| Doğru, ama ben bu kadar kötü koşullarda çalışamam. | Open Subtitles | هذا حقيقيّ، لكنّي لم أعتَد على العمل في ظروفٍ رهيبة هكذا. |
| - Evet. ama ben göndermedim. | Open Subtitles | نعم، نعم لكنّي لم أرسل بريد إلكتروني أبداً |
| Herkes deli olduğumu düşünürdü, ama ben umursamazdım... çünkü dünyayı gezmişim gibi hissederdim. | Open Subtitles | وكلّ شخص كان يعتقد أننى. مجنونة، لكنّي لم أهتم أبداً كان ذلك يجعلنى أحس أنى. |
| Pekala, suçlama ve tehdidinizi dinledim ama hiç kanıt duymadım. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد سمعتُ إدّعائك وتهديدك، لكنّي لم أسمع أيّ دليلٍ. |
| Evet ama o işle ilgim yoktu ve bununla da yok. | Open Subtitles | ،نعم، لكنّي لم ألعب دور في ذلك وليس لي دور في هذا |
| Geçinmek için silahlı adamları yere seriyordu Ama onu hiç seninle ilk randevusundan önce o kadar korkarken görmemiştim. | Open Subtitles | أتعلمين، كان ليواجه سلاحًا عامرًا بجسارة لأجل الارتزاق لكنّي لم أرَه مُجفلًا قطّ مثلما كان قبل مواعدته الأولى معكِ |
| Ama seni nasıl arayacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لكنّي لم أعرف كيف أتّصل بك، والآن وفجأة، |
| Tabii, benim de okulumla problemlerim vardı ama ben ot gibi yaşamıyordum. | Open Subtitles | نعم، كنتُ أعاني من مشاكل بالمدرسة لكنّي لم أحيا حياة خاملة |
| ama ben bunu göremedim. | Open Subtitles | لكنّي لم ألاحظ ذلك، سيدي، لماذا عقلي ليس حادّاً مثلك؟ |
| ama ben oradayken dövmesi yoktu. | Open Subtitles | لكنّي لم أره يحصل على أيّ منها عندما كنت معه في السجن |
| Hayır, sanmıyorum ama ben... | Open Subtitles | كلاّ، لا أظن ذلك، لكنّي لم أكن كماتعلمون.. |
| Çok hos da birine benziyor ama ben sana sokakta ilk karsina çikan adami eve getir demedim. | Open Subtitles | لكنّي لم أقصد إحضار أول شخص تلتقين به في الشارع |
| O kaçıklar kim bilmiyorum ama ben okul kabadayısı değildim. | Open Subtitles | لا أعرف من هم هؤلاء الناس المجانين. لكنّي لم أكن فتوة مدرسةٍ ما. |
| Onu daha önce kimseyi dövmediğim gibi dövdüm ve sana dişlerini verdim, ama ben öldürmedim. | Open Subtitles | . لقد ضربته مثلما لم أضرب أحداً من قبل ، و اعطيتك أسنانه . لكنّي لم أقتله |
| Biliyorum ama ben hiç sana söylemem gerekenleri söyleyememiştim. | Open Subtitles | أعلم، لكنّي لم أنتهِ من كلّ ما أودّ قوله لك. |
| Bu kravatta öyle, ama ben onunla gayet mutluyum. | Open Subtitles | وكذلك ربطة العنق تلك، لكنّي لم أعلّق عليها |
| ama ben de bir Arthur Murray değildim tabii dans pisti de çok kalabalıktı. | Open Subtitles | لكنّي لم ابلغ آرثر موراي في تلك المرحلة، وكانت حلبة الرقص مُزدحمة. |
| Ölümsüzlük hakkında konuşanları duydum, ama hiç göremedim. | Open Subtitles | سمعت الناس يتحدّثون عن الخلود لكنّي لم أراه. |
| Baharatlı taco yediğimde olanlardan ama hiç yemedim. | Open Subtitles | ،مثل آلم التوابل الحارّة لكنّي لم أتناول أيِّ من التوابل الحارّة |
| Bu kung-fu zamanı demek. ama..hiç kullanıldığını görmedim. | Open Subtitles | إنّه يعني لممارسة الكونغ فو لكنّي لم أرَهم يستخدمونه. |
| Yani çekici biri olduğunun farkındaydım elbette ama o gözle bakmak istememiştim. | Open Subtitles | أعني أنّي أدركت بوضوح أنّه كان جذّابًا، لكنّي لم أشأ رؤيته على هذا النحو. |
| Geçinmek için silahlı adamları yere seriyordu Ama onu hiç seninle ilk randevusundan önce o kadar korkarken görmemiştim. | Open Subtitles | أتعلمين، كان ليواجه سلاحًا عامرًا بجسارة لأجل الارتزاق. لكنّي لم أرَه مُجفلًا قطّ مثلما كان قبل مواعدته الأولى معكِ. |
| O kimseye söylemedi bana söz vermiştin, Ama seni dahil olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | وعدني بعدم إخبار أيّ أحدٍ، لكنّي لم أتوقّع أن يشملك وعده. |