Senin hatan değil. Mark zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | انه ليس خطأك هنري مارك يعاني من بعض الاشياء السيئة |
Senin hatan değil, tatlım. Sorumluluk benim olmalıydı. | Open Subtitles | هذا ليس خطأك عزيزتي ، أنا من يفترض أن يكون المسؤول عن هذا |
Tamam, tamam, tamam. Senin hatan değil. Kuş yüzünden. | Open Subtitles | حسن ، حسن ، حسن، ليس خطأك ، إنه خطأ الطير |
Gelmiş geçmiş en mutlu insan olmayabilirim... ama bu senin suçun değil. | Open Subtitles | ربما لا أكون أسعد انسانة على وجه الحياة ولكنّ هذا ليس خطأك |
Bu içiçe geçmiş karmaşık durum senin suçun değil, bir ağaç zorla, sonsuza dek, çiçek açıp meyve vermez. | Open Subtitles | اٍنه ليس خطأك أن لففت و التويت مثل شجرة أجبرت أن تزهر اٍلى الأبد ولا تثمر |
Sen sorumlu değilsin, Charlie. Senin hatan değildi. İçindeki kahrolası şeyin suçu. | Open Subtitles | لست مسؤولا عن هذا، ليس خطأك إنه هذا الشيء اللعين داخلك |
Geyik için üzüldüğünü biliyorum. Ama Senin hatan değil. | Open Subtitles | أعرف بأنك تشعر بالذنب حول الأيل لكنه ليس خطأك |
Bak, EM itmenin işe yaramaması Senin hatan değil. | Open Subtitles | أنظر أنه ليس خطأك النبض الكهرومغناطيسي لم يعمل |
Sorun değil. Aslında Senin hatan değil. | Open Subtitles | لا بأس، بالواقع ذلك ليس خطأك أنت، بل هو خطأي أنا، |
Seçimi onlar yaptı. Hadi, Senin hatan değil. | Open Subtitles | إنّهم اختاروا الذّهاب على أيّة حال بربّك ، إنّه ليس خطأك |
Belirtileri zamanında fark edemedim. Senin hatan değil, doktor. | Open Subtitles | لم أستطع التعرف على الأعراض انه ليس خطأك دكتورة |
Bundan kendini sorumlu tutuyorsun biliyorum ama bu Senin hatan değil. | Open Subtitles | اعلم بأنك تعتقد بأنك أنت المسؤول لكنه ليس خطأك |
Bu Senin hatan değil. Hep beraber yaptık. | Open Subtitles | هذا ليس خطأك أنت وحدك لقد فعلناها سويا ً |
Bu senin suçun değil, baktıklarınızın hiç birinde istediğinizz yoktu. | Open Subtitles | ليس خطأك أن أياً من هؤلاء ليس لديه ما تبحث عنه |
Sürekli karşına çıkıyorum. Bu senin suçun değil. | Open Subtitles | . أنا هنا , لكن سأكون فى طريقى . هذا ليس خطأك |
Ayrılığımızın aksine, bu olanlar senin suçun değil. | Open Subtitles | وأود أن أوضح لك شيئاً على عكس انفصالنا ، هذا ليس خطأك |
Birinin annesi sana, "senin suçun değil, yapabileceğin bir şey yoktu" dediği zaman, ne cevap verebilirsin. | Open Subtitles | مالذي ستقوله لأم أحدهم عندما يخبروك إنه ليس خطأك لأنه ليس بإمكانك أن تفعل أي شيئ |
Farklı iki yerdeyiz. Bu senin suçun değil. | Open Subtitles | هذا ليس خطأك إنه راجع لكوننا نضجنا في مكان مختلف |
- Biliyorum, yaptığını biliyorum ve bu hastalığa yakalanmış olman senin suçun değil ama bazen çok çaresiz hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم, أنك كذلك ليس خطأك أنك مريضة أحيانا, يبدو الأمر ميؤوس منه |
Senin hatan değildi. Tuttun mu? Bu yolculuğun bittiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | هذا ليس خطأك أنا لا أعتقد ان الرحله انتهت |
Takma kafana V. Emin ol bu Senin suçun değildi. | Open Subtitles | لا تقلقى عزيزتى هذه المرة أخبرك انه ليس خطأك |
Senin de beni sevdiğini sanıyordum. Senin bir suçun yok. | Open Subtitles | أنا كنت فقط اظن انك تحبني , أنه ليس خطأك |
Bu sizin hatanız değil biliyorum, Fakat halkım aç. | Open Subtitles | اعلم انه ليس خطأك ولكن شعبى يموت جوعاً |
sizin suçunuz değil, biliyorum. Siz uydurmadınız bunu, ama lütfen... | Open Subtitles | أعلم بأنه ليس خطأك من الواضح أنك لم تختلقه , لكن رجاء |