ويكيبيديا

    "للزواج" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • evlenme
        
    • evlilik
        
    • evlenmek
        
    • evlenmeye
        
    • düğün
        
    • evliliğe
        
    • evlenmeyi
        
    • evlenecek
        
    • evliliğin
        
    • evli
        
    • nikah
        
    • düğüne
        
    • evliliği
        
    • evlenilecek
        
    evlenme teklifi olarak kulağa daha iyi geliyorsa evlenme teklifi diyelim. Open Subtitles إذا كان هذا يبدو أفضل كعرضُ للزواج اذن هو عرضاً للزواج
    Ayrıca kadınlar evlilik teklifi yapabilselerdi her erkek 3. buluşmadan evlenme teklifi alırdı. Open Subtitles ،بالإضافة إلى، إذا كان مسموح للفتيات بالتقدّم للزواج ستتقدّمن للرجالِ بعد الموعِد الثالث
    Zaten günümüzde yapılabileciğini bildiğiniz birşey, kemik dokusu geliştirmek, ki bundan bir evlilik yüzüğü yapabilesiniz, sevdiğiniz insanın kemik dokusundan - gerçekten. TED شئ يمكن أن يصنع بالفعل هو أن تصنع أنسجة عظام لكي يمكنك صناعة خاتم للزواج من أنسجة عظام الشخص الذي تحبه نفسه
    Gerçek aşkının öpücüğü sonunda evlilik ve dev bebekler oldu. Open Subtitles وأنّ قبلة من حبّ صادق قادته للزواج منها وانجاب الأطفال.
    Bana sorarsan demir gibi bir kadınla evlenmek için özbeöz erkek olmak lazım. Open Subtitles حسنا , إذا تسألني , أنه يأخذ رجل حقيقي للزواج من أمرأة قوية
    Burada bazı insanlar 9 yaşındaki bir kızın evlenmeye hazır olduğunu düşünür. Open Subtitles بعض الناس هنا تنظر للفتاة على انها مستعدة للزواج في سن التاسعة
    Sadece şu okul işi ve düğün hazırlıklarından dolayı biraz yoruluyorum. Open Subtitles انا بخير لكني مُرهق قليلاً من التخطيط للزواج والكليه وكل ذلك
    Ruby, insanın evliliğe ayak uydurması başlangıçtaki fazladan engelleri saymadığı başlı başına bir iştir. Open Subtitles هيئي نفسك للزواج يا روبي، انه وظيفة بحد ذاته بدون افتراض عقبات اضافية فى البداية
    evlilik çağında bir oğlun var. Ve benimde evlenmeyi bekleyen bir kız kardeşim. Open Subtitles أنت لديّك إبـن صـالح للـزواج وأنا لديّ أخت صالحة للزواج
    evlenme teklif ettiğim gün bana bunun hayatının en mutlu günü olduğunu söylemiştin. Open Subtitles اليوم الذى طلبتك فية للزواج انتى اخبرتينى ان ذلك كان اسعد يوم بحياتك
    Ancak sonrasında, 20'li yaşların ortasına geldiğimizde, evlenme potansiyeli olan adaylara ciddi bakmaya başlıyoruz. TED ومن ثم نبدأ في البحث بجدية عن مرشحين محتملين للزواج بمجرد أن نصل ما بين منتصف وأواخر العشرينيات.
    Artık, Malavi'de, evlenme yaşı 15'ten 18'e çıktı. TED الآن في مالاوي يعد سن 18 هو السن القانوني للزواج بعد سن 15
    Ancak Rich o gece evlenme teklif etmedi. TED لكن لم يطلب ريتش كاثي للزواج تلك الليلة.
    Senin evlilik için istemdışı bir arzunun olduğunu kanıtladığını, söylerdi. Open Subtitles سيقول بان هذا اثبات بأن هنالك رغبه في اللاوعي للزواج.
    Ama bir senedir nişanlısınız ve hâlâ evlilik tarihiniz yok. Open Subtitles ،لكنكما مخطوبان منذ سنة كما أنكما لم تحددا موعداً للزواج
    ki baştan çok sevdiğiniz birisi ile evlenmek için oldukça çekici bir iddia. TED وهو حجة قاهرة فعلاً للزواج من شخص تحبه جداً في المقام الأول
    Orta yaşlı insanlar boşanmak için aceleci davranırken, genç yetişkinler evlenmek için acele ediyorlar. TED يستعجل متوسطو العمر في أخذ قرار الطلاق ويستعجل الشباب للزواج.
    Tıpkı diğer Maasai kızları gibi, çok genç bir yaşta evlenmek için nişanlandım. TED ومثل فتيات شعب الماساي الأخريات، خُطبت للزواج في سنٍ صغيرة جدًا.
    Seni ne kadar sevsem de, seninle evlenmeye hazır değilim. Open Subtitles وعلى كمية حبي لك .. لكنني لست مستعدة للزواج بك
    Bugün prensesimizin doğum günü ve Doğu'nun her tarafından evlenmeye talip olan kraliyet taliplileri geliyor. Open Subtitles هذا عيد ميلاد أميرتنا و الخطاب الملكيون سيأتون من كل انحاء المشرق لطلب يدها للزواج
    Belki evlilik teklifi, zam istemek, düğün konuşması. TED أو ربما عند تقدمك للزواج أو طلب ترقية، أو خطاب الزواج
    Şey, Susan, bunu söylemek inan beni de üzüyor ama ben evliliğe uygun biri değilim. Open Subtitles يؤلمني ان يصل الامر الى هذا لكنني لا اصلح للزواج
    Herşeyi bir kenara bırakıp, annemle evlenmeyi düşündün mü hiç? Open Subtitles هل تشعر بالندم لأنك لم تبذل مزيد من الجهد للزواج من أمي
    Kendini bir şey sanma. evlenecek adamlardan değilim. Open Subtitles لا تتملقي نفسك أنا لست رجلاً محباً للزواج
    Yeri gelmişken, evliliğin bedensel yönü hakkında da bir iki söz söylemek lazım. Open Subtitles لمعالجة بعض مواطن القصور في، آه، الجانب الجسدي للزواج. قطعًا لن يجادل أحد
    Ne yapıyorsun sen? İnşallah ebediyen evli kalırsın! Yani.. yani...oh,oh,oh bir saniye... Open Subtitles ماذا تفعل؟ انت وانت نبقى للزواج اقصد اقصد مايا انتي دائما معي
    Ayrıca nikah için hemen kiliseye de koşmayağız. Uzun vadeli bir süreç olacak. Open Subtitles ولن أهرع معك إلى دار العبادة للزواج ذلك نقاش أطول
    Aklımdan geçirmedim değil ama düğüne daha iki hafta vardı. Open Subtitles لقد فكرت بهذا لكن كان هناك اسبوعان للزواج
    Sadece sezarın hakkının sezara verilmesi gerektiğine inanıyorum, ve evliliği reddetmendeki dürtünün ben olduğuna inanıyorum. Open Subtitles انا أُؤمن في اعطاء الفضل لمن يعود إليه الفضل واعتقد اني قوة الدافع وراء رفضك للزواج
    Adımlarımı doğru atmam gerekiyor çünkü bu çocuk tam da evlenilecek tipte birisi. Open Subtitles تعرفين يجب أن العبهـا صح لأن هذا الرجل بالتأكيد يصلح للزواج هل أنتــي على مايرام؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد