ويكيبيديا

    "لم تمانع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sakıncası yoksa
        
    • sorun olmazsa
        
    • sorun değilse
        
    • mahsuru yoksa
        
    • Kusura bakmazsan
        
    • uyarsa
        
    • İzin
        
    • izninizle
        
    • sakınca yoksa
        
    • mahzuru yoksa
        
    Efendim. Sormamın sakıncası yoksa... Afedersiniz, tüm bunlar biraz yeni de. Open Subtitles سيدي، لو لم تمانع سؤالي، آسفة، لكن كل هذا جديد عليّ
    Senin için bir sakıncası yoksa, gücümü böyle kullanmak istiyorum. Open Subtitles لذلك أريد أن أستخدم السلطة من أجل هذا،إذا لم تمانع.
    Eger bir dakika beklemek sizin için sorun olmazsa arkadan getirebilirim. Open Subtitles يمكنني أني آتي بالمزيد من الخلف اذا لم تمانع الأنتظار لدقيقة
    Sence sorun değilse Geraldo'dan öğrenmeden aileleri uyarmak isterim. Open Subtitles ولكننى أريد أن أعلم عائلتهم قبل أن يعرفوا بما حدث فى جيرالدو، إذا لم تمانع ذلك
    Eğer mahsuru yoksa, bulmanızda yardımcı olmak isterim. Open Subtitles إذا لم تمانع سيد ثورن أريد أن أساعدك باكتشاف ما حدث
    Shankar, Kusura bakmazsan sana bir şey sorabilir miyim? Open Subtitles شانكار ، إذا لم تمانع هل يمكن ان اسالك سؤالاً؟
    Sana da uyarsa bunu Bay Hobb'un aldigindan emin olmak isterim. Open Subtitles اذا لم تمانع أريد ان اتأكد بنفسي ان هوب سيحصل على الحاسوب
    Moral verdiğin için sağ ol. Ama sakıncası yoksa şu işe dönmek istiyorum. Open Subtitles أشكرك لهذا الحديث المؤثر ، لكنى أرغب فى العودة لعملى إذا لم تمانع
    Efendim. Sormamın sakıncası yoksa... Afedersiniz, tüm bunlar biraz yeni de. Open Subtitles سيدي، لو لم تمانع سؤالي، آسفة، لكن كل هذا جديد عليّ
    sakıncası yoksa bir şey soracağım efendim. Başkana ne diyeceksiniz? Open Subtitles إذا لم تمانع سؤالي يا سيدي ماذا سوف تقول للرئيسة؟
    Bakın, Komiser, sakıncası yoksa, şimdi gitmem gerekiyor, limuzinim bekliyor. Open Subtitles اسمع ملازم إن لم تمانع علي الذهاب سيارة الأجرة الخاصة تنتظر
    sakıncası yoksa polis doktorunu çağırmak istiyorum. Open Subtitles ، أود في إستدعاء طبيب الشرطة إذا لم تمانع طبيب الشرطة ؟
    Peki, senin tavrın nedir, sakıncası yoksa söyler misin? Open Subtitles وماالذي ستفعله إذا لم تمانع بأن تخبرني ؟
    Eğer sizin için sorun olmazsa, Bay Thorn. Open Subtitles إذا لم تمانع سيد ثورن أريد أن أساعدك باكتشاف ما حدث
    Yani esasında, Charlie hayallerimi çalıyorsun ve eğer sorun olmazsa hayallerimi geri almak istiyorum. Open Subtitles من أجل الجواسيس، لذا تقنياً أنت تسرق أحلامي وإذا لم تمانع أنا ذاهبة لإستعادة أحلامى
    Lex, eğer sorun değilse Ferrari'yi biraz daha tutacağım. Open Subtitles ليكس لو لم تمانع فسأحتفظ بالسيارة لفترة أطول
    Annen için sorun değilse, bir hafta sonu uğrar seni alırım. Open Subtitles إذا لم تمانع أمك يمكنك إختيار أين ستقضي عطلة نهاية الأسبوع ، و سآتي لأقلك
    Senin için mahsuru yoksa gerçek ismin kullanmayı tercih ederim. Open Subtitles ،أفضّل أن أناديك بأسمك العادي إذا لم تمانع
    Pekâlâ ama Kusura bakmazsan, etki etmesi için duraklamak istiyorum. Open Subtitles حسنًا إذًا، ولكن إن لم تمانع ما زلت أود التوقف لبرهة لجعل الأمر مؤثر
    Ben sadece buradan başka bir yer görmek istiyorum. Sana da uyarsa patron. Open Subtitles أنشد تغييراً بالمشهد فحسب، ما لم تمانع يا حضرة الزعيم
    Eğer izin verirseniz, siz adamlarımla ilgilenin ve ben de işimi yapayım. Open Subtitles دكتور ، إذا لم تمانع إهتم أنت فقط برجالى و دعنى أؤدى عملى ، حسنا ؟
    İzninizle, buna ben karar vereyim. Neyiniz var? Open Subtitles أنا التي سَأُقرّرُ، إذا لم تمانع الآن، ما الذي يبْدو أن يكُونَ المشكلةَ؟
    Söylememde bir sakınca yoksa, siz pek birbirinize uymuyor gibisiniz. Open Subtitles إذا لم تمانع بقولى أنتما تبدوان أنتمالا تبدوان كثنائى متماثل
    Bir mahzuru yoksa etrafa bir göz atmak istiyoruz. Open Subtitles حسنا، نريد إلقاء نظرة في الأرجاء إذا لم تمانع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد