ويكيبيديا

    "للقلق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • endişelenmene
        
    • endişe
        
    • Endişelenecek
        
    • Merak
        
    • endişelenmeye
        
    • endişelenmenize
        
    • sorun
        
    • Endişeye
        
    • endişelenmen
        
    • rahatsız
        
    • dert
        
    • endişelenme
        
    • Önemli
        
    • endişelenmemize
        
    • kaygı
        
    Şu an biraz sinirli olduğunu varsayıyorum ama bana güven, endişelenmene gerek yok. Open Subtitles أحزر أنّك ربّما تكون غاضبًا قليلًا الآن، لكن ثق بي، لا داعٍ للقلق.
    Bakın, artık bir şey çalacağız diye endişe etmenize gerek yok. Open Subtitles نظرة، كنت لا داعي للقلق عنا سرقة أي شيء بعد الآن.
    Resmi bir iş için buradayım. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles أنا هنا في مهمة رسمية لا وجود لما يدعو للقلق
    Ufak bir sinir krizi geçirdiğimi söyle. Merak etmesin. -Elbette. Open Subtitles أخبريها أنه حصل لي إنهيار صغير لاداعي للقلق \ بالطبع
    O yüzden endişelenmeye gerek yok. Durakları kesiyoruz. Open Subtitles حسناً إذن، لا داع للقلق سنقيم الحواجز ونفتش الكل
    Telefon da bir üretim aracıysa, o zaman satın alma gücüyle ilgili olarak endişelenmenize gerek yok. TED فإذا كان الهاتف يمثّل أداة إنتاج , فليس لدينا ما يدعو للقلق الى حد بعيد على القوة الشرائية.
    Gerçi endişelenmene gerek yok. Sana adeta tapıyor. Open Subtitles لكنكِ لست بحاجة للقلق حيال ذلك فهو راكعٌ عند قدميكِ
    endişelenmene gerek yok. Uzun zamandır kendi başımın çaresine bakıyorum. Open Subtitles أنت لست بحاجة للقلق لقد تعودت على رعاية نفسي منذ وقت طويل
    Seyahat vizesi hakkında da endişelenmene gerek kalmadı. Open Subtitles الآن لا داعي للقلق بشأن جواز السفر ، سيد
    Ve, endişe etmek zorunda kalmazsınız, çünkü ben çok gayım. Open Subtitles و ليس هناك شىء يدعوا للقلق بسبب أننى شاذ جداً
    Ellis'e söyle endişe etmesin. Yani, Latince kimsenin kullanmadığı bir dil. Open Subtitles أخبر إليس بانه لا داعي للقلق أعني، اللاتينية هيا لغة ميتة
    Eğer kız olursa ona doğru gelen bütün pipiler için endişe edersin.. Open Subtitles عندما يكون لديك فتاة، لديك للقلق حول جميع النقانق قادمة في وجهها.
    Endişelenecek bir şey yok. 30 saniye duruyor, sonda kendiliğinden aşağı ineriz. Open Subtitles لا شىء يدعو للقلق ، بعد 30 ثانيه سيكمل المصعد نزوله آلياً
    Durumumuz iyi, güvendeyiz, Endişelenecek bir şey yok. Yarın konuşuruz. Open Subtitles نحن بخير وبسلامة لذا لا داعي للقلق أتحدث إليك غدا
    Durumumuz iyi, güvendeyiz, Endişelenecek bir şey yok. Yarın konuşuruz. Open Subtitles نحن بخير وبسلامة لذا لا داعي للقلق أتحدث إليك غدا
    Ama işimizi dikkatle yaparsak, Merak edilecek bir konu yok. Open Subtitles ولكن إن تمت الأمور بحرص فلن يكون هُناك داعي للقلق.
    Merak etme. Arabada daha çok şampanyamız var. Open Subtitles لا داعى للقلق يوجد الكثير من الشمبانيا فى السيارة
    Hayır, henüz yok ama Merak etme, bunu hallederiz. Open Subtitles أوه ، لا ، لا. لكن لا داعي للقلق.سنرتيب ذلك
    Soru sormak istemiyorum. Ama endişelenmeye hakkım var. Open Subtitles قد لاتُعجبكَ أسئلتي الكثيرة ولكن لدي الحق للقلق
    endişelenmenize gerek yok. Ofise gidip paraları alacağım. Open Subtitles ولكن لا داعى للقلق سأذهب إلى المكتب وأحضر النقود بنفسى
    sorun değil şekerim, bence o sana uygun değildi. Hadi dondurma alalım. Open Subtitles لا داعي للقلق , لا أظن أنه الشخص المراد دعنا نجلب بعض المثلجات
    Şu anda güneş henüz yükselmemişken, Endişeye mahal yoktur. Open Subtitles حالياً، بينماالشمسمنخفضة، لا يوجد سبب مباشر للقلق.
    Ama planın ters giderse endişelenmen gereken kişi hızcı dostumuz olmayacak. Open Subtitles لكن إن فشلت خطتك، فليس صديقنا المتسارع من ستضطر للقلق منه.
    Dünyanın bazı yerlerinde, bu durum hatta rahatsız edici sosyal bir probleme dönüşüyor. TED في بعض أنحاء العالم، يصبح الوضع أيضًا قضية اجتماعية مثيرة للقلق.
    Televizyonu dert etmekten daha büyük sorunlarımız var, tamam mı? Open Subtitles لدينا مشاكل أكبر للقلق بشأنها من التلفاز ، حسناً ؟
    Bir kar fırtınasının ortasında, tek motoru yanmış gece vakti , tamamen dolu bir F-22'yi indirdim yani benim için endişelenme. Open Subtitles هبطت بطائرة ال اف22 بكامل بكامل حمولاتها ليلاً في وسط عاصفة ثلجية مع محرك واحد مشتعل لذلك لا داعي للقلق عني
    Nispeten endişelenerek, Önemli devlet dairelerinin çoğunu bir kokpite koydu. TED إنه أمر مثير للقلق قليلاً، لقد وَضع معظم المباني الحكومية المهمة في حجرة القيادة
    36 saattir onu gören olmamış. Bu endişelenmemize neden oluyor tabii. Open Subtitles لا أحد شاهدها منذ 36 ساعة لذا هذا داعي للقلق بالتأكيد
    "Duygu Molekülleri" ve "kaygı ve Depresyon için Doğal İyileşme"yi yazan adam. Open Subtitles لقد كتب عن جزيئات العاطفة والشفاء الطبيعي للقلق والكآبة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد