Tüm o gece olanları tekrarlamak bizim birkaç dakikamızı aldı. | Open Subtitles | والآن لقد أخذ منا عدة دقائق لمراجعة أحداث تلك الليلة |
Evet, iki yıl önce tıbbi sebeplerden dolayı izin aldı ama tekrar uçmasında... | Open Subtitles | نعم، لقد أخذ أجازة طبية منذ عامين، ولكن سمح له بالتحليق مرة أخرى |
Bilmiyorum. Elbiselerimi aldı. Şu taraftan gitti. | Open Subtitles | لا أعرف , لقد أخذ ملابسى ذهب من هذا الطريق |
Kasadan Walter' ın saatini ve kolyesini bir de garajdan arabasını almış. | Open Subtitles | لقد أخذ ساعة وولتر وقلادة من الخزنة وإحدى السيارات الموجودة في الكراج |
Bu videoyu valiye götürdü ama vali hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لقد أخذ هذا الفيديو للحاكم، ولم يفعل الحاكم أي شيء |
Oğullarımızı aldı elimizden geleceğimizi aldı | Open Subtitles | اللعنة عليه لقد أخذ أولادنا منا , أخذ أطفالنا , أخذ مستقبلنا منا إن حقوقه خطأ |
Yemek, gaz ve geçiş ücreti için sadece 248 uzay doları aldı. | Open Subtitles | لقد أخذ فقط 248 عملة فضائية من أجل الغداء و الوقود و الرسوم |
O hazineyi bulmak 40 yılımı aldı ve bir 40 yıl daha sürse bile onu geri almayı planlıyorum. | Open Subtitles | لقد أخذ ذلك مني أربعين سنةً للعثور على هذا الكنز و أخطط لإستعادته, حتى لو أخذ ذلك مني أربعين سنة أخرى |
Sabah erkenden gitti. Bir akü ve biraz gaz aldı. Yarın sabah bizi almak için geri gelecek. | Open Subtitles | لقد أخذ بطارية و بعض الوقود إنه سوف يعود فى الصباح |
Bu eski cekedi tavanarasından aldı ve temizleyiciye bile götürmeden giydi. | Open Subtitles | لقد أخذ سترته القديمة من الدور العلوى دون أن يأخذها للتنظيف أولاً |
Pahalı, zor bulunan bir mal için sipariş aldı ve teslimatta parayı almayı umuyor. | Open Subtitles | لقد أخذ طلباً بمنتج غالى ونادر جداً وهو ينوى أن يكون جيد عن التسليم العرض والطلب |
O benim istediğim bir şeyi aldı, ve bende onun istediği bir şey var. | Open Subtitles | لقد أخذ الشيء الوحيد الذي اريد وانا لديّ الشيء الوحيد الذي يريده. |
Onlara ulaşamadan önce ikisini aldı ve üçüncüsünü kurtarmak için de çok geç kaldım. | Open Subtitles | لقد أخذ إثنتين قبل أن أصل لهما, وكنت متأخراً أيضاً على الثالثة. |
- Baba, kamyonumu aldı. - Sende su tabancanla oyna. | Open Subtitles | أبي ، لقد أخذ شاحنتي فلنلعب بمسدس الإشعاع |
Dolaptaki tüm eşyaları aceleyle almış. | Open Subtitles | لقد أخذ كل اغراضه من هذا الدولاب وهو فى عجلة |
Ayrıca morfin, skopolamin, hidrobromid ve insülin enjektörlerini de almış. | Open Subtitles | لقد أخذ أيضا مورفين وسكوبولامين هيدروبروميد وحقن أنسولين. |
Bu noktaya varmam çok zaman almış olabilir, Bay Finster. | Open Subtitles | لقد أخذ مني ذلك وقتاً للوصول .."لتلك المرحلة, سيد "فينستر |
Barmen biraz önce cesedi doktora götürdü. | Open Subtitles | لقد أخذ مدير المنزل الجثة الآن إلى الطبيب |
On ay önce bu evden çalınan bir sabit diskle birlikte alıp götürüldü. | Open Subtitles | لقد أخذ من قرص صلب قد سُرق من هذا المنزل قبل عشرة أشهر. |
Erkek arkadaşımı kaçırdı. Yalan söylemiyorum. Beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد أخذ صديقي، أنا لا أكذب لقد حاول قتلي، لقد رأيت السيارة |
Bir yerde bir yanlış yaptı ve milyonluk altınları çaldı. | Open Subtitles | لقد أخذ منعطف خاطئ في مكان ما وإنتهى بسرقة ملايين من الذهب |
senin emrinle gardiyanlar bir genci pazardan esir aldılar. | Open Subtitles | لقد أخذ الحراس فتىً من السوق بناءً على أوامرك |
- Oskar! Biraz geç kalındı. Düşündüğümden de fazla vakit alıyor. | Open Subtitles | لقد تأخرت قليلا لقد أخذ ما لم أتوقعه من الوقت |
Postallarını artık ona ihtiyacı olmayan bir düşman askerinden almıştı. | Open Subtitles | لقد أخذ جزمته من عدو لم يعد يحتاجها بعد الآن |
Görünüşe göre senin Mcpherson dosyalarını çalmış ve onları öbür bankadaki arkadaşlarına ulaştırmış. | Open Subtitles | لقد أخذ أوراق القرض من على مكتبكِ وقام بعمل صفقة مع البنك الأخر |