Ciddi bir reklam ajansı başlatacağız ve çok para kazanacağız. | Open Subtitles | الآن نحن، سنُحدِث سلسلة وكالات للإعلان وسنجني الكثير من المال |
Bu yeni film için bastırılmış bir reklam. | Open Subtitles | بل هو نوع من الدعاية للإعلان عن الفيلم الجديد. |
Gözünün içine reklam sokmanın yeni bir yolu sadece, Jen. | Open Subtitles | انها فقط طريقة أخرى للإعلان في وجهك لا تفعلي ذلك و سوف تندمين |
Geldiğiniz için teşekkürler. Bir duyuru yapmak istiyorum. | Open Subtitles | شكراً على مجيئكم، أحضرتكم إلى هنا للإعلان عن أمر |
Meyve ve sebze şirketlerinin, en zirveye ulaştıkları dönemde reklama yaptıkları harcamaların tümü yalnızca 2 milyon dolardı . | Open Subtitles | يعني الشركات العادية تنفق في الـ 5 أيام للإعلان في وسائل الإعلام حوالي 2 مليون |
Yeni ve düşük fiyatlarınızı tanıtmanın reklam kampanyasından daha iyi bir yolu var mı? | Open Subtitles | ما الطريقة الأفضل للإعلان عن تخفيض أسعارنا من حملة إعلانية ؟ |
Festival ayrıca internetten korkan küçük iş sahipleri için de reklam yapma fırsatı. | Open Subtitles | المهرجان ايضا يقدم لأصحاب الأعمال الصغيرة الذين يخافون من الانترنت الفرصة للإعلان. |
reklam seçmeleri için gelmiştim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل تجربة الأداء للإعلان . التجاري |
Pizzeria bir hafta içinde açılacak ve bu fuar iyi bir reklam için tek şansımız. | Open Subtitles | ،سيٌفتتح المطعم بعد اسبوع ... و معرض الطريق هذا هو أفضل طريقةٍ للإعلان عنه |
Yıllık önemli bir reklam aracı Shue. | Open Subtitles | الألبوم السنوي مخصص للإعلان يا شو |
Bu bir reklam değildir, Yanlış izlenim vermek istemem, | Open Subtitles | عفوا ، لا أود أن أعطي انطباعا سيئا لست هنا للإعلان عن نفسي ، أنا... |
Wall Street Gazetesini arayıp, bugün için tam sayfa reklam istedim ve.. | Open Subtitles | لقد اتصلت بصحيفة "وول ستريت" من أجل أخد صفحة كاملة للإعلان هذا اليوم. |
Wall Street Gazetesini arayıp, bugün için tam sayfa reklam istedim ve.. | Open Subtitles | لقد اتصلت بصحيفة "وول ستريت" من أجل أخد صفحة كاملة للإعلان هذا اليوم. |
Yok, reklam için. | Open Subtitles | لا، هذا للإعلان. صالة رياضية لصديق. |
Merhaba, Katherine Mosley için büyük bir buket istiyorum Mercer reklam Ajansı. 555-96... | Open Subtitles | نعم مرحبا. أنا بحاجة إلى إرسال باقة ضخمة لكاثرين موزلي" في (وكالة ميرسر للإعلان). |
"Her günümüz, Mercer reklam Ajansı olmak zorunda değil". | Open Subtitles | كل دقيقة من كل يوم لا يمكن (أن تكون حول (ميرسر للإعلان |
reklam umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا آبه إطلاقاً للإعلان. |
Bu da reklam için bir sürü vaktimiz var demektir. | Open Subtitles | سوف يعطيه هذا وقت كاف للإعلان |
İşte ikinci duyuru. | Open Subtitles | هذا يجعلني أتطرق للإعلان الثاني |
Büyük duyuru vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقت للإعلان الكبير |
- duyuru için. | Open Subtitles | -بل للإعلان |
reklama gerek varsa, almaya değer değildir. | Open Subtitles | أنكِ في حاجة للإعلان عنه، فهو على الأرجح لا يستحق الشراء. |