Bunu yaptığım için bir yıl hapsedildim bir değerlendirme merkezinde. Aslında bir gözaltı merkeziydi. Gerçek bir hapishaneydi gençler için. | TED | لأني قمت بذلك، تم سجني لعام في مركز التقييم، والذي في الحقيقة كان مركز الحبس الاحتياطي. كان سجن ظاهري للشباب. |
Bu çetenin üyesi olmak için bir yıl kıç öptüm ben. | Open Subtitles | 12,103 علي تقبيل المؤخرة لعام مثلا لاصبح جزءا من هذه العصابة |
Fazla battaniye var mı diye geldin, bir yıldır da gitmiyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنك جئت للحصول على بطانية إضافية، و بقيت لعام كامل |
Seni oraya göndermeden önce en az bir sene çalışman gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انه عليك العمل هناك لعام قبل أن يرسلونك في هذه الرحلة |
Böyle bir yerde tıkılıp kalsaydım bırak bir yılı iki haftada çıldırırdım. | Open Subtitles | كنت لأجن خلال إسبوعين محبوسه فى مكان كهذا متروكه وحيده لعام كامل |
Bu verilerin etkisi oldu mu? 2008 yılına geri dönelim. | TED | هذا تؤثر هذه البيانات في شئ؟ حسناً لنرجع لعام 2008. |
İki yıllık deniz piyadesiydin ve beş saniyeliğine acımasız bir suçlu oldun. | Open Subtitles | وكنت جندي بحرية لكم؟ لعام أو إثنين؟ ومجرماً عنيفاً لخمس ثواني؟ |
Mahkemede kan parası ödeme planı için bir ya da iki yıl. | Open Subtitles | ستذهب للمحكمة لعام او اثنين وربما تحصل على الدية لنقل 100,000 شهريا |
Üç hafta da neymiş. Elimde üç yıl cezaya yetecek kanıt var. | Open Subtitles | عقوبة 3 أسابيع لا تذكر لي جرائم مسدلة تكفي عقابك لعام قادم |
Bu bir yıl sürebilir. Arkadaşın olarak, senin için endişeliyim. | Open Subtitles | .أمر الطلاق قد يستمر لعام وكصديق لكِ، أنا قلقٌ عليك |
Ama çözdüğünde sermayenin yarısını altı ay içinde elde edebiliriz, bu da okulu en az bir yıl boyunca açık tutmaya yeter. | Open Subtitles | ولكن حين يفعل ذلك، سنستعيد خلال 6 أشهر نصف ما كان في صندوق الهبات، وهذا يكفي لإبقاء المدرسة مفتوحة لعام على الأقل. |
Eğer bunlara sahip olan yüzde ellidenseniz ve şanslıysanız, etkiler sadece bir ya da iki yıl sürecektir. | TED | وإذا كنت محظوظا، وكنت واحدا من ال50 بالمئة الذين أصيب بهذا فهم سيبقون على قيد الحياة لعام أو أكثر |
Tüm bunların da ötesinde, İngilizce anlık çevirinin yalnızca mümkün olduğu değil, aynı zamanda her yıl daha iyi hale geldiği bir noktada. | TED | وأهم من كل ما ذكرته، فقد تطورت الترجمة الفورية من أي لغة إلى الانجليزية، وأصبحت ليست ممكنة فحسب، وإنما تتطور من عامٍ لعام. |
Bir yıldır onların elinde.. ve görünüşe göre isterlerse bir yıl daha onlarda kalabilir. | Open Subtitles | لقد إحتفظو به لمدة عام و يبدو أنهم يستطيعون الإحتفاظ به لعام آخر |
Segretti bu işi dinleme olayından bir sene öncesinden beri yapıyordu. | Open Subtitles | سيجريتي كان يفعل هذا لعام كامل قبل الإقتحام |
Sponsorlarımız ve kendi yatırımımız sayesinde bir yılı rahat geçirecek gibiyiz. | Open Subtitles | وبين داعمينا و استثماراتنا الخاصة نتطلع لعام جيد ممتلئ في هذه |
Bu robot zamanda yolculuk yaptı ve 2008 yılına döndü. | Open Subtitles | هذه الألة اختبرت السفر عبر الزمن و عادت لعام 2008 |
Bu ringa bolluğu yıllık yiyeceklerinin büyük çoğunluğunu sağlıyor. | Open Subtitles | وهذا التجمع الضخم من أسماك الرنجة يوفر لهم الغذاء لعام |
Şey, bizi ülke dışında göndereceklerine dair konuşmalar vardı bir iki yıllığına. | Open Subtitles | حسناً، كان هناك كلام أنهم قد يرسلوننا في الخارج لعام أو عامين |
Birbirimizi bir buçuk senedir tanıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نعرف بعضنا البعض تقريباً لعام ونصف، أليس كذلك ؟ |
Bu olay 36 yıl önce, 1974 yılının Mart'ında meydana geldi. Zamanda geriye doğru gidelim. | Open Subtitles | اليوم, لنعود الى اليوم الثالث من مارس لعام 1974 |
1998'deki güneş depremi Richter ölçeğinde 11.3'lük bir sarsıntıya denk düşerdi. | Open Subtitles | زلزال الشمس لعام 1998 تم تسجيله بـ 11.3 على مقياس ريختر |
2005'e dönersek, Cadılar Bayramı için çok zarif biri olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | بالعوده لعام 2005 كانت تظم انها ارقى من الاحتفال بعيد الهلوين |
2009 yılındaki 2 yeni projem için şu an çok çalışıyorum. | TED | أذاً لعام 2009 أتمرن جيداً على مشروعي الجديدين |
2001'de yerel seçimlerde Aşağı Dir'den bağımsız aday olarak belediye meclis seçimlerine katıldım. | TED | لذلك ترشحت لمنصب حكومي كمترشحة مستقلة في دير خلال الانتخابات المحلية لعام 2001. |
2000 yılında yüksek mahkeme tarafından alınan kararla başkanlık seçimine gittik. | TED | كان لدينا انتخابات الرئاسة لعام 2000 تقررت من المحكمة العليا. |
Yok yani, beni bir seneliğine Sylmar'a tıkmalarından sonra hepsiyle aramız açıldı. | Open Subtitles | لا ، أعنى لقد فقدت التواصل مع كل هؤلاء الرفاق بعدما قاموا بحبسى فى سيلمار لعام كامل لعين |