| Onlar gerçekten çok iyi insanlar. Diğer yarış meraklıları gibi değiller.. | Open Subtitles | إنهم أناس طيبون ، ليسوا مثل بقية الأغنياء |
| Bu adamlar onlar gibi değiller. | Open Subtitles | حسنا، هؤلاء الشباب ليسوا مثل هؤلاء الشباب هنا |
| Diğer çoğu biyoteknikçi paragözler gibi değiller. | Open Subtitles | ليسوا مثل الكثير من هؤلاء الرجال الممتلكين للمال |
| Emler tıpkı insanlar gibidir ama sıradan bir insan gibi değil. | TED | تشبه إمز البشر إلى حدٍ بعيد، لكنهم ليسوا مثل الإنسان العادي. |
| Bu adamlar onlar gibi değil. | Open Subtitles | حسنا، هؤلاء الشباب ليسوا مثل هؤلاء الشباب هنا |
| Ama orijinali gibi değiller. | Open Subtitles | ولكنهم ليسوا ولكنهم ليسوا مثل الأصل اليس كذلك |
| Ayrıca Kanadalı. Amerikalılar gibi değiller. Daha iyiler. | Open Subtitles | و هو كندي أيضاً , إنهم ليسوا مثل " الأمريكان " , إنهم ألطف |
| Goa'uld gibi değiller. | Open Subtitles | هم ليسوا مثل الجواؤلد. |
| Ama orijinali gibi değiller. Hayır, hayır. | Open Subtitles | لكنهم ليسوا مثل الأصلية، هم؟ |
| Melanie, onlar Los Angeles'taki yaşlılar gibi değiller.. | Open Subtitles | (ميلانى)، إنهم ليسوا مثل سكان (لوس أنجيلوس) |
| Diğerleri gibi değiller. | Open Subtitles | هم ليسوا مثل الأخرون. |
| Hayır, diğerleri gibi değiller. | Open Subtitles | لا، ليسوا مثل الأخريات |
| Bu Sırplar, İtalyanlar gibi değil. | Open Subtitles | هؤلاء الصرب ليسوا مثل الإيطاليين |
| Görüyorsun, Vocal Adrenaline New Directions gibi değil. | Open Subtitles | !"! أوتعلم, إن"الفوكال أدرينالين"ليسوا مثل الـ"نيو دايركشنز |
| Omec'lerin geri kalanı Kindzi gibi değil. | Open Subtitles | ما تبقى من الاوميك ليسوا مثل كيندزي |
| Huh. Yani, insanlar gibi değil. | Open Subtitles | ليسوا مثل البشر تقصدين |
| Evet. İnsanlar gibi değil. | Open Subtitles | نعم ليسوا مثل البشر |
| İnan bana, Ori Goa'uld gibi değil. | Open Subtitles | ((أؤكد لك أنّ الـ((أوراي ((ليسوا مثل الـ((غؤولد |