| Tüylü dinozorların tam olarak nasıl uçtuğu hâlâ bir gizem. | TED | كيف بالضبط طارت الديناصورات ذوات الريش لا يزال لغزاً لدرجة ما. |
| Gördüğünüz üzere, kız ne derse desin ortada bir gizem falan yoktu. | Open Subtitles | كما ترون ،ليس هناك لغزاً مهما قالت الفتاة فى ذلك الوقت أو فى أى وقت آخر |
| bilmece değil, sadece ipucu sen beni gördüysen ben de seni gördüm | Open Subtitles | ليست لغزاً مجرد فكرة إذا رأيتنى فأنا رأيتك أيضاً |
| Um, bu yer daima bir aile gizemi olmuştur. | Open Subtitles | آه، هذا المكان قد كان دوماً لغزاً في عائلتنا. |
| Bu fışkırmalar uzay boyunca görülebilmesine rağmen... çekirdeğin kendisi hala gizemini korumaktadır. | Open Subtitles | وهذه النافورة يمكن رؤيتها عبر الكون. صلب الموضوع نفسه لا يزال لغزاً. |
| Fakat patlama-darbeli sesler daha da gizemli. | TED | ولكن نوعاً ما يعد صوت تدفق النبضات لغزاً |
| Geçmişte yapılmış tanıtım değerlendirmeleri de hala bizim için bir sır. | Open Subtitles | وماذا يدور في ماضيهم تلك التقييمات المبدأية، التي بقيت لغزاً لنا |
| Adamım, bu bir bulmaca değil. | Open Subtitles | أتعرف لماذا لن تحله؟ لأنه ليس لغزاً يا رجل |
| 'Eminim ki zaman içinde ölümü bir muamma olacak benim için bile."' | Open Subtitles | أنا متأكد أنه بمرور الوقت فإن موتها سيصبح لغزاً... حتى بالنسبة لى... |
| Ama işin kötüsü insanlar kim olduklarını ve nereye gittiklerini bilmelerine rağmen diğer her şey hâlâ bir gizem." | Open Subtitles | الشيء المأساوي بالأمور هو حتى ولو علموا إلى أين يذهبوا و من يكونوا، إلا أن كل شيء يظل لغزاً" |
| Bir gizem kokusu alacaklardır, kurcalamak için yapacakları küçücük bir teşebbüs, bu konuyu açığa çıkarır. | Open Subtitles | إنهم يشتمّون رائحة لغزاً وهذا أمر واضح من القليل مما إستطاعوا إستشفافه |
| Bu bir gizem. Ne bulacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | أعتبري الأمر لغزاً ولن تعرفي ماقد تكتشفينه |
| Ancak bu anlar, bu oyun değişiklikleri bir gizem barındırır. | Open Subtitles | , لكن هذه اللحظات و هذه التغيرات في اللعبة تظل لغزاً |
| Yeni bir bilmece daha kaldıramam. | Open Subtitles | بشرط أن لا يكون لغزاً آخر فأنا لن أستطيع أن أستوعب ذلك الآن |
| Şimdi size bir bilmece soracağım. Bakalım hanginiz bilecek? | Open Subtitles | سأعمل لكم الآن لغزاً لنرى أيا منكما يفهمه |
| Acaba bu bir test veya bilmece gibi birşey mi. Çözmem gereken birşey mi acaba? | Open Subtitles | أتسائل إن كان هذا لغزاً أو اختباراً عليّ حله ؟ |
| Bir gizemi çözüyorum müsadenle. | Open Subtitles | أحل لغزاً ، إذا كان ذلك جيداً معكِ |
| Ve ardından yaşanan her olayda, şunu düşünmeden edemedim... belki de gizemi o denli seviyordu ki... bir gün kendisi de gizem oldu. | Open Subtitles | وبعد كل ما حصل لم أتوقف عن التفكير... ربما قد أحبت الألغاز كثيراً... إلى أن أصبحت لغزاً. |
| Somonların açık denizlerden evlerine dönmeyi nasıl başardıkları hâlen gizemini koruyor. | Open Subtitles | كيف يتمكّن السلمون من العثور على طريق عودته للوطن عبر المحيط المفتوح مازال لغزاً كبيراً |
| Yüce babamız, gizemli ve kutsal bir olay yaptığın evlilik bağı İsa'nın kiliseye olan sevgisinin bir sembolü oldu. | Open Subtitles | أبانا، لقد جعلت رابطة الزواج لغزاً مقدساً، رمزاً لحب المسيحي لكنيسته |
| Bu, sır perdesini aralıyor. Kesinlikle erkek. | Open Subtitles | ذلكَ يحلٌ لغزاً من الألغاز فهو صبيٌ بالتأكيد |
| O benden çok farklı, mantıklı düşünebiliyor; sanki bir bulmaca çözüyormuş gibi. | Open Subtitles | هو مختلف عني ، إنه يستطيع التفكير منطقياً ، و كأنه يحل لغزاً |
| Ama insan boğduğu birini neden vurur, orası muamma. | Open Subtitles | لكن لماذا يقوم أي أحد بإطلاق النار عليه بعد غرقه يبقى ذلك لغزاً. |
| Burada yaşamı tam olarak neyin tetiklediği hala bir gizemdir. Fakat çeşitli teoriler vardır. | Open Subtitles | ما الذي أطلق الحياة بالضبط . هذا لا يزال لغزاً لكن هناك نظريات عديدة |
| Arama ekipleri gece boyunca görevlerine duraksamadan devam etti fakat Galavan'ın nerede olduğu hâlâ bilinmiyor. | Open Subtitles | واصلت فرق البحث الليلة الماضية لكن ليس بعد و يظل مكان قالفان لغزاً |