Kendi kendine yaptığını söylerler Ama ben buna hiç inanmadım. | Open Subtitles | قالوا بأنه هو من فعل ذلك لكنني لن اصدق ذلكِ |
Tamam peki bunu yapmak mı istiyorsun? Buyur yap Ama ben ortak olmayacağım. | Open Subtitles | حسناً لا بأس، إن أردت القيام بهذا فامضِ قدماً وافعله لكنني لن أتواطأ |
Her gün birini gördüğünden emin olacağım ama onu kilit altına almam. | Open Subtitles | وسأتأكد أنه سيرى كل شخص . كل يوم، لكنني لن أخفيه |
Sanırım, ama bunu tekrar yapabilme şansım olmayacak çünkü çok tehlikeli. | Open Subtitles | أعتقد هذا ، لكنني لن أكون قادرة على القيام بهذا مجدداً |
Hâlâ insan öldürmemiz gerekecek Ama seni öldürmenin güzel bir yolunu bulmam gerekmeyecek | Open Subtitles | ما زال علينا قتل الناس لكنني لن أضطر إلى إيجاد طريقة جميلة لقتلك |
ama senin gibi ümitli değilim. | Open Subtitles | لكنني لن أدعي أمامك بأنني متفائل بهذا الوضع |
Hayır, tatlım. Seni canımdan çok seviyorum Ama o kamyonun yanında nefes bile almam. | Open Subtitles | احبك اكثر من الحياة لكنني لن اتنفس بالقرب من تلك الشاحنة. |
Evet, üzüntülüyüm ve çalışanlarımın güvenliği için endişeliyim Ama bu gözümü korkutmayacak. | Open Subtitles | أجل ، أنا حزينة و معنية بسلامة موظفيي و لكنني لن أخاف |
Ama bunun, yeni çalışma stratejimden beni alıkoymasına izin veremezdim. | Open Subtitles | و لكنني لن أدع ذلك يلهيني عن خطتي الإستراتيجية الجديدة للمذاكرة |
ama hiçbir şekilde seni finansal olarak desteklemeyeceğim. | Open Subtitles | لكنني لن أدعمه ماليا لكنني لن أدعمه ماليا |
- Pekala... Ama ben daha fazla bekleyemem. | Open Subtitles | حسناً لكنني لن أستطيع الانتظار لأكثر من ذلك |
Belki siz İrlandalılar bu şekilde çalışırsınız, Ama ben asla bir kardeşimi gammazlamam. | Open Subtitles | لعلكم أيها الإيرلنديون تفعلون هذا، لكنني لن أشي بأخٍ لي أبداً. |
Benim hakkımda ne düşünürler bilmiyorum ama, ben fikrimi değiştirmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا يظنون بي, لكنني لن أغيّر رأيي. |
Ama ben olsam ondan doğum kontrolü tavsiyesi almazdım. | Open Subtitles | لكنني لن آخذ نصائح عن حبوب منع الحمل منها, |
Siz hemen gitmek istiyorsanız iyi Ama ben o olmadan gidemem. | Open Subtitles | إذا كنت تودون الذهاب ، هذا جيد لكنني لن أأخذ الشاحنه و أغادر بدونه |
Çünkü sevgi için her şeyi yaparım, ama onu yapmam. | Open Subtitles | لأنني سأفعل أى شيئ من أجل الحب لكنني لن أفعل ذلك |
Burada olacağını söylemişti ama onu düşünemem şimdi. | Open Subtitles | لقد اخبرني انه سيكون هنا لكنني لن أقلق بخصوص ذلك |
Sağol, ama bunu yapmak için para ödemek pek heyecanlı değil. | Open Subtitles | أشكركم و لكنني لن أدفع نقوداً من أجل هذا |
Bu bana koyar Ama seni terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | حيث يفسدني بشدة , لكنني لن أتركك |
Bak, seni havalanına kadar götürürüm ama senin için ölmeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي , سوف أمنحك توصيلـة للمطـار إذا أحببت , لكنني لن أموت من أجلك |
Ama o buraya gelene kadar o feragat belgesini imzalamıyorum. | Open Subtitles | لكنني لن اقوم بتوقيع اي شي ء الى ان يأتي الى هنا |
Boşanma sonuçlanana kadar seninle yaşıyor olabilirim, Ama bu seninle herşeyi yapacağım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكنني لن اضاجعك.. لقد انتهينا ، تجاوز الأمر هل يمكنني ان اقول شيئاً؟ |
Ne olduğunu bilmiyorum Ama bunun cezasını ben çekmeyeceğim. | Open Subtitles | لذا لا أعرف ماذا حدث , لكنني لن أدخل في متاعب لأجلها. |
İyi yerden girdin tatlım ama hiçbir şey almıyorum. | Open Subtitles | إنها لحركة جميلة منكِ لكنني لن اشتري شيئاً |