Sevgili kardeşlerim çok uzun süre Tanrı'nın gerçek olduğuna inandım. | Open Subtitles | إخوتي الأعزاء وأخواتي لوقت طويل آمنت بأن الله هو الحقيقة |
Fakat video oyunlarını çok uzun süre koruyabilmemiz için gereken şey bu ve müzeler de böyle yapıyor zaten. | TED | ولكن هذا ما سيمكننا من الحفاظ على ألعاب الفيديو لوقت طويل حقاً، وهذا ما فعله المتاحف. |
Biliyorsunuz, çok uzun zamandır söylüyoruz, şehrinizdeki ekonomik toplumların sağlığı konusunda hassasız. | TED | تعلمون، كنا لوقت طويل نقول، أننا مهمون لمجتمعات الصحة والاقتصاد في مدينتك. |
Bu kadar uzun süre beraber kalabildiysek bu Dixon ve senin sayende oldu. | Open Subtitles | أذا كنت أنت وديكسون سببا في شيء فهو أننا بقينا سويا لوقت طويل |
Onun demek istediği çok fazla kalamıycağım... sadece bir kaç dakika. | Open Subtitles | لقد كان يعني أنني لا أستطيع البقاء لوقت طويل فقط لدقيقتان |
..ve uzunca bir süre sadece ben vardım.. ..sırt çantam ve kurupastalarım.. | Open Subtitles | لوقت طويل و إقتصرت عليّ و حقيبة الظهر و كيس من المعجّنات |
Ama bilet almak için kredi kartını kullandığın için bize uzun süreliğine yabancı kalamadın. | Open Subtitles | لكن عندما تستعمل بطاقتك الاتنمانية لتدفع ثمن تذكرتك فأنت لم تعد غريبا علينا , ليس لوقت طويل |
Fazlasına param yetmedi ama Başkan Obama bu gece durgunluğu sona erdirirse, bu durumumuz uzun sürmez. | Open Subtitles | ولكن ليس لوقت طويل . إذا الرئيس أوباما ينهي الركود الليلة |
Bazen kendi başlarına çıkamazlar, ve onları çok uzun süre tutarsan, ölebilirler. | Open Subtitles | أحيانا لا يستطيعون الخروج بأنفسهم، وإن قمت بتركهم لوقت طويل فقد تتسببين بموتهم |
Onu tanıyorsam burada çok, çok uzun süre kalacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت أعرفه حقاً فستبقى هنا لوقت طويل جداً |
çok uzun süre değil. Git! Harika olacak! | Open Subtitles | ليس لوقت طويل هذا يَجِبُ أَنْ يَكُونُ ركلة |
Bu insanlardan bazıları çok çok uzun zamandır burada bekliyorlar. | Open Subtitles | بعض من هؤلاء الناس كان فى الأنتظار هنا لوقت طويل. |
Aslında bunu çok uzun zamandır yapıyoruz. | TED | الآن في الواقع قد استمرينا في القيام بهذا لوقت طويل. |
Birisiyle çok uzun zamandır pizza yiyor olsanız bile, yine de şöyle şeyler demez misiniz: "Her zamankinden mi alalım?" | TED | وحتى إن كنت تأكل البيتزا مع نفس الشخص لوقت طويل جداً, ستظل تسأل أشياء مثل , " كالعادة ؟ " |
Neden bu kadar uzun süre, onun bizi bıraktığına ve öldüğüne inanmamıza... | Open Subtitles | لمَ جعلتنا نظن أنها ميتة لوقت طويل حتى ولو كانت تحاول حمايتنا؟ |
Bizim kadar uzun süre evli kaldığınızda bazen savurganlık yapmanız gerekir. | Open Subtitles | عندما تبقون متزوجين لوقت طويل مثلنا أحيانا يجب أن تصرفون ببذخ |
"Lambayı yakmayı başarana kadar uzun süre karanlık mağarada kaldım" | Open Subtitles | لقد عانيت لوقت طويل في الكهف المظلم حتى قمت بإنارة المصباح |
Sana, ikimiz de çok fazla bizim güçler üzerinde biraz güvenerek oldum değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أن كلتانا اعتمدت على قوانا لوقت طويل ، أليس كذلك ؟ |
Elbette onu çok fazla yaşatamazdın. | Open Subtitles | وبالتأكيد لن تكون قادراً على الاحتفاظ بها لوقت طويل |
Biraz sonra da, doğal olarak, gülüşler yatışmaya başladı ama tam olarak sona ermedi, uzunca bir süre. | Open Subtitles | بالطبع ، سرعان ما قل الضحك و لكنه لم يتوقف تماماً لوقت طويل |
Eşi cidden çok zor zamanlar geçiriyor, bu yüzden onu uzun süreliğine yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | عمتي تتقبل الأمر بصعوية الآن، لذا نحن نحاول أن لا نتركها وحدها لوقت طويل. |
Merak etme, bir tanem, fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | لا تقلقي عزيزتي ، لن يكون ذلك لوقت طويل. |
Siz ikiniz uzun süredir birliktesiniz. Bu şirketteki en önemli müşteriler bende. | Open Subtitles | أنتما الأثنان غبتما لوقت طويل , معظم العملاء المهمين فى الشركة لى. |
uzun bir süre benimle konuşmadı, çünkü ailemi küçük düşüreceğimi düşünüyordu. | TED | ولم تكلمني لوقت طويل جداً لأنها أعتقدت بأني سأخيب آمال عائلتي |
Benimle tanışmadan uzun zaman önce ülkene karşı işlenen bir suçta yer almıştın. | Open Subtitles | أنت كنت متورط في جريمة ضد بلادك لوقت طويل من قبل لقياك بي |
uzun bir zamandır şunu düşünüyorduk; demokrasiyi geliştirmek için gereken şey aslında daha fazla iletişim. | TED | وكان اعتقادنا لوقت طويل بأن ما نحتاجه لتحسين التجربة الديمقراطيّة هو في الحقيقة مزيدٌ من التّواصل. |