Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil. | Open Subtitles | ليس لصّ صغير الذي كان عليه أن يسرق ليدفع ثمن دواء أمّه. |
Güzel eşyalarımın arasına profesyonel bir hırsız koyarak test etmek istemiyorum ama. | Open Subtitles | لست مستعدّ لإختباره بوضع لصّ المحترف في بيت مليئ بكل أشيائي الثمينة |
Çünkü bugün erken saatlerde, buraya yakın bir yerde, bir hırsız, amcamın en saygı gösterilen tapınağına zorla girdi ve bunu çalıp kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | لأن في وقت سابق من هذا اليوم، لَيسَ بعيدَ مِنْ هنا، أي لصّ إقتحمَ أكثر معبدِ عمِّي المحترمِ ومُجرّب للهُرُوب بهذه. |
Şansıma kasabanın şerifleri namlı bir hırsızı farkemeyecek kadar dünyayı kurtarmakla meşgullerdi | Open Subtitles | لحسن حظّي فإنّ إنقاذ العالَم يشغل مأموري البلدة عن ملاحظة لصّ عاديّ |
Tek suçum birkaç kuruş çalmaktı. Önemsiz bir hırsızım ben. | Open Subtitles | سَرقتُ بضعة العملات المعدنية فقط أي لصّ تافه |
Ailesini ve karısını terk etmiş bir hırsız ve beni kaltağı yapmak istiyor. | Open Subtitles | بل لصّ تخلّى عن زوجته وعائلته ويريد أن يجعلني مومسته |
Bu şehirdeki,Herkes gibi ben de bir işadamıyım... ve bir hırsız! | Open Subtitles | مثل الآخرون ...في هذه البلدة، أنا أيضا رجل أعمال و لصّ |
Size söyledikleri yalan. O bir hırsız. | Open Subtitles | كل ما قاله إليك كذب هو لا شيء سوى أنه لصّ |
Neden küçük bir hırsız ağır bir silaha ihtiyaç duyar? Güzel soru. | Open Subtitles | ما حاجة لصّ تافه لذلك النوع من المدفعية؟ |
Heykeli çalmaktaki ilk başarısız girişiminizin ardından daha üst sınıf bir hırsız tutmaya karar verdiniz. | Open Subtitles | بعد فشل محاولتك الأولى لسرقة القبضة، قرّرت إستئجار لصّ أفضل. |
Polise hırsız olduğumu, katil değil de ...yankesici olduğumu mu söyleyecektim? | Open Subtitles | وماذا، أعترف لشرطيّة أنّي لصّ هي تُريدني بتهمة القتل؟ |
Bu kişi motellerden hatıra çalan basit bir hırsız. | Open Subtitles | كان لصّ تافه الّذي يسرق العملات المعدنية من آلة الباشينكو. |
Bu çok asilce bir fedakârlık. Özellikle de bir hırsız için. | Open Subtitles | هذه تضحية نبيلة منك لا سيّما بالنسبة إلى لصّ |
hırsızı ancak başka bir hırsız yakalar. | Open Subtitles | يتطلب الأمر وجود لصّ للقبض على لصٍّ آخر. |
Bir araba hırsızı patronu tarafından zehirlenmiş. | Open Subtitles | أي لصّ سيارةِ أصبحَ مُسَمَّماً مِن قِبل رئيسِه. |
Kusurumuza bakmayın şerif. Bir hırsızı arıyordum da. | Open Subtitles | اعذرني على التدخّل حضرة المأمور لكنّي أبحث عن لصّ |
Onlara sert davranmazsam beni "Çizgili Hamburger hırsızı" ve "Et Restoranı Palyaçosu" gibi soyarlar. | Open Subtitles | إن لم أعاملهم بحزم قد يقومون بنهبي كما فعل لصّ الشطائر المُخطّط لمحلّ لحوم المهرّج |
hırsızım... son 15 yılda 30 kadını dolandırdım. | Open Subtitles | انا لصّ. لل15 سنة الماضية، انا قد خَدعَت 30 سيدةَ. |
Bir hırsızın hayatı uğruna tehlikeye atmam bu vazifeyi. | Open Subtitles | لن أخاطر بهذه المهمّة إنقاذاً لحياة لصّ واحد |
Düşünsene, planının bu olduğunu kabul etsek bile bir hırsıza nasıl "baba" der ve boyun eğebilirim? | Open Subtitles | إعتبرْ هذا حتى إذا كَان خطتَه كَيْفَ ادعو لصّ أبي إنحنِي له؟ |
Çünkü annesi kan emici, babasıysa hırsızdı. | Open Subtitles | لأنّ والدته مصّاصة دماء ووالده لصّ. |
O kadar böbürlenmeden, kelime oyunundan sonra, senin de adi bir hırsızdan başka birşey olmadığını gördük. | Open Subtitles | بعد كل جلساتك وكُلّ خطاباتكَ الصَغيرة أنت لا شيء سوى لصّ مشترك |
Başka bir hayatta, pek çok mücevher hırsızını hapse attım. | Open Subtitles | حَسناً، في الحياةِ الأخرى سَجنتُ الكثير a لصّ جوهرةِ. |
Çünkü hayatımda gördüğüm en iyi Hırsızsın. Başka biriyle bu işi yapamazdım. | Open Subtitles | لأنّك أفضل لصّ سبق ورأيتُه لم أتمكّن من المخاطرة بأقل من ذلك |
Ona göre, banka hırsızıyla Fogg'un ulağı aynı adammış. | Open Subtitles | طبقاً له، لصّ المصرفَ وخادم فوج نفس الرجلِ |
Banka soyguncusu olmalıymışım. Gayet başarılıydım. | Open Subtitles | -يجب أن أصبح لصّ مصارف كنت جيدا فيها |