Hapse giren polislere yapılanlar bir sır değil. | Open Subtitles | إنه ليس سراً ما يفعلونه للضباط في السجون |
Pizzalardan birini içeri, diğerini girişte bekleyen polislere ver. Tamam mı? - Tamam dostum sorun değil. | Open Subtitles | -ضع واحدة و أعطى الباقى للضباط ممكن من فضلك ؟ |
Saat 19:00'da subaylar toplantısı var. - Taleplerinizin listesini çıkarın. | Open Subtitles | كليبتون هناك إجتماع للضباط فى السابعة جهز لى قائمة بجميع إحتياجاتك |
Federal subaylar silahlarını ve kişisel eşyalarını muhafaza edebilirler. | Open Subtitles | يمكن للضباط الفيدراليين الاحتفاظ بمسدساتهم وملكياتهم العامة. |
Stasi'nin kendi ünviersitesi vardı, buraya fazla uzak değil, burada yeni metodlar geliştirilip subaylara öğretiliyordu. | TED | كان للستاسي جامعتها الخاصة، ليست بعيدة من هنا، حيث كانت الطرق تستكشف وتعلم للضباط. |
Yasa yüksek memurlara hapsedilmeden önce 24 saat tanıyor. | Open Subtitles | القانون يمنح 24 ساعه للضباط الكبار قبل وضعهم بالسجن |
Ufaklık, asıl aksiyon burada. subay olmayı unutsan iyi edersin. | Open Subtitles | موقعك هنا لا تثير أرباك للضباط |
Önümdeki verilere bakarak çok açık bir şekilde bu paranın çalışan dedektif ve polislere gitmediğini görüyorum. | Open Subtitles | ...في حين أن المعلومات التي أمامي توضّح جليًّا ...أن تلك الأموال لن تذهب للضباط و المحققين |
polislere bira servis edebileceğimiz bir yer yok. | Open Subtitles | ليس لدينا مكان لتقديم البيره للضباط |
Pittsburgh'da polislere kişilik testi yaparak saçmalamayız biz. | Open Subtitles | في " بيتسبيرغ " لا نعبث بإختبارات شخصية للضباط |
İfademi olay yerindeki polislere zaten verdim. | Open Subtitles | لقد أدليت بتصريحي للضباط في مسرح الحدث. |
subaylar ve erler, Konfedere Devlet yetkililerince engellenmeyecek ve evlerine dönebileceklerdir. | Open Subtitles | وسيُسمح للضباط والرجال الرجوع إلى ديارهم دون مضايقة من سلطات الولايات الكونفيدرالية. |
Bu çocuklarin babalari Almanya'da mahkumlar, erler için 'Stalag', subaylar için de 'Oflag' kamplari. | Open Subtitles | كان الاباء سجناء فى المانيا فى معسكرات ستاليج للمجندين ومعسكرات اوفلاج للضباط |
Hastane subaylar için. | Open Subtitles | المستشفى للضباط |
Savaşta yer alan biz subaylara sunmuş oldukları bir fırsattı. | Open Subtitles | فتلك كانت فرصة منحت للضباط الذين قاتلوا في الحرب |
Kırdığı boyunlar daima subaylara aitmiş. | Open Subtitles | كانت الأعناق التي حطمها تنتمي دوماً للضباط |
Savaş kampındaki esir subaylara döndüler. | Open Subtitles | أنهم حولوه إلى معسكر لأسرى الحرب للضباط |
memurlara silahlarını indirmelerini ve geri çekilmelerini söyle. | Open Subtitles | قل للضباط أن يخفضوا أسلحتهم ويتراجعوا إلى الخلف |
Diğer memurlara anlatmıştım zaten. | Open Subtitles | أنا تحدثت للضباط الآخرين مسبقاً |
Kapıdaki memurlara ver. | Open Subtitles | أعطي هذه للضباط على الباب |
Neredeyse yolluyordum ve sonra Downton'un subay dinlenme evi olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد فعلت "وعندها سمعت من أن "داون تاون أصبح منزل نقاهة للضباط |
Burası beyazların subay gazinosu. | Open Subtitles | هذا للبيض فقط نادى للضباط فقط. |