ويكيبيديا

    "لضمان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sağlamak için
        
    • emin olmak için
        
    • garantiye almak için
        
    • güvenli
        
    • sağlamanın
        
    • korumak için
        
    • garantilemenin
        
    • garantilemek için
        
    • sağlama almak için
        
    • garantisi
        
    • sağlayacak
        
    • güvence altına
        
    • garanti etmek için
        
    • sağlamam
        
    Gerekli duyarlık miktarını sağlamak için pilotun uçakla birlikte inmesi gerekecek. Open Subtitles لضمان التفجير لابد من ان يهبط بها الطيار في المكان المحدد
    Uzaktan kumanda edilen araçların diğer gemilerden etkilenmemesini sağlamak için oldukça hızlı gidiyoruz. TED نذهب بسرعة كبيرة لضمان أن المركبات لن تتأثر بأي سفن أخرى.
    Kimsenin beni ve işimi takip etmediğinden emin olmak için kararlı adımlar atacağım. Open Subtitles بالأحرى اتخذت خطوات حاسمة لضمان بأن لا أحد يمكنه تتبعي أو تتبع عملي.
    Bir milyon dolar, beş milyar doları garantiye almak için çok değil. Open Subtitles أعتقد أن مليون دولار ليست كثيرة لضمان عدم خسارة 5 مليارات
    Ölenlere gelince, onları güvenli fakat aynı zamanda onurlu bir şekilde gömmeliyiz ki bu anlarda da herhangi bir hastalık bulaşması olmasın. TED و الذين قد ماتوا، علينا التأكد من دفنهم بطريقة آمنة، و لائقة بنفس الوقت لضمان عدم الإنتشار
    Açıklık, eşitliği sağlamanın en iyi yolu olarak görünüyor. Maaş saydamlığı buna yardımcı oluyor. TED يبقى الكشف عن الأجور الطريقة الأفضل لضمان النزاهة والعدالة. وتعمل شفافية الأجور على ذلك.
    Söyle bana, benim yazdıklarımı korumak için herhangi bir şey yaptın mı? Hayır. Open Subtitles أَخبريني، هَلْ سَبَقَ وفعلْت أيّ شئَ لضمان إخلاء سبيلي؟
    Misilleme olmamasını garantilemenin tek yolu benim Roman'ı tek başıma öldürmem. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لضمان لا يوجد تدعيات يكون علي قتل الروماني وحدى
    Sloane'un dostluğunuzu garantilemek için Sydney'i rehin aldığına inanmamı mı bekliyorsunuz? Open Subtitles أنت تطلب منني الإعتقاد الذي سلون أخذ بنتك رهينة لضمان صداقتك؟
    Yengeçler kum topaklarını, güvenli alana geri dönüş yolunu sağlama almak için dikkatlice yerleştiriyor. Open Subtitles تضع السرطانات كراتها الرملية بعناية فائقة لضمان ان هناك طريق سالك للعودة إلى الأمان.
    Örneğin, prenslere iktidarı ele geçirmek için gerekli tüm acımasızlıkları değerlendirip gelecekteki istikrarı sağlamak için tek bir hamlede yapmaları söylenir. TED على سبيل المثال، يطلب من الأمراء اعتبار جميع الأعمال الوحشية ضرورية للاستيلاء على السلطة، وإلزامهم بضربة واحدة لضمان الاستقرار في المستقبل.
    Polis teşkilatı sizin emniyetinizi sağlamak için her türlü önlemi alacaktır. Open Subtitles قسم الشرطةَ سَيَتّخذُ كُلّ الإجراءات المحتملة لضمان أمانِكَ.
    Sürecin güvenliğini sağlamak için her türlü önlem alınmıştır Open Subtitles لقد تم وضع الحراسة في أماكن معينة لضمان تأمين العملية
    Füze saldırısının başarısından emin olmamıza rağmen kuyrukluyıldızın uzak bir olasılıkla dünyaya çarpması halinde hayat tarzımızın devamını sağlamak ve yeni bir dünya inşa etmek üzere yeterli sayıda insanımızın hayatta kalmasını sağlamak için şimdiden bazı önlemler almakta yarar var. Open Subtitles وعلى الرغم من اننا واثقون من نجاح الهجوم الصاروخى يجب علينا إتخاذ خطوات تحذيرية لضمان إستمرار الحياة
    Hizmetimizin kalitesinden emin olmak için ölümünüz, eğitim amaçlı izlenecektir. Open Subtitles لضمان النوعية المستمرة من الخدمة موتك سوف نراقبه كنوع من الإختبار أو التدريب.
    Anladığıma göre vaftiz, bir şey olduğunda, çocukların cennete gitmesine emin olmak için yapılır. Open Subtitles ما أعرفه هو أن التعميد يكون لضمان دخول الطفل للجنة مهما يحدث
    İçimde yaptığımız pazarlığa uymayacakmışsın diye bir his olduğundan kendimi garantiye almak için ufak bir politika değişikliğine gittim. Open Subtitles هل تعلم ؟ عرفت بانك لن تتقيد بجزءك من الاتفاقيه لهذا اخذتها لضمان التنفيذ
    Uluslararası toplum güvenli bir barış çözümü arıyor. Open Subtitles المجتمعات الدولية تقوم بمحاولات لضمان قرار سِلمى
    Herkesin güvenliğini sağlamanın en emin yolu... senin işine devam etmen. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لضمان سلامة الجميع هى أن تكمل عملك
    Kelownalılar komşu ülklerden saldırı tehdidi altında olduklarını iddia ettiler, ve bu silahı sadece özgürlüklerini korumak için kullanacaklarını söylediler. Open Subtitles الكولونيين أدعوا أنهم تحت التهديد من الأمم المجاورة وأن السلاح سيستعمل فقط لضمان حريتهم
    Parayı garantilemenin tek yolu tatlım, becerilmeyi kabul etmektir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لضمان النتائج يا عزيزتي هي التوقيع على عقد المضاجعة
    ödevlerinizden 4 kopya istiyorum en üst seviyede öğrenmeyi garantilemek için Open Subtitles هل يمكنك ان تنسخ النص كله اربع مرات لضمان عناية عالية
    Düşüncelerime hâkim olan klanın geleceği ve o geleceği sağlama almak için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles بل مستقبل العشيرة التي تسيطر على أفكاري وسأبذل كل ما في وسعي لضمان ذلك المستقبل
    Altıda bir, ayrıca 10 gün içinde sondaja başlama garantisi veriyorum. Open Subtitles سدس، بالإضافة لضمان ببدء التنقيب خلال 10 أيّام
    Hayatta kalmamızı sağlayacak şey insanlar ve Traglar arasındaki savaşı engellemek değil. Open Subtitles افضل طريقة لضمان نجاتنا هي ابقاء الحرب بين التراكز والبشريين وعدم ايقافها
    Geleceğimizi güvence altına almak için gerektiğini düşündüğüm şeyi yapıyordum. Open Subtitles فعلت شيئا ينبغي القيام به لضمان المستقبل.
    Kazanmayı garanti etmek için bildiği tüm eski numaraları kullanacak. Open Subtitles و سيتخذم جميع أساليبه القديمه لضمان الفوز
    Şimdi gidip kaçışınızın farkedilmemesini sağlamam gerek. Open Subtitles سَأَذْهبُ الآن لضمان بأنّ هروبِكَ النهائيِ سَيَكُونُ غير مُكتَشَف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد