Ama bahse girerimki, bunun olmasını sağlayan buradaki tek insan ben değilim. | Open Subtitles | إلا أنني أراهن أنني لست الشخص الوحيد هنا الذي يحدث له هذا. |
Ben ilişki kurulacak biri değilim. Tam bir baş belasıyım. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يجب أن ترتبط به، أنا ورطة |
Ben eski benle aynı kişi değilim... birazcık olsun, bilirsin. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي اعتدت أن أكونه ألبتّة |
Ben senin evlenmek istediğin adam değilim. Biliyorsun. | Open Subtitles | كاثى انا لست الشخص الذى تريدى الزواج منه وانتىتعرفى هذا |
Aslında haklısınız, ben olmak istediğim insan değilim ama aynı zamanda eskiden olduğum insan da değilim... | Open Subtitles | انني لست ذالك الشخص الذي اريد أن اكون عليه لكن اتعرفين ماذا؟ انا لست الشخص الذي كنت عليه ايضاً |
Banyoyu kullanacak tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لست الشخص الوحيد في العالم الذي عليه أن يدخل الحمّام |
Biliyor musun, sen bugün burada ziyaret ettiğim tek kişi değilsin. | Open Subtitles | تعلمين, لست الشخص الوحيد الذي ازوره هنا اليوم |
Hayır efendim, hatırladığım kadarıyla görmedim, ama sorulması gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | لا، سيدي كما لو أني سأتذكر ولكن أنا لست الشخص الذي تسأله |
Hepimizi pislik bir tavukla yaşamak zorunda bırakan ben değilim ama! | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذى يجعلنا نعيش مع تلك الدجاجة القذرة الصغيرة |
İkinci olarak da; 15 yıllık analık pasını üzerinden atan ben değilim. | Open Subtitles | ثانياً، لست الشخص الذي عاد مجددا للجريمة بعد 15 سنة من الأمومة. |
Ben sadece yastıkları kabartan ve faturaları geldiği gün ödeyen biri değilim. | Open Subtitles | انا لست الشخص الذي تحتاجين لنفش المخدات ودفع الفواتير حالما تصل |
Kim olduğumu bilmiyorsun ama bağırılması gereken biri değilim ben. | Open Subtitles | أنتِ يعجبك هذا لأنكِ لا تعرفين من أنا لكن لست الشخص الذي يجب أن تصرخي عليه |
Bu konuyla ilgili olarak konuşulacak kişi değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص المناسب لتتحدث معه عن هذه الأمور لمَ لا؟ |
Ben böyle şeylerle ilgilenecek bir kişi değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يهتم بتلك الأمور البسيطة |
Hapishaneye giren o adam değilim. Dışarı çıkan adamım. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي خرج إلى السجن أنا الشخص الذي خرج منه |
Ben buradaki kötü adam değilim. Bu şehrin sivillerini korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لست الشخص الشرير هُنا، انا أحاول حماية مواطنين هذه المدينة |
Buna maruz kalan tek insan değilim,bu yüzden... | Open Subtitles | أني لست الشخص الوحيد الذي حصل له هذا الأمر .. |
Bunun için doğru insan değilim, ama... | Open Subtitles | حسناً , أنا حقاً لست الشخص المناسب لتسأله , لكن |
Bu şeyleri bilen sadece sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يعرف هذا الهراء |
Sen bundan 20 yıl sonra olacağını sandığım kişi değilsin. | Open Subtitles | فأنت لست الشخص الذى اعتقدت أنك ستكون عليه بعد 20 عاماً |
Elini kolunu bağlayıp duracak adam değilsin. | Open Subtitles | انت لست الشخص الذى يجلس بالجوار ولا يفعل شئ |
Kesinlikle bunu kolaylıkla söyleyebileceğim biri değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الذي بإمكاني أن أطلبه بسهولة |
Hem ortaya çıktı ki zaten hoşlanmadığı kişi ben değilmişim. | Open Subtitles | انقلبت الموازين انا لست الشخص الذي لا تحبه |
Çünkü bunun için doğru insan değilsin. | Open Subtitles | لن أبيعها لك، لست الشخص الذي يستحق |
Bu çöplükteki en sevdiğim kişi olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين أنك لست الشخص المفضل لدي في هذا المكان |
Hiç statüko tipi bir adam olmamışımdır zaten. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يهتم بالوضع الراهن على الأطلاق |