"لم اعلم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bilmiyordum
• bilemedim
• fark etmemiştim
• emin değildim
• farkında değildim
• bilmezdim
• fark etmedim
• haberim bile yoktu

Yılın bu zamanında Bodega Koyunda böyle çok karga olduğunu bilmiyordum.
لم اعلم انه يوجد تلك الكميه من الغربان في خليج بوديجا

Bende seni aramak istiyordum. Ama görüşmek isteyip istemediğini bilmiyordum.
كنت اعني الإتصال ولكني لم اعلم إن اردتي السماع مني

Sen ve Megan'ın Bay Altman'ı bu kadar iyi tanıdığınızı bilmiyordum.
انا لم اعلم بأنك أنتي و ميجان تعرفون السيد ألتمان جيداً

Sende böyle bir cevher olduğunu bilmiyordum, seninle gurur duyuyorum evlat.
انني فخورة بك يا أبنتي لم اعلم انك تملكين روح المغامرة

Hayatım, bir oğlunun olmasının bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
عزيزي, لم اعلم ان الحصول على ولد هو مهم لك

Nerede olduğunu bilmiyordum... ..çok korktum, bir kadınla beraber olduğunu sandım.
لم اعلم اين كنت كنت خائفة، حسبت انك مع امرأة اخرى

Başta niçin veya ne anlama geldiğini bilmiyordum ama şimdi biliyorum.
و في البداية لم اعلم او ماذا يعني لكن الان اعلم

Ama yapacağımı ben de bilmiyordum ve karar vermek için üç saniyem vardı.
ولكن لم اعلم اني سأفعلها و كان لدي, تقريبا ثلاث ثوان للقيام بالقرار

Çok şaşırmıştım, ama daha farklı nedenlerin olduğunu... henüz bilmiyordum.
لقد صُعِقت وقتها ولكنى لم اعلم حينها ان هناك سبب لكل هذا

- Biz hepimiz arkadaşız. - Özür dilerim, bilmiyordum.
نحن جميعنا اصدقاء انا اسفه, لم اعلم ذلك.

Polis olduğunu bilmiyordum.
انا لم اعلم انه شرطي الا بعد ان اطلقت النار

Saat 5.00'ın varolduğunu bile bilmiyordum. Başka neler saklıyorsunuz benden?
لم اعلم ان هناك الساعة 5 صباحا ماذا اخفيتي عني ايضا ؟

-Bunu bilmiyordum. -Bir sürü şey bilmiyorsun, homo olduğum gibi.
انني لم اعلم هذا ابدا انت لا تعلم الكثير , مثل كوني شاذ

Çatıda bir sahne dedin. Beni atacaklarını bilmiyordum. Atmadılar.
انت قلت انه مشهد في السقف لم اعلم انكم سترمون بي من هناك

Açık hedef değildi ve senin yerini bilmiyordum.
لم يكن لدي اصابة واضحة. لم اعلم اين كنتي.

Oh, Dokuzunculuk madalyası yaptıklarını bilmiyordum.
انا لم اعلم انهم جعلوا أشرطة للمركز التاسع.

Merhaba Katherine. Seni görmek güzel. Buradan geçeceğini bilmiyordum.
مرحباً كاثرين، جيد أن أراكِ لم اعلم انك قادمه

Çok geç olup olmayacağını bilemedim.
اجل, لم ارد الإنتظار حتى الغذ, لم اعلم ما إذا سيكون متأخراً جداً.

Böylesine zor kararlar vereceğimi fark etmemiştim.
لم اعلم اني سأضطر لأخذ العديد من الخيارات الصعبة

Onu arayacaktım ama ne diyeceğimden emin değildim.
كنت سوف اتصل بها ولكني لم اعلم بما يجب علي قوله

Bu kadar geç olduğunun farkında değildim.
لم اعلم ان الوقت متأخر هكذا

Bu filmi izlemek istediğini bilmezdim.
لم اعلم انكما تريدان مشاهدة هذا الفيلم لقد كنت مهتما بهذا الفيلم من اسابيع مضت

Gelip telefonu alana kadar bir sorun olduğunu fark etmedim.
لم اعلم بوجود مشكلة حتى اتى و رد على الهاتف

Orasının neresi olduğundan haberim bile yoktu ama artık oraya gidersem bu kızın koltuğunda uyuyabilirim.
لم اعلم أينَ كانَ ذلكَ المكان من قبل لكن الآن إذا وجدتُ نفسي هناكَ يمكنني أن أنامَ على أريكةِ هذهِ الفتاة