ويكيبيديا

    "لم يصدق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanmadı
        
    • inanmıyordu
        
    • inanmazdı
        
    • inanmamıştı
        
    • inanamamıştı
        
    • inanmaz
        
    • inanmıyor
        
    • hiç inanmadın
        
    Oh, teşekkürler Tanrım, diğerleri bana söylediğine inanmadı. Open Subtitles اوه ، اشكر الله ان احدا لم يصدق مانعتني به.
    Baş Müfettişe bile söyledim. Tek kelimesine bile inanmadı. Open Subtitles أنا حتى أبلغت رئيس المباحث لكنه لم يصدق كلمه ..
    Babam demokrasi gelince bile Rusya'nın değişeceğine inanmıyordu. Open Subtitles لم يصدق والدي ابدا حتى مع الديمقراطية ان روسيا يمكن ان تتغير
    İçeri. İçeri! Orospu çocuğu söylediğim hiçbirşeye inanmazdı. Open Subtitles الى الداخل، الى الداخل الوغد لم يصدق كلمة قلتها
    Hiç kimse inanmamıştı. Ama başka bir ihtimale de inanmak istemiyordu. Open Subtitles لم يصدق ذلك أحد لكنهم لم يرغبوا بالتفكير بأي احتمال آخر
    Sebastian, birinin bizden daha iyi seks robotları yapabildiğine inanamamıştı. Open Subtitles سيباستيان" لم يصدق أن هناك" أي شخص يمكن أن يبني آلات جنس أفضل مما ننتجها
    -Gördüğüne inanacağını sanmıyorum. -Hayır, muhtemelen inanmaz. Open Subtitles لقد أندهش مما رآه لا , ربما لم يصدق
    Ama bir tarafım onun öldüğüne inanmıyor ve Jimmy için böylesi daha iyi. Open Subtitles جزء مني لم يصدق أنه حقاً مات وهذا أفضل لجيمي
    - Buna hiç inanmadın di mi? Open Subtitles لم يصدق هذا أبداً ، بيتر
    Görünen o ki, Komiser Wapner söylediklerinizi bir kelimesine inanmadı. Open Subtitles من الواضح، ان سيادة القاضى لم يصدق كلمة واحدة مما قولت.
    Baban dosyayı yeniden açmak istiyordu çünkü resmi rapora inanmadı. Open Subtitles كان ابيك سيعيد فتح القضية لأن لأنه لم يصدق الملف الرسمى
    Herkesi onun gay olduğuna inandırmaya bile çalıştım ama kimse benim gibi bir kadının gay oğlu olduğuna inanmadı. Open Subtitles حاولت حتى ان أقنعهم أنه شاذ لكن لم يصدق هذا أحداً ان سيدة مثلي ستنجب طفل شاذ
    ve sonra ona anlattım... yapabildiğim şeyi ve bana inanmadı Open Subtitles و بعدها اخبرته عن قدرتي و مالذي استطيع فعله ، و لم يصدق هذا
    Açıkçası, fotoğrafları gösterene kadar karısını becerdiğine inanmadı. Open Subtitles في الواقع، لم يصدق أنك كنت تغازلزوجته.. حتى أريته بعضاً من الصور
    Yürümeye devam etti." "Çünkü ileride bir canavar olduğuna inanmadı." Open Subtitles ،وتابع السّير .لأنّه لم يصدق أن ثمة وحشاً بالأمام
    Anasını si... 21. asrın ilk yıllarında hiçbir insanoğlu bir adamın bir damla suda mikroskopla yaratıkları incelediği gibi, dünyamızın da gözlendiğine inanmıyordu. Open Subtitles ابن العاهرة فيلم مرعب 4 لم يصدق أحد
    Nobuyori, Kiyomori'nin ülkeyi bir ayda ayağa kaldırabileceğine inanmıyordu. Open Subtitles (نوبويوري) لم يصدق بأن (كايوموري) يمكنه استعادة الريف في شهر واحد والآن سيكون هناك سلاماً لبعض الوقت
    Gerçekten var olduğuna kimse inanmıyordu. Open Subtitles لم يصدق احد انه حقيقه
    Kimse bunun mümkün olduğuna inanmazdı. Hele ki bir Trakyalı'nın elinden olacağına. Open Subtitles لم يصدق أحد أن شيئاً كهذا ممكن، خاصة بيد الثراسي
    Ağabeyim buraya bayılırdı. Bunun mümkün olduğuna inanmazdı. Open Subtitles لكان أخي سيحبها ، لم يصدق قط أن هذا كان ممكن الوقوع
    Krosu kaldırdığıma da inanmamıştı. Open Subtitles هو لم يصدق بأنني جعلت الركض عبر البلاد يتوقف
    Çünkü o çocuk senin benim kız arkadaşım olduğuna inanmamıştı. Open Subtitles لانني على يقين ان ذلك الفتى لم يصدق اننا نحب بعض
    Ve adam gözlerine inanamamıştı. Open Subtitles وبدا الرجل وكأنه لم يصدق عينيه
    Lester sadece bir şeylerin bu kadar kolay gerçekleştiğine inanamamıştı. Open Subtitles لم يصدق (ليستر) أن الطريقة قد حلّت بسلاسة كبيرة
    Hiç kimse başka bir servisi kıramaz çünkü, A... bunu yapabileceğine inanmaz ve B... bunu istemez. Open Subtitles لا يريد أي رجل أن يكسر إرسال الآخر لأنهA... 1: هو لم يصدق انه أمكنه ذلك, 2:
    Bu hikayeye inanmıyor. Ben de inanmak istemiyorum! Open Subtitles إنه لم يصدق القصة، ولا أريد أنا أن أصدقها!
    Ama bana hiç inanmadın. Open Subtitles أنت فقط لم يصدق لي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد