"ليس بعيداً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• uzak değil
• uzakta değil
• uzağa değil
• uzak olmayan
• yakın
• uzun değil
• Fazla değil
• uzakta olamaz
• uzak sayılmaz
• uzağında değil

Yeterince uzak değil. Onlar bizi tanıyor. Chicago'nun çeteleri peşimize düşecek.
ليس بعيداً بما يكفي، أولئك الرجال يعرفوننا جميع رجال شيكاغو سيلاحقوننا

Her şeyi vermek, bana öyle geliyor ki, zaferden o kadar uzak değil.
تقديم كل شئ، كما يبدو لي، ليس بعيداً من النصر.

- Çok uzak değil. - Binmek istemediğine emin misin?
ليس بعيداً جداً متأكدة أنكِ لا تريدين الركوب؟

uzakta değil. Hemen dağın arkasında, atla yaklaşık yarım günlük yol.
إنه ليس بعيداً , يقع خلف الجبل حوالي مسيرة نصف يوم

Geçen sene şampiyonayı kazandığım sahadan çok uzakta değil.
أنا ذاهب إلى هناك الآن إنه ليس بعيداً من حديقة الجامعة حيثما فزت على الجامعة كلها العام الماضية

Yeterince uzağa değil! Şimdi burada kalakaldık ve Dünya'da kurtaracak kimse kalmayacak.
حسناً، ليس بعيداً بما يكفي، إننا عالقون هُنا لغاية لا يوجد هُناك أحد في الأرض يبقى حياً.

Görünüşe göre çok da uzak olmayan gelecekte. Ben sadece üst aldım.
كما يبدو ليس بعيداً في المستقبل لقد اشتريت مؤخراً هذه الكنزة

- O kadar da uzak değil. - Gerekirse yürüyerek gideriz.
ليس بعيداً جداً أعنى أننا يمكننا المشى إن اضطررنا

uzak değil. Yürüyerek iki hafta.
ليس بعيداً عن هنا حوالي أسبوعين مشياً على الأقدام

Kış pek de uzak değil, ve insan bazen kendini çok yanlız hissedebiliyor.
الشتاء ليس بعيداً وستشعرين بالوحدة أحياناً

- Uzun süreliğine mi? - Hayır, Paris çok uzak değil.
هل ستغيب طويلاً لا ,ليس بعيداً ,إلى باريس

Buraya fazla uzak değil. Hamburgerleri müthiş. Patates kızartmaları berbat.
ليس بعيداً عن هذا المكان شطائر اللحم ليست رديئة، مقلية جيداً

Aslında o kadar da uzak değil. Yürüyerek 2 hafta.
ليس بعيداً عن هنا حوالي أسبوعين مشياً على الأقدام

Evet, tabii. uzak değil. Yürüyerek on dakika.
نعم بالطبع المكان ليس بعيداً 10 دقائق مشياً

Merkez şu yönde, parkın arkasında. Çok uzakta değil.
المركز من هذا الإتجاه خلف المتنزه، ليس بعيداً

Kalacak yeni bir yer buldum. Buradan çok uzakta değil.
تعلمين وجدت بيتاً جديداً، ليس بعيداً من هنا.

Çok kolay, onu görecek kadar yakında olmalısın ama gözden kaybedecek kadar uzakta değil.
إنّه سهل، فقط عليكِ البقاء بعيدة كفاية كي لا يراكِ، ولكن ليس بعيداً جداً لدرجة أن تفقديه

Ofisim dairenden çok uzakta değil ne demek isteğimi biliyorsun.
"مكتبي ليس بعيداً جدّاً عن شقتك إذا فهمت ما أعنيه."

Çok uzağa değil.
ليس بعيداً جداً

Sonra buradan çok da uzak olmayan bir yerde, nehrin kıyısında uyandım.
استيقضت على النهر في مكان ليس بعيداً للغاية

Denize yakın bir eve göz diktik.
نحن ننوي على منزل صغير جميل ليس بعيداً عن الماء

O kadar uzun değil Haydi, bana yaslan.
الكوخ ليس بعيداً. استند عليّ.

Fazla değil ama. Burna ya da ağza nişan almalısın.
ولكن ليس بعيداً يجب أن تصوب نحو الأنف أو الفم

Eğer ben seni bulduysam o uzakta olamaz.
عثوريأناعليكِ... .. يعني انه ليس بعيداً عنكِ

Buraya pek uzak sayılmaz ve yakında burada olacak.
. هو ليس بعيداً و سيكون هنا قريباً لكن الأخبار الجيدة أنى , أنا

Ama görüyorum ki, sizin adamlarınızın uzağında değil.
ولكن ليس بعيداً عن رجالكَ كما أري.