ويكيبيديا

    "ليقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • derdi
        
    • söyleyecek
        
    • söylerdi
        
    • söylemek
        
    • söylemeye
        
    • söyleme
        
    • söylemesi
        
    • söylemezdi
        
    • söyler
        
    • demek için
        
    • diyecek
        
    • söylemesine
        
    • demeye
        
    • söylüyor
        
    • söyleyen
        
    Ama babam buna boğanın taşaklarını kesip ineğe çevirmek derdi. Open Subtitles اظن ان ابي كان ليقول عنه انه بلا اي فائدة
    "Bu insanlar hakkında güzel bir şey söyleyecek kimse yok mu?" TED كأنها تقول " هل من أحد ليقول شيئًا لطيفًا عن هؤلاء؟"
    Eminim o da yaşam tarzını koruduğunu söylerdi. Open Subtitles أنا متاكدة أنه كان ليقول أنه كان فقط يحمي طريقته في الحياة
    Nicholas, eve geç geleceğini söylemek için erkenden beni aradı. Open Subtitles اتصل علي نيكولاس في السابق ليقول انه سيتأخر عن المنزل.
    Buraya kadar bunca yolu tepip peşini bırakmamı söylemeye geldin demek! Open Subtitles لذلك كنت أخرج نفسك على طول الطريق من هنا فقط ليقول لي في النزول عليه، هاه؟
    Bayan, Junior Rennie'ye oyuncak baltayla o kolona vurdurttuğunda ne yapacağımı söyleme hakkın gitti. Open Subtitles سيدة، كنت فقدت الحق ليقول لي ما يجب القيام به عند السماح ريني جديد يأخذ له لعبة مطرقة لهذا العمود.
    Tamam mı? Birinin bunu söylemesi için bütün gün bekledim. Open Subtitles لقد انتظرت اليوم بطوله كي يأتي شخص ليقول لي هذا
    Kendinde değildi. Öyle olmasa asla böyle bir şey söylemezdi. Open Subtitles لم يكن بطبيعته أو بمعنى أخر لم يكُن ليقول هذا.
    O adam sürekli bana doğru yürür, ...ve "Ben şanslı bir ördeğim." derdi. Open Subtitles أتعرف ذاك الشخص الذي اعتاد الاقتراب منّي ليقول "يا لي من بطّةٍ محظوظة".
    Aşk üzerine olan felsefesine bakarak, bence paylaşın derdi. Open Subtitles وفقاً لفلسفته عن الحب كان ليقول أنه يجب أن نتشارك
    Böyle bir suç işledilerse, ibreti alem olmaları gerekir derdi. Open Subtitles كان ليقول أنّ إهانة كهذه تتطلب عقابًا لكليكما لتكونا مثالًا للآخرين
    Sağdıç gelip bir iki şey söyleyecek... öyleyse ellerimizi damadın kardeşi David için birleştirelim. Open Subtitles الاشبين جاء ليقول بعض الكلمات اذا هيا لنشبك ايدينا معا من اجل شقيق العريس ديفيد
    Belki, belki de gerçekleri söyleyecek kadar taşaklı bir o vardı. Open Subtitles ربما ، وربما كان الشخص الوحيد الذي يملك من الشجاعة ما يكفي ليقول الحقيقة
    Sorunu onun bakış açısından görmediğini söylerdi. Open Subtitles كان ليقول أنت لا ترى جانبها من المشكله أتعرف ؟
    Stratejinin riskli olduğunu ama buna değeceğini söylerdi. Open Subtitles كان ليقول أن إستراتيجيتكَ فيها خطر، لكنا تستحق المحاولة.
    Bu lafı birine söylemek için tüm hayatı boyunca bekliyordu. Open Subtitles لقد كان ينتظر طوال حياته ليقول ما قال لشخص ما
    Ama arada sırada, bunu söylemek ona kendini iyi hissettiriyor. Open Subtitles لكن من وقتٍ لآخر، سيجعله يشعر أفضل ليقول أنّه سيفعل
    Eminim o da beni sevdi ama bunu söylemeye fırsat bulamadı. Open Subtitles أعتقد أنه أحبني أيضا ولكن لم تتح له الفرصة ليقول
    Ülkemizi eskisi gibi güzelleştirmemizin gerektiğini, birinin söyleme zamanı geldi! Open Subtitles لقد حان الوقت ليقول شخص ما كما يجب ونعيد بلادنا إلي العظمة مجددا
    Ağzını açıp birisine bir iki kelimeden fazlasını söylemesi, bir ay kadar sürmüştü. Open Subtitles مر ما يقرب من شهر قبل ان يفتح فمه ليقول أكثر من كلمتين لشخص ما
    Aslında seni sevmese, hiçbir şey söylemezdi. Open Subtitles انت تعلم , لولم يكن يحبك ما كان ليقول شيئا
    Unutmayın,büyük insanlar her zaman kalplerinden geçenler dürüstçe söyler. Open Subtitles تذكروا الرجل الشجاع دائماً ما تكون لديه الشجاعة ليقول ما في قلبه
    Kalkma, Bruce. Sadece "merhaba" demek için gelmiş eski bir dostum. Open Subtitles لاتنهض يابروس انه فقط صديقا قديم جاء ليقول مرحبا
    En azından hoşçakal diyecek vakti oldu. Open Subtitles على الأقل كان لديه الفرصة ليقول مع السلامة
    Kimsenin bunu size ne zaman ve nasıl yapacağınızı söylemesine ihtiyacınız yok. TED لا تحتاج إلى أي شخص ليقول لك متى وكيف تفعل ذلك.
    Bakın kim iyi geceler demeye gelmiş? Open Subtitles انظروا من اتى ليقول لكم ليلة سعيدة
    - Bir şey değil. Sana çıkma teklifi etmem gerektiğini böyle söylüyor işte. Open Subtitles لا شيء، إنها فقط طريقته ليقول بأن عليّ أن أطلب منكِ الخروج معي
    - Elmaslar için yeterince sorumluluk sahibi olmadığını söyleyen kim ki? Open Subtitles مَنْ هو ليقول بأنك لستْ مسؤوله بما فيه الكفاية لتحصلى على الماسِ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد