"لصّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • hırsız
        
    • hırsızı
        
    • hırsızım
        
    • hırsızın
        
    • hırsıza
        
    • hırsızdı
        
    • hırsızdan
        
    • hırsızını
        
    • Hırsızsın
        
    • hırsızıyla
        
    • soyguncusu
        
    Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil. Open Subtitles ليس لصّ صغير الذي كان عليه أن يسرق ليدفع ثمن دواء أمّه.
    Güzel eşyalarımın arasına profesyonel bir hırsız koyarak test etmek istemiyorum ama. Open Subtitles لست مستعدّ لإختباره بوضع لصّ المحترف في بيت مليئ بكل أشيائي الثمينة
    Çünkü bugün erken saatlerde, buraya yakın bir yerde, bir hırsız, amcamın en saygı gösterilen tapınağına zorla girdi ve bunu çalıp kaçmaya çalıştı. Open Subtitles لأن في وقت سابق من هذا اليوم، لَيسَ بعيدَ مِنْ هنا، أي لصّ إقتحمَ أكثر معبدِ عمِّي المحترمِ ومُجرّب للهُرُوب بهذه.
    Şansıma kasabanın şerifleri namlı bir hırsızı farkemeyecek kadar dünyayı kurtarmakla meşgullerdi Open Subtitles لحسن حظّي فإنّ إنقاذ العالَم يشغل مأموري البلدة عن ملاحظة لصّ عاديّ
    Tek suçum birkaç kuruş çalmaktı. Önemsiz bir hırsızım ben. Open Subtitles سَرقتُ بضعة العملات المعدنية فقط أي لصّ تافه
    Ailesini ve karısını terk etmiş bir hırsız ve beni kaltağı yapmak istiyor. Open Subtitles بل لصّ تخلّى عن زوجته وعائلته ويريد أن يجعلني مومسته
    Bu şehirdeki,Herkes gibi ben de bir işadamıyım... ve bir hırsız! Open Subtitles مثل الآخرون ...في هذه البلدة، أنا أيضا رجل أعمال و لصّ
    Size söyledikleri yalan. O bir hırsız. Open Subtitles كل ما قاله إليك كذب هو لا شيء سوى أنه لصّ
    Neden küçük bir hırsız ağır bir silaha ihtiyaç duyar? Güzel soru. Open Subtitles ما حاجة لصّ تافه لذلك النوع من المدفعية؟
    Heykeli çalmaktaki ilk başarısız girişiminizin ardından daha üst sınıf bir hırsız tutmaya karar verdiniz. Open Subtitles بعد فشل محاولتك الأولى لسرقة القبضة، قرّرت إستئجار لصّ أفضل.
    Polise hırsız olduğumu, katil değil de ...yankesici olduğumu mu söyleyecektim? Open Subtitles وماذا، أعترف لشرطيّة أنّي لصّ هي تُريدني بتهمة القتل؟
    Bu kişi motellerden hatıra çalan basit bir hırsız. Open Subtitles كان لصّ تافه الّذي يسرق العملات المعدنية من آلة الباشينكو.
    Bu çok asilce bir fedakârlık. Özellikle de bir hırsız için. Open Subtitles هذه تضحية نبيلة منك لا سيّما بالنسبة إلى لصّ
    hırsızı ancak başka bir hırsız yakalar. Open Subtitles يتطلب الأمر وجود لصّ للقبض على لصٍّ آخر.
    Bir araba hırsızı patronu tarafından zehirlenmiş. Open Subtitles أي لصّ سيارةِ أصبحَ مُسَمَّماً مِن قِبل رئيسِه.
    Kusurumuza bakmayın şerif. Bir hırsızı arıyordum da. Open Subtitles اعذرني على التدخّل حضرة المأمور لكنّي أبحث عن لصّ
    Onlara sert davranmazsam beni "Çizgili Hamburger hırsızı" ve "Et Restoranı Palyaçosu" gibi soyarlar. Open Subtitles إن لم أعاملهم بحزم قد يقومون بنهبي كما فعل لصّ الشطائر المُخطّط لمحلّ لحوم المهرّج
    hırsızım... son 15 yılda 30 kadını dolandırdım. Open Subtitles انا لصّ. لل15 سنة الماضية، انا قد خَدعَت 30 سيدةَ.
    Bir hırsızın hayatı uğruna tehlikeye atmam bu vazifeyi. Open Subtitles لن أخاطر بهذه المهمّة إنقاذاً لحياة لصّ واحد
    Düşünsene, planının bu olduğunu kabul etsek bile bir hırsıza nasıl "baba" der ve boyun eğebilirim? Open Subtitles إعتبرْ هذا حتى إذا كَان خطتَه كَيْفَ ادعو لصّ أبي إنحنِي له؟
    Çünkü annesi kan emici, babasıysa hırsızdı. Open Subtitles لأنّ والدته مصّاصة دماء ووالده لصّ.
    O kadar böbürlenmeden, kelime oyunundan sonra, senin de adi bir hırsızdan başka birşey olmadığını gördük. Open Subtitles بعد كل جلساتك وكُلّ خطاباتكَ الصَغيرة أنت لا شيء سوى لصّ مشترك
    Başka bir hayatta, pek çok mücevher hırsızını hapse attım. Open Subtitles حَسناً، في الحياةِ الأخرى سَجنتُ الكثير a لصّ جوهرةِ.
    Çünkü hayatımda gördüğüm en iyi Hırsızsın. Başka biriyle bu işi yapamazdım. Open Subtitles لأنّك أفضل لصّ سبق ورأيتُه لم أتمكّن من المخاطرة بأقل من ذلك
    Ona göre, banka hırsızıyla Fogg'un ulağı aynı adammış. Open Subtitles طبقاً له، لصّ المصرفَ وخادم فوج نفس الرجلِ
    Banka soyguncusu olmalıymışım. Gayet başarılıydım. Open Subtitles -يجب أن أصبح لصّ مصارف كنت جيدا فيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more