ويكيبيديا

    "ليس هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • o değil
        
    • bu değil
        
    • o olmaz
        
    • onu değil
        
    • O değilmiş
        
    • Değil mi
        
    • o değildir
        
    • olmadığını
        
    Bu o değil. Bizim aradığımız kişi bir karıncaya benziyor. Open Subtitles إنه ليس هو, الشخص الذي نبحث عنه يبدو مثل النمله
    Bu konuda hiçbir görüş belirtemem ancak bu kesinlikle o değil. Open Subtitles لا أجرؤ بفرض رأي على ذلك ولكن هذا بالتأكيد ليس هو
    Sadece anlamanı istiyorum korkman gereken tek kişi o değil. Open Subtitles أريدك أن تعي أنّه ليس هو من يجب أن تخشاه.
    Belli ki bu akşam ne yapmayı planladıysan, cevap bu değil. Open Subtitles كما يبدو فإن أياً ما تخططين له الليلة ليس هو الجواب.
    Yani o değil. O zaman kimi arıyoruz hiçbir fikrimiz yok. Open Subtitles إذن، ليس هو المطلوب، إذن ليس لدينا فكرة عمّن نبحث عنه؟
    o değil ki, yan dairede oturan adam. Open Subtitles إنه ليس هو وإنما هذا هو الرجل في الغرفة التالية
    - Hayır, o değil. - Charles! Open Subtitles ـ كلا، انه ليس هو، ليس هو يا إد ـ تشارلز، تشارلز
    o değil. O muz çalmak suçundan hücre hapsindeydi. Open Subtitles ليس هو, لقد كان في الزنزانه لإنه سرق الموز
    Yardım etmeyeceğim kişi o değil, sensin. Open Subtitles ليس هو الذي لا أُريد أن أُساعده. إنهُ أنت
    Ayrıca moralimi bozan o değil, baban. Open Subtitles بجانب أنه ليس هو من ينال مني .. إنه والدكِ
    Hayır, o değil. Yanılıyorsun dostum. Open Subtitles كلاّ بالطّبع، ليس هو الموجود هناك يا رجل، أنت تتنصّت
    Bu o değil. O şeytanlardan biri. Open Subtitles انه ليس هو انه واحد من الكائنات الشيطانية
    Şu anda iki galaksideki en iyi hırsızlarla birliktesin. Hayır, o değil. Open Subtitles أنت تقف بجانب أحد أفضل اللصوص فى المجرتين، ليس هو
    Bence oraya bir de adam koymalıyız, kesinlikle o değil tabi de. Open Subtitles من الممكن أن نضع رجلاً فيها، لكن ليس هو بالتأكيد
    - Hayır görmüyor musun Stephanie, bu o değil. Open Subtitles ‫كلا. ليس هو. ألا تميزين ذلك يا ستيفاني؟
    Eğer biri deliller ile oynuyorsa, bu o değil. Open Subtitles شخصٌ ما قام بتزييف بعض الأدلة ،و ليس هو.
    Eğer biri deliller ile oynuyorsa, bu o değil. Open Subtitles شخصٌ ما قام بتزييف بعض الأدلة ،و ليس هو.
    Ve biliyorum, duymak istediğin bu değil. Ama ben bu durumdayım. Open Subtitles وأعرف أن هذا ليس هو ما تريد سماعه لكن هذا اختياري
    Hayır, durun, o olmaz! Zamanından gelmedin, oynayamazsın! Open Subtitles لا محالة ، ليس هو لم تظهر فى الوقت المناسب, اذاً لن تلعب
    Hayır, onu değil. Kapının orada. Open Subtitles لا ليس هو , أنه الشاب أمام الباب لكن لا تنظروا , لا تنظروا
    Meğerse izlememiz gereken kişi O değilmiş. Open Subtitles إتضح ، بأنه ليس هو من كان يجب علينا مراقبته.
    O olmadığını söylediğime göre, sanırım çok geçmeden çıkar Değil mi? Open Subtitles حيث أنني قلت أنه ليس هو فأفترض أنه سيخرج قريباً ؟
    Aynı insan gibi görünebilir ama o değildir. Open Subtitles قد يبدو شكله كذلك الشخص لكنه ابدا ليس هو
    Ve yerimin sadece Batı'da ya da Afrika'da olmadığını öğrendim, ve hala kimliğimi arıyorum, ama Gana'nın demokrasiyi daha iyi uyguladığını gördüm. TED لقد تعلمت بأن مكاني ليس هو في الغرب أو في أفريقيا، ولازلت أبحث عن هويتي، لكني رأيتُ غانا إنشات ديمقراطية بصورة أفضل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد