمكنك طي هذه المركبة الصغيرة لتحتل حيزا صغيراً جداً. |
Sonra iyileşeyim diye bir kan teknesine bıraktılar ki yeniden işkence yapabilsinler. | Open Subtitles | ثمّ دعني ألتئم في برميل دم لذا يمكن أن يذهبوا إليه ثانيةً . |
Şu lanet kağıdı imzala Abner bu adamlar yapmaya geldikleri şeyi yapabilsinler. | Open Subtitles | وقع هذا الشيء اللعين ،* إبنير لذا يمكن لهؤلاء الرجال أن يعملوا ماجاؤ لا أجله |
yani dört adet 6, 7, 8 ve 9 hanelerinden yalnızca birisi - varsa - kabul edilir. | TED | لذا يمكن لرقم واحد فقط من الأرقام 6، 7، 8، 9، أن يتواجد في العدد لدينا. |
yani bir sürücü asistan sisteminin asla olamayacağı kadar güvenlidir. | TED | لذا يمكن أن يكون نظام القيادة المساعدة أكثر أمانا من أي وقت مضى. |
yani onları yetiştirebilirsiniz ve insanlar bunu yapıyor ve özellikle yoğun olarak bu alanda. | TED | لذا يمكن زراعتها، وبالفعل يقوم الناس بزراعته، وكانوا يزرعون منها الكثير بالذات. |
yani on milyonlarca galaksi bulmalıyız. | TED | لذا يمكن أن نجد عشرات الملايين من المجرات. |
Her kim ise, önce bir yabancı olarak başlar yani herkes olabilir. | Open Subtitles | أياً من يكن, فهو يبدأ كغريب.. لذا... يمكن أن يكون أية أحد. |
yani başarılı ve profesyonel geleceğime sahip olabilirim. | Open Subtitles | لذا يمكن أن آخذ طريق المستقبل الناجح المحترف. |
İyisin. Ama yakında gidecek, yani hiçbir şey demeyip... | Open Subtitles | ولكنّه سيرحل قريباً، لذا يمكن ألاّ أقول شيئاً ونأمل أن يذهب بعيداً |
yani buradan çıkardığım sonuç... Bu fotoğrafın Jim'in buradaki dairesinde çekildiği. | Open Subtitles | لذا يمكن الإفتراض أن هذه الصورة إلتقطت في شقته هنا |
yani, Bay Salle bir hafta O- negatif grubundayken ilaç tedavisinde değişikliğe giderse, diğer hafta B-pozitif olabilir mi? | Open Subtitles | لذا يمكن أن تكون فصيلة دم السيد سال أوه سالب أسبوع واحد وإذا هو غير علاجه تكون فصيلته بى موجب؟ |
yani boşa kürek sallıyor olabilirim. | Open Subtitles | لذا يمكن أن يكون كل . هذا العمل ضرباً من العبث |
Kapalı bir havuz. yani, bu iş tüm yıllık olabilir. | Open Subtitles | أنه مسبح مغلق لذا يمكن أن يكون عمل على مدار السنة لك |
- yani bazı telefonlar alabilirsin. - Tabii ki. | Open Subtitles | لذا يمكن أن تأتيك اتصالات من أشخاص يسألون عني بالطبع |