"لم أحظ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• almadım
• olmamıştı
• bulamadım
• hiç bu
• hiç olmadı

Çok güzel görünüyor Beş yıldır hiç bir parça bile almadım
تباً يبدو هذا جميلاً لم أحظ بشيء من هذا منذ 5 سنوات

Evet, evet.. Ancak söylediğim gibi asla bundan keyif almadım.
أجل, أجل ولكن كما قلت, لم أحظ ابداً بالمتعة من هذا.

Benim için hayatını tehlikeye atacak bir arkadaşım olmamıştı.
أتعلم يا دييغو لم أحظ بصديق يخاطر بحياته من أجلي أجل...

Benim gerçekten hiç bu kadar yakın erkek arkadaşlarım olmamıştı.
لم أحظ بكثير من الأصدقاء القريبين جدًا

Ona ölmeden önce söylemek istediğim her şeyi söyleme fırsatı bulamadım.
لم أحظ بفرصة لأخبرها بكل ما أردتُ قوله لها قبل وفاتها

Küçük sırrımızı tuttuğunuz için teşekkür etme fırsatı bulamadım.
أنا لم أحظ بفرصة لاقول لكم شكرا لحفظ سرنا الصغير.

Hayatımda hiç bu kadar güzel vakit geçirmemiştim.
إننى لم أحظ بوقت جيد كهذا فى حياتى أبداً

-Öyle mi oldu acaba? Aslında dedektiflik yeteneklerimi sergileme şansım hiç olmadı.
كما تعلم ، أنا لم أحظ أبدا بفرصة لعرض مواهبـي مثل بوليس سري

Hiç profesyonel dans eğitimi almadım hem de.
لم أحظ بأي تدريب رقص محترف.

- İki haftadır duş almadım.
لم أحظ بحمام منذ أسبوعين

Süper, daha önce hiç olmamıştı.
رائـع لم أحظ قـط بواحدة مـن تلك

Senin kadar dik kafalı bir hastam olmamıştı hiç.
لم أحظ قط بمريض بمثل عنفك

Hiç eşinle tanışma fırsatımız olmamıştı. Bak ne düşünüyorum biliyor musun Leo?
لم أحظ بشرف مقابلة زوجتك مطلقاً هل تعلم ما كنت أتساءل بشأنه (ليو) ؟

Hükümet hapishaneleri boşaltma kararı alıp işimi üç katına çıkardığından beri temizleme şansı bulamadım.
لم أحظ بفرصة للترتيب منذ أن قرر الحاكم تنظيف السجن ومضاعفة عملي ثلاث أضعاف

Size hiç teşekkür etme şansı bulamadım. İkinize de.
‫لم أحظ قطّ بالفرصة كي أشكركما.

Fırsat bulamadım ki.
لم أحظ بالفرصة.

Doğru. Eğleniyorum. Daha önce hiç bu kadar çok eğlenmemiştim.
نعم , أحظى بالمرح لم أحظ بمرح مثل هذا من قبل

hiç bu kadar insan benim için bir şeyler yapmaya kalkmamıştı.
كاي من فضلك.. أنا لم أحظ يوما بالكثير من الناس يحاولون فعل الأشياء لي

Daha önce bana kahvaltı hazırlayan bir adam hiç olmadı.
لم أحظ برجل يعد لي الفطور من قبل.

Oğlumun babası olma şansım hiç olmadı.
لم أحظ قط بفرصة لأكون أبًا لابني