"لسبباً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• nedense
• sebepten
• nedeni vardı
• atmayacak
• amaç uğruna bir
• bir sebebi vardır

Belki 6 ay önce tedavi olamıyordu ya da nedense tedavi olmamayı seçti.
حسناً، إحتمال قبل ستة أشهر لم يكن لديها إمكانية العلاج أَو هي إختارت أن تتجاهله لسبباً ما

Bir adam onu alıkoydu ve kendisi nedense siyahi halka değer vermiyor.
تؤخد من قبل رجل لسبباً ما الذي لا يكترث لناس سود.

Her nedense, etkilendiğim erkeklerin... hepsinde ciddi nörölojik ve biyolojik bozukluklar oluyor.
لسبباً ما، الرجال الذين انجذب إليهم جميعهم لديهم والاضطرابات عصبية خطيرة.

Demek istediğim, yolu yarıladın bile. Anlamadığım bir sebepten dolayı hala yatmadığın şirin bir erkek arkadaşın var zaten.
اعني أنكِ في منتصف الطريق ، ولديكِ بالفعل الحبيب اللطيف والذي ، لسبباً ما ، لم تضاجعيه

Bir sebepten ayrılmak istediği konusunda, haklıymışsın. Şimdi, kalır sanırım.
''لقد كنت محق، لسبباً ما كان يودّ المغادرة''

Fotoğrafa bakmasının bir nedeni vardı.
تطلع بهذه الصورة لسبباً.

Hamlet'in altına imzasını atmayacak birini düşünebiliyor musunuz?
‎. أحدهم لسبباً ما بأن لا يضع اسمه على مسرحية "هامليت"؟

Tanrı'nın bizi bir amaç uğruna bir araya getirdiğini söylemiştin.
قلت أن الله جمعنا معاً لسبباً ما، هل تتذكر؟

Beyefendi oradaysa bir sebebi vardır.
أننى متأكده أن هذا الرجل كان هناك لسبباً ما

Ben de anlamıyorum ama her nedense çocuklar diğer yetişkinlere daha güzel tepki gösteriyor.
انظري،انا ايضا لاافهماولكن لسبباً ما الاطفال يجيبون افضل على الكبار الاخرين

Cenazeler nedense insanı acıktırıyor.
الجنائز تجعل الناس جائعة لسبباً ما

nedense Atlantis'te çok saygı duyuluyor.
إنه مُبجل في اتلانتيس لسبباً ما

Ama nedense sana karşı öfkeliyim.
لكنني غاضبة منك لسبباً ما.

Yine de açıklanamaz bir sebepten ötürü bakir.
ومازلت لسبباً ما لا يُمكن تفسيره ، رجلاً بِكراً

Frenlerin bir sebepten dolayı bozulduğunu söyledi.
وتقول أن المكابح تكبح لسبباً ما.

Bir sebepten birilerini istiyor ve Gabriel sınavı geçemedi.
أنه يريد واحداً لسبباً ما و (جبريل) لم ينجح فى الاختبار

Devlin, bir sebepten gözetim altındayız.
(ديفلين)، لسبباً ما، إننا مراقبون.

Oğlumun seni seçmesinin bir nedeni vardı.
ابني اختارك لسبباً ما

Parker'ın babasının hapse girmesinin bir nedeni vardı.
والد (باركر) كان في السجن لسبباً.

Tanrı bizi bir amaç uğruna bir araya getirdi. O amaç işte bu.
الرب جمعنا معاً لسبباً ما، هذا هو السبب.

Anıtların anıt olmasının bir sebebi vardır. İlham verirler.
الآثار هي آثار لسبباً ما، إنهم ملهمون.