Ve bu gerçekleştiğinde belki eve gelmeyi bir düşünürüm Ama şimdilik hoşça kalın, kendinize iyi bakın ve şans yanınızda olsun. | Open Subtitles | وعندما يحدث هذا ربما سأفكر في العودة الى هنا , لكن في الوقت الحالي الى اللقاء , بئس المصير ,و بالتوفيق |
Umarım ölmeden önce çok daha çarpıcı ve romantik başka bir miras bulurum kendime. Ama şimdilik buna minnettarım. | TED | اَمل ان احصل على شيء ربما وبصورة دراماتيكية ورومانسية قبل ان اموت لكن في الوقت الحالي , اشكركم لكل ذلك |
Ama şimdilik hâlâ hayır işleyebiliyorum. | Open Subtitles | لكن في الوقت الحالي مازلت أستطيع العمل جيداً |
Evet Ama aynı zamanda eşit önemde bir konu üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أجل لكن في الوقت ذاته أبحث عن شيء يساويه في الأهتمام. |
Ama aynı zamanda sen de bizim kurallarımızın olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | لكن في الوقت الراهن يجب ان تعلم أنهُ لدينا قواعد |
Herşeyi anlıyorum... ..ama şimdi bir başkası ile görüşmem var. | Open Subtitles | أفهم ما تقصد تماماً لكن في الوقت الحالي لدى موعد |
Ama o zamana kadar bununla idare etmelisin. | Open Subtitles | لكن في الوقت نفسه سيكون عليك العيش مع هذا |
Ama şimdilik hayatta kalıp ölüleri incelememe yardım ederseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | لكن في الوقت الحالي، سأقدّر لو بقيت حيّا وتساعدني في فحص الأموات. |
Ama şimdilik çalışanlarımızı bilgilendirelim bence. | Open Subtitles | و لكن في الوقت الحاضر أرى أن نبلغ الجميع |
Yakında çıkartılacak Ama şimdilik hala BM'de. | Open Subtitles | سيتم ذلك قريباً، لكن في الوقت الراهن لا زال بالأمم المتحدة |
Mastürbasyona başlayınca bu isimler kafamı karıştıracak, orası kesin Ama şimdilik sorun yok. | Open Subtitles | أنا أضمن لكم, ان هذا سوف يحيرني حالما ابدأ اتصرف بغرابه لكن في الوقت الراهن هذا جيد. |
Ama şimdilik, dünyanın en küçük kemanının tadını çıkarın. | Open Subtitles | و لكن في الوقت الحالي يمكنكما الإستمتاع بصوت أصغر كمان في العالم |
Eminim olaylar çözüme kavuşacaktır Ama şimdilik tutuklama emrini çıkarmam lazım. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن هذا سينجح، لكن في الوقت الحاضر، يجب أن أحضر مذكرة إعتقال. |
Ama aynı zamanda kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim. | Open Subtitles | .. لكن في الوقت نفسه لم أشعر بوحدة كهذه في حياتي كلها |
Ama aynı zamanda evrenin uzak bir köşesinde inanılmaz bir şey başlıyordu.{ to occur}{retime this stuff} | Open Subtitles | .لكن في الوقت عينه، شيءٌ لا يصدق قد بدء يجري في زاويةٍ بعيدةٍ من الكون |
Ama aynı zamanda, birde düğün masrafları var, ve, tüm düğün planlarını bu olanlar başıma gelmeden yapmıştık. | Open Subtitles | لكن في الوقت الحالي . لدينا أمر حفل الزفاف و .. |
Aklıma bir çok şey geliyor ama şimdi Willard Whyte'ı arıyorum. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُفكّرَ بعِدّة أشياء ارتجاليا لكن في الوقت الحاضر أَبْحثُ عن ويلارد وايتي. أوه، ويلي. |
Çok hoş bir kızsın ve senden çok hoşlanıyorum; ama şimdi kes sesini. | Open Subtitles | أنت فتاة رائعة بالكامل وقد أحبك لكن في الوقت الحالي، اخرس |
Çok hoş bir kızsın ve senden çok hoşlanıyorum, ama şimdi, kes sesini. | Open Subtitles | أنت فتاة رائعة بالكامل وقد أحبك لكن في الوقت الحالي، اخرس |
- O zamana kadar sevgilime ucube gibi görünmem iyi olur diye mi düşündün? | Open Subtitles | .. لكن في الوقت الحالي لكن في الوقت الحالي ، ظننت أنه سيكون جيداً لتظهري لصديقتي الحميمة كم أبدو غريب ؟ |