ويكيبيديا

    "للتأكد من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • emin olmak için
        
    • olduğundan emin
        
    • öğrenmenin
        
    • Emin olmanın
        
    • doğrulamak için
        
    • emin ol
        
    • emin olun
        
    • emin olmak istiyorum
        
    • görmek için
        
    • olması için
        
    • emin olmalıyım
        
    • onaylamak için
        
    • kontrol etmek için
        
    • olduklarından emin
        
    Okuduklarını anladıklarından emin olmak için onlara birçok zor sorular veriyoruz. TED ونعطيهم الكثير من الأسئلة الشاملة للتأكد من أنهم يفهمون ما يقرؤون.
    Ben hissediyorumki sicil çagrisimi yapabilirim... kimle konustugumdan emin olmak için. Open Subtitles أشعر بأنه عليّ قراءة الأسماء للتأكد من الشخص الذي أتكلّم عنه
    Ne yapmamız gerektiğini biliyorduk, uçağın arkasında bu kadar yük varken sağlam kalabileceğinden emin olmak için mühendisleri devreye sokmak lazımdı. Open Subtitles كنا نعرف ما كان علينا القيام به. كان علينا أن تتورط المهندسين. للتأكد من أن الطائرة يمكن أن يقف هذا الإجهاد.
    Oğlumuzun güvende olduğundan emin olmak için elimizden geleni yapacağız. Open Subtitles وسنبذل كل ما بوسعنا للتأكد من أنّ ولدنا في أمان.
    Birinin suçlu olup olmadığını öğrenmenin en iyi yolu gücü tükenene kadar sorguya çekmektir. Open Subtitles أفضل طريقة للتأكد من الذنب أو البراءة هي الاستجواب الذي لا يتوقف
    AİP'den Emin olmanın tek yolu saldırıya geçtiğinde idrar tahlili yapılmasıdır. Open Subtitles هناك طريقة واحدة للتأكد من البورفيريا عينة بول أثناء الهجوم
    Sevgilisinin Irak'a gönderildiğini doğrulamak için Kara Kuvvetleri Suç Araştırma'yı aradım. Open Subtitles لقد اتصلت بالجيش للتأكد من أن صديقها تم نقله من العراق
    Hayır, öyle olmadığından emin olmak için, bu yüzden birlikte olabilirsiniz. Open Subtitles لا، للتأكد من أنك لست مثله بحيث يمكن أن تكون معا
    Ama hiçbir sinirin kopmadığına emin olmak için onu yine de götüreceğiz. Open Subtitles ومع ذلك سنقوم بأخذها للمشفى للتأكد من أنّها لم تتعرض لجرحٍ عميق
    İşte sen de o yüzden buradasın, yapılmadığından emin olmak için. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك هنا للتأكد من أنها ليست كذلك
    Basında çıkan haberlerden sonra, gizliliğini koruyabildiğinden emin olmak için. Open Subtitles بعد كل ذلك الإعلام للتأكد من أنك تحافظ على السرية
    Hiç kimsenin gözden kaçmadığından emin olmak için ilave desteğe ihtiyacımız olacak. Open Subtitles سنحتاج للدعم الإضافى على الأرض للتأكد من عدم فرار أحدهم خلال المواجهات
    O da bu olurken beni vurmadığınızdan emin olmak için burada. Open Subtitles هو هنا للتأكد من عدم إطلاق النار علي خلال حدّوث هذا
    47 kişi daha var, bu gemideki ekip çalışması herkesin iyi olduğundan emin oluyor. TED هناك 47 شخص آخر يعملون معاً كفريق للتأكد من أن كل شيء على ما يرام.
    Bunu öğrenmenin tek yolu kalan beş parçayı bulup bizzat görmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للتأكد من ذلك هي إيجاد الخمسة بطاقات الأخرى، ونرى بأنفسنا
    Sonuçta, birisi kafanıza silah dayadığında ifşa olduğunuzdan Emin olmanın tek bir yolu vardır. Open Subtitles بعد كل شيء،الطريقة الوحيدة للتأكد من أن غطاءك تمّ كشفه عندما يضع شخص ما رصاصة في مؤخرة رأسك
    Karpal tüneli doğrulamak için bazı testlere girmeni sağlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول أن أجعلك تخضعي للفحوصات للتأكد من حالة رسغك
    Olay yerine kendim gidiyorum ve emin ol onu güvende tutacağım.n. Open Subtitles أنا في طريقي إلى موقع الحدث نفسي للتأكد من انها مؤمنة.
    emin olun efendim, böyle bir şey olacak olursa... bunun benim yüzümden olmaması için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles اذا حدث هذا ويمكنكم ان تثقوا ، سيدي ، إنني سأبذل قصارى جهدي للتأكد من أنه ليس خطأ مني.
    Sadece benim kampanyamdaki kişisel yatırımını koruduğumdan emin olmak istiyorum. Open Subtitles أنا هنا فقط للتأكد من حماية استثمارك الشخصي في حملتي الانتخابية
    Plana sadık kaldığınızı ve yapacağınız şeyi yaptığınızı görmek için. Open Subtitles للتأكد من أنكم ستلتزمون بالخطة وتنفذون وعودكم
    Dürüst bir anlaşma olması için hepiniz aynı bilgiyi aldınız Open Subtitles تتسلموا نفس المعلومات للتأكد من المساواة فى المعاملة
    O buz tarihin önemli bir parçası bu yüzden sizin ellerinizde güvende olduğundan emin olmalıyım. Open Subtitles لكن هذا الجليد هو قطعة مهمة من التاريخ لذا أنا بحاجة للتأكد من أنها بأمان وهي برعايتكم
    Defterin gerçekliğini onaylamak için... sadece Bay Aizawa'nın onayı gerekli. Open Subtitles للتأكد من ذلك عليك أن تحضر الحقيقية والفريق الحقيقي سأحتاج إلى تأكيد السيد آيزاوا وسأصدق ذلك
    Bizim manga durumu kontrol etmek için devriyeye gönderildi. Open Subtitles و قد تَلَقْت فرقتنا الأمر بالاستطلاع للتأكد من صحة التقرير
    Biz ikinci ölümümüzü beklerken, yakınlarımızın iyi olduklarından emin olmak isteriz. Open Subtitles للتأكد من أن أقاربنا بخير بينما ننتظر موتنا الثاني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد