| Her şeyin nasıl gerçekleşeceğini bilseydim... Her şeyi daha farklı yapardım. | Open Subtitles | لو علمت كل ما سيحصل لاحقاً لفعلت كل شيء بطريقة مختلفة |
| Ama bir iblis olduğunu bilseydim bunu yıllar önce yapardım. | Open Subtitles | لكن لو كنت أعرف أنك شيطان، لفعلت هذا منذ سنوات. |
| Leslie, sevgilim. Eğer seni daha fazla sevebilseydim, şimdi yapardım. | Open Subtitles | حبيبتى ليزلى, لو كنت استطيع ان احبك اكثر من هذا ,لفعلت |
| Hayır, ben öyle sanmıyorum, benim yerimde olsaydın tam olarak aynısını yapardın. | Open Subtitles | نعم, حسنا لا اظن هذا واذا كنت في موقعي لفعلت نفس الشيء |
| Sınavlara çalışmak yerine herşeyi yaparım. | Open Subtitles | لفعلت أيّ شيء لتأجيل المذاكرة لأجل اختبارات منتصف الفترة. |
| Ben yapardım. Böylece bir dahaki sefere doğru adamı yakalardım. | Open Subtitles | لفعلت ذلك, ثم سأجد الشخص المُناسب في المرة القادمة. |
| Ben yapardım. Böylece bir dahaki sefere doğru adamı yakalardım. | Open Subtitles | لفعلت ذلك, ثم سأجد الشخص المُناسب في المرة القادمة. |
| Ellerimle güneşi söndürmemi isteseydiniz yapardım. | Open Subtitles | إذا طلبت مني إخماد الشمس بيدي العارية لفعلت سأفعل بلا أسئلة تطرح |
| Eğer o adam, ben olsaydım ve en iyi seviştiğin kişi olduğumu öğrenseydim şöyle yapardım: | Open Subtitles | لأنه لو كان انا وعلمت انني افضل من حصلت عليه لفعلت كذا |
| - Rains'i öldürmeliydim. - Ben de bunu yapardım. | Open Subtitles | كان يجب أن أقتل راينز لفعلت هذا لو كنت مكانك |
| Öğle yemeği için geç kaldım, yoksa yapardım. | Open Subtitles | تأخرت على الغداء، وإلاّ لفعلت ذلك بنفسي. |
| Bak, zaman makinasına binip geri dönme şansım olsaydı yapardım. | Open Subtitles | لو كان يمكننى أن أعيد الزمن للوراء لفعلت |
| Ortadan kaybolmak isteseydim, bunu uzun zaman önce yapardım. | Open Subtitles | لو أنني أردت الإختفاء لفعلت هذا منذ زمن طويل |
| Ortadan kaybolmak isteseydim, bunu uzun zaman önce yapardım. | Open Subtitles | لو أنني أردت الإختفاء لفعلت هذا منذ زمن طويل |
| Yerinde olsam dediklerini yapardım. Bu adamlar için kaybetme seçeneği yoktur. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لفعلت ما يقوله لي, الهزيمة ليست من إختيارات هؤلاء الرجال |
| Eğer seni yanımda götürseydim, ki yapardım ve seni her gün düşündüm. | Open Subtitles | لو أمكنني أن آخذك معي ، لفعلت و قد كنت أفكر بشأنكِ كل يوم |
| O sokaktaki çocukları görseydin sen de aynı şeyi yapardın. | Open Subtitles | كنت لتفعل المثل، لو أنك رأيت أولئك الأطفال بالشارع لفعلت المثل. |
| Sınavlara çalışmak yerine herşeyi yaparım. | Open Subtitles | لفعلت أيّ شيء لتأجيل المذاكرة لأجل اختبارات منتصف الفترة. |
| Bir keresinde bana senin üstüne ben gelsem çoktan yerdeydin demiştin. Unuttun mu? | Open Subtitles | أخبرتني مرّة أنني لو كنت قادرا على القضاء عليك لفعلت ، أتذكر ؟ |
| Orada duruyor. Bizi öldürmek istese, yapardı. | Open Subtitles | انها هناك اذا ارادت قتلنا لفعلت هذا |
| İşleri yoluna koymak istedim. Onu kurtarmak için her şeyi yapabilirdim. | Open Subtitles | وددت تصحيح الوضع، لفعلت أيّ شيء لإنقاذها |
| Ben vali olsaydım, Bu tür şeyleri biraz değiştirirdim. | Open Subtitles | قلت لزوجتي اليوم إنني لو كنت حاكماً لفعلت أشياء كثيرة بشكل مختلف |
| Yerinde olsam ederdim ve bu anlaşmayı bana getiren avukatı da işe alırdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لفعلت ذلك و سأعيّن المحامي الذي جلب الصفقة لي |
| Eğer o kurabiyeyi geri verme imkanım olsaydı hemen verirdim. | Open Subtitles | لو كنت اقدر ان اعيد لك ذلك الكعك ، لفعلت |
| yapabilseydim eğer en başa dönüp diğer ihtimalleride düşünüp öyle hareket ederdim. | Open Subtitles | لو أستطيع ضغط زر الإعادة والعودة إلى البداية والتصرف بطريقة مختلفة لفعلت هذا بلا أدنى تردد |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 