| Son transferin vakti geldi benim devrim bitiyor, seninki başlıyor. | Open Subtitles | لقد حان وقت النقل الاخير وقت انتهاء عملي، وبداية عملك |
| -Hadi sen git. Neredeyse yemek vakti geldi. -Babam ne derse onu yaparım ben. | Open Subtitles | أرحل الآن , لقد حان وقت العشاء سأفعل ما يأمرنى به أبى |
| Maaşınızı hak etme vakti geldi. | Open Subtitles | تعالى هنا , لقد حان وقت جنى ما تقاضيت اجرك عنه , دعونا نحرك هذا |
| Tamam, Fortlak Kardeşler. Yıllık rahim kanseri ve vajina muayenenizin zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً يا أخوات الريح, لقد حان وقت اختبار مسح عنق الرحم السنوي. |
| Solunum borusunu çıkarma zamanı geldi. Kendi kendime nefes alabilirim. | Open Subtitles | لقد حان وقت ازالة التنفس الصناعى عنى دعنى اتنفس بمفردى |
| Önlenebilir duyma kaybının gidişatını değiştirme zamanı geldi. | TED | لقد حان وقت تغيير مسار فقدان السمع الذي يمكن الوقاية منه. |
| O halde, zavallı küçük baban gibi yola koyulma vaktin geldi. | Open Subtitles | لقد حان وقت رحيلك, مثلك أباك الصغير الحزين. |
| Becerebilecek misin? Galiba hapı yuttun ihtiyar. Bence artık kaçma vakti geldi. | Open Subtitles | يبدو وكأنك أفســدت الأمـــر لقد حان وقت الخروج بسرعة |
| Artık oyuna geri dönme vakti geldi, Lucy. | Open Subtitles | لكن الآن لقد حان وقت العودة للعبة يا لوسى |
| Kaldır burnunu havaya, ormanı budamanın vakti geldi. | Open Subtitles | ميل إنفك الآن لهنا لقد حان وقت تشذيب الغابة |
| Bayanlar ve baylar, diplomaları verme vakti geldi. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة لقد حان وقت توزيع الشهدات |
| Yuvadan uçma vakti geldi, Hallam ve sen de biliyorsun bunu. | Open Subtitles | لقد حان وقت الرحيل ياهالام وأظن أنك تعرف ذلك |
| Fişi tak. Bazı cevapları almanın vakti geldi. | Open Subtitles | أوصليها , لقد حان وقت الحصول على بعض الإجابات |
| İlaç zamanı geldi ama o kadar rahat uyuyordu ki onu uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | لقد حان وقت القرص لكنه نائم بشكل طيب ولم أرغب فى ايقاظه |
| Artık hayatımıza devam etmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | ، أعني، لقد حان وقت إستمرار حياتنا، هذه أهمّية ليلة الغد. |
| Sana bir ders vermenin zamanı geldi, kaltak. Gel bakalım. | Open Subtitles | لقد حان وقت ليعلمك أحد درساً أيتها الساقطة،تعالى |
| En iyi yaptığın işe dönmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حان وقت عودتك إلي ما تفعلينه بطريقة أفضل . ألا تظننين؟ |
| Tekrar oyunu oynamanın zamanı geldi. | Open Subtitles | لذا لقد حان وقت اللعب لعبه اللغز مره اخري |
| Başkalarına karşı sorumluluğunuzu anlamanın zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حان وقت أن تدركوا مسؤولياتكم نحو الآخرين |
| Artık gitme vaktin geldi seni ırkçı, ihtiyar karı! | Open Subtitles | لقد حان وقت ان تذهبي ايتها العجوز العنصرية الرخيصة |
| Artık burayı terk edip gerçek yaşamına dönme zamanın geldi. Hayır. | Open Subtitles | لقد حان وقت مغادرة هذا المكان و إستعادة حياتك الصحيحة |
| Dostlarım. Ayrılma vaktimiz geldi. | Open Subtitles | يا أصدقائي، لقد حان وقت فراقنا |
| Şu kokuşmuş çarşaflardan kurtulalım. Değişme zamanı gelmişti zaten. | Open Subtitles | لنبعدك عن هذه الشراشف النتنة لقد حان وقت تغييرهم على أيّة حال |
| Hep de seveceğim... ama korkarım, gitme vaktim geldi. | Open Subtitles | ودائما سوف احبك لكنني خائف لقد حان وقت رحيلي |