Tüm bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
Tüm bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
Dün gece karıma ve kızlarıma yalan söyledim. Onlara ailesi İsveç'te tren kazasında ölmüş bir yetim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على زوجتي وبناتي الليلة الماضيه, وأخبرتهم بأنك يتيم وأن والديك قد قتلوا في حادث قطارالرصاصة في السويد |
Tuğla hakkında da yalan söyledin ki oldukça inandırıcıydın da. | Open Subtitles | هذه لن تكون المرة الأولى , لقد كذبت حول الطابوقة |
Dürüstlük hakkında ne düşündüğümü bilmene rağmen bana yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبت عليّ، أنت تعرف ما هو شعوري بشأن ذلك |
Bana yalan söyledi ve saygısızlık etti, benimse tek istediğim onu korumaktı. | Open Subtitles | لقد كذبت علي و لم تحترمني و كل ما اردته هو حمايتها |
Ama sanki her gün yapıyorum bunu. Sabah yalan söyledim ona. | Open Subtitles | وأشعر بأنني أفشل في كل يوم لقد كذبت عليه هذا الصباح. |
İkiniz de bir noktayı kaçırıyorsunuz. Onlara yalan söyledim yani yanlış yeri kazıyorlar. | Open Subtitles | انتم لا تفهمون, لقد كذبت عليهم وهذا يعني انهم يحفروا في المكان الخاطئ |
Olmaz, Ezra'ya zaten yalan söyledim. Bir de hırsızlık yapamam. | Open Subtitles | لا، لقد كذبت على ايزرا لا أريد أن اسرقه ايضاً |
Yanan bir binada mahsur kalmış insanlara az önce yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت توا علي طابق باكمله مكتظا باناس محاصرين بمبني يحترق |
Senin için herkese yalan söyledim. Şimdi onu öldürecek misin? | Open Subtitles | لقد كذبت على الجميع من أجلك والآن تود قتله ؟ |
Bakın, federallere yalan söyledim, bundan da hayatımın bir yılını kaybettim. | TED | لقد كذبت على المحققين الفدراليّين و فقدت سنه من حياتي بسبب ذلك. |
Çünkü bunu sana söyleyemedim. Sana çok yalan söyledim. | Open Subtitles | لأني لم أستطع أن أخبرك لقد كذبت عليك كثيراً |
Tamam, sana yalan söyledim, ama bittiğinde öncekinden de yalnız hissettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كذبت عليك ، و لكن حين انتهى الأمر ، شعرت بالوحدة أكثر من ذى قبل |
- yalan söyledin. - Onları da alacağımı asla söylemedim. | Open Subtitles | ـ لقد كذبت ـ لم أقول قط بأنني سأصطحبهم معي |
Bana yalan söyledin, Kaa. Sana güvenebileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | لقد كذبت علي يا كا وقلت أنني أستيطع الوثوق بك |
Bana başından beri yalan söyledin. Dürüst olmamı ister misin? | Open Subtitles | لقد كذبت عليا كذبة تلو الاخري هل تريدني ان اكون صادقا معك؟ |
Sen bana bir yalan söyledin bugün. Şanslısın, yalanın kötü sonuçlanmadı. | Open Subtitles | لقد كذبت علي اليوم انه كان لحظاً عاثر لم ينتهي أمري بتحطم |
Öyle ki Rajiv o yüzde doksanın içinde. Bana yalan söyledin, değil mi? | Open Subtitles | اذا راجيف من التسعين بالمائة و لقد كذبت على.. |
Ailesi hakkında yalan söyledi çünkü tecavüzcü bir aileden daha iyidir. | Open Subtitles | لقد كذبت بشأن والدين ميتين لأنّ ذلك أفضل من والدين مغتصبين |
Diğer konularda yalan söylediniz, ama biz size inanmamıştık zaten. | Open Subtitles | لقد كذبت علينا بشأن أختك وما عنها, لكننا لم نُصدّقك. |
Annesi hayatı boyunca ona yalan söylemiş. Çocuk haklı olarak kendini geri çekiyor. | Open Subtitles | لقد كذبت عليه أمه بشأن والده طوال حياته الفتى لديه سبب مقنع ليتردد |